Da nerede translate Spanish
2,799 parallel translation
Yani, iş yerinde olmayacak da nerede olacak?
Vamos, ¿ dónde se supone que vas a mojar si no es con alguien del trabajo?
Neden burada durduğunu bilmiyorum... ya da aslında nerede olduğumu bilmiyorum.
Y no sé por qué él se detuvo aquí, o... De hecho no sé dónde estoy.
Endonezya'da nerede?
¿ Dónde en Indonesia?
İşleri karıştırmadan da McDeere'ı halledebiliriz. - Şu anda nerede?
Podemos encargarnos de McDeere sin que las cosas se pongan complicadas.
Evet, nerede olduğunu da bilmiyorum.
Sí, y no tenía idea de dónde estaba ella.
Belki nerede yaşadığını biliyorlardır. Ya da soruşturup yakınlarda bulabiliriz.
Quizás sepan donde vive o podemos preguntar, encontrarle cerca.
- Nerede bu, iki metre aşağıda mı?
¿ Qué es eso, como a unos dos metros?
Küçük Eric'e kendini nerede en güvende hissedeceğini sordum ve o da arkadaşı Token'ı söyledi.
Le pregunté al pequeño Eric dónde él se sentiría a salvo y él dijo que con su amigo Token.
Öyleyse Shaw'un gecenin kalanında yaptıklarını gösteren video nerede? Ya da sonrasında?
¿ Y dónde está el vídeo de Shaw el resto de la noche?
Şansımıza ne zaman nerede hazır olacağını da söyledi.
Afortunadamente, él recién nos dijo cuándo va a moverlo.
Nerede oynadın da bu kadar kirlendin?
¿ Dónde jugaste para ensuciarte tanto?
Sırf yarışmayı düzenliyorum diye Tori'nin nerede olduğunu da mı bileceğim?
¿ Solo porque organicé el desfile cree que sé dónde está Tori?
Sadece Emrys'in kim olduğunu değil, nerede olduğunu da biliyorum.
No sólo se QUIÉN es Emrys, se exactamente DÓNDE esta.
Bak, yaşamımıza girip çıkıyorsun, ve ben senin nerede olduğun hakkında ya da neden burada olmadığın hakkında bahane üretmekten bıktım.
Mira, entras y sales de nuestras vidas, y me canso de inventar excusas de dónde estás y porqué no estás cerca.
Ayrıca şemsiyenizin nerede olduğunu da merak ettim.
Además me estaba preguntando dónde está ese paraguas suyo.
Amsterdam'da diğer gardiyanlar ile nerede buluşacağın talimatını alacaksın.
Te daré instrucciones después de que veas a los otros guardianes.
Bu da Juice'un son 24 saatte nerede olduğunu açıklar.
Eso le da una tapadera para las últimas veinticuatro horas.
- Hepimizin şansına bazı dedektiflerim nerede olduklarını bildiriyorlar da sorun çıkmıyor.
Por suerte para todos algunos de mis detectives me informan sobre sus paraderos.
Nerede olduklarını ya da nereye gittiklerini bilmiyoruz.
Genial, así que no tenemos idea de donde están o en qué dirección se dirigen.
Babanla konuştuk da sana geçen Perşembe nerede olduğunu sorarsa ona benim evimde satranç oynadığımızı söyler misin?
Acabo de hablar con tu padre y... si te pregunta dónde estuviste el pasado jueves, ¿ podrías decirle que estuviste en mi casa jugando al ajedrez?
- CD'yi White Jim'den aldın öyle mi? - Evet. - Nerede olduğunu da bilmiyorsun?
Es que... te extrañamos.
Nerede olabilir? Adres ya da bir arkadaşı?
Tan pronto como tenga el archivo correcto, debe ser rápido.
Neyse ki, bilim adamları hidroponik adlı bir topraksız tarım bir formülü geliştirmiştir. Bu güçlü yeni araç, insan nüfusu için okyanus kadar geniş şeçenekler sunuyor. Üstelik yalnızca neden olduğumuz zararlar için değil, besinlerin ne zaman ve nerede yetiştirileceğine dair imkanları da genişletiyor.
llamada hidroponia. sino que tambien expande la posibilidad del cuando y donde podemos cultivar comida.
Onunla da tanışmalıyım. Nerede?
Necesito conocerla. ¿ Dónde está?
- Johannesburg'dan Pieter'da getirmiş. - Nerede?
- ¿ Dónde está?
Afganistan'da görevliyim. Birliğim nerede?
Mi misión es en Afganistán, donde está mi unidad.
Jamiaka'da nerede?
desde cualquier parte de Jamaica es usted?
Jenko da ortağınmış. Telefonum nerede?
Oí que el muchacho Jenko es tu compañero.
Ailenizden ayrıysanız ya da tanıdıklarınızın nerede olduğunu merak ediyorsanız yardım için danışma hattını arayabilirsiniz.
Si se separaron de alguien y no saben dónde está, se habilitó una línea de ayuda.
Aşağıda. Nerede?
¿ Dónde está?
Ayrıca nerede yaşadığını da bilmiyorum.
Además, ni siquiera sé dónde vive.
Saat 5 : 30'da Nima'dan üniversite ofisinden zarf almışsın. Nerede o?
Se recogió un sobre de Nima en la oficina del colegio a las 5 : 30. ¿ Dónde está?
Ciddi bir kullanıcıya sorarsanız 21. yüzyılda dünyanın en iyi esrarı nerede diye Tayland'da, Jamaika'da ve kesinlikle Meksika'da olmadığını söyler.
Si le preguntas a cualquier marihuano serio dónde está la mejor hierba del mundo en el siglo XXI no será Tailandia, Jamaica, y mucho menos México.
- Ben nerede yanlış yaptım da gelip malımın üstüne kondun?
Dime qué error cometí... ¿ Por qué me arrebataste mis tierras?
Sorgulamanın ardından nerede tutulacağı ya da mahkemeye çıkartılıp çıkartılmayacağına dair bir şey söylenmedi.
No hay información sobre dónde será retenida tras el interrogatorio o incluso qué jurisdicción se encargará de este caso.
Bu Şerif denen çocuğu Bermuda'da takip ettiğimiz sırada sen nerede olacaksın?
Entonces, cuando estamos siguiendo al niño Sharif por todo Bermuda, ¿ dónde vas a estar tú?
Rehin alınmışsanız olasılığı kuvvetlendirmek istersiniz. Bu da harekatın nerede gerçekleşeceğini ve kendinizi ateş hattından nasıl çekeceğinizi kavramanıza bağlıdır.
Si eres uno de esos rehenes, querrás mejorar esas probabilidades, lo que significa adivinar de dónde provendrá el rescate y mantenerte fuera de la línea de fuego.
Dişlerini o kadar da çok sevmiyorsun demek. Paket nerede?
No tienes mucho aprecio por tus dientes, ¿ cierto? ¿ Dónde está el paquete?
Nerede kaybolduğuna ya da onu neyin ürküttüğüne dair hiçbir şey söylemiyor. Şimdilik tek öğrendiğim adamın alışveriş merkezinin yanlış kısmında dolandığı oldu.
Ella no dirá nada acerca de hacia donde huyó o de qué habló, hasta lo que yo sé, el hombre se metió en la sección errónea de Bed Bath Beyond.
" Yahudiler nerede yaşadıysa orada meşhur Yahudi liderler vardı. Ve bu liderlik neredeyse istisnasız öyle veya böyle, bir sebep için ya da değil Naziler ile iş birliği yaptı.
" Dondequiera que los judíos vivieran, había reconocidos líderes judíos y este liderazgo, casi sin excepción, cooperó de una manera u otra, por un motivo u otro, con los nazis.
Nerede dışarıda?
¿ Dónde afuera?
Aslına bakarsan, nerede yaşadığını da biliyorum, buna ne dersin?
Sé dónde vive. ¿ Qué tal?
Önemli olan o değil, önemli olan ondan önce nerede olduğunuz. Öyle o kulüpten, bu bardan da bahsetmiyorum.
No es que eso importe, lo que importa, es donde estuviste antes... y no hablo de este club o aquel bar...
Bana da aynı şekilde davranıyor. Veronica nerede?
¿ Dónde está Verónica?
Nerede, Gaza'da mı?
¿ Dónde, en Gaza?
- Ne zaman? Nerede ya da ne zaman olacağını bilmiyorum.
- No sé dónde ni cuando pero sé que ha haber una
Hangi tarihte doğduğunu ya da o tarihte nerede olduğunu biliyor musun?
¿ Sabes la fecha en que nació o dónde estabas en ese momento?
Eğer dışarıda bir canavar varsa, John. ... yapabileceğimiz tek şey nerede yaşadığını öğrenmek.
Si hay un monstruo ahí afuera, John, solo hay una cosa por hacer.
Nerede olduğunu bilmiyorum, o da öyle.
No sé dónde, ni ella tampoco.
Diski Mitch aldı. Nerede olduğunu bilmiyorum, o da öyle.
Mitch se llevó el disco duro.
O giderdi ve annem de onun peşine düşerdi nerede olduğunu bulurdu ve o da ertesi gün görünürdü.
Y él, tu sabes... se iría y ella saldría a buscarlo... y encontrar donde está, y mostrarnos al siguiente día.
nerede yaşıyorsun 103
neredesin 2085
nerede yaşıyorsunuz 33
nerede oturuyorsun 94
neredesin sen 33
nerede 4371
neredeyiz biz 73
nereden 256
neredeydin 834
nerede kalmıştık 239
neredesin 2085
nerede yaşıyorsunuz 33
nerede oturuyorsun 94
neredesin sen 33
nerede 4371
neredeyiz biz 73
nereden 256
neredeydin 834
nerede kalmıştık 239
neredesiniz 293
nereden biliyorsun 934
nereden geliyorsun 129
nerede o 1480
neredeyim 174
nerede kaldın 193
nereden buldun 91
neredeyse bitti 135
neredeyse 363
neredeyim ben 198
nereden biliyorsun 934
nereden geliyorsun 129
nerede o 1480
neredeyim 174
nerede kaldın 193
nereden buldun 91
neredeyse bitti 135
neredeyse 363
neredeyim ben 198