Denedin translate Spanish
2,272 parallel translation
Dolabına koyduğum beyaz pantolonu denedin mi, hayatım?
Y, cariño, ¿ te probarte el pantalón blanco que te dejé en el armario?
- Onu ziyaret etmeyi denedin mi?
- ¿ Has probado a hacerle una visita?
Her anahtarı denedin mi?
Bueno, ¿ probaste con cada llave?
- Bunu denedin mi?
- ¿ Prueba esto? - No, gracias.
Bara veya meyhaneye gitmeyi denedin mi?
¿ Has intentado ir a un bar o a una taberna?
- Yumurtalı ekmekten denedin mi?
- ¿ Probaste las tostadas a la francesa?
Kendini öldürmeyi denedin... ölü karınla beraber olabilmek için
Tratar de suicidarte para estar con tu esposa muerta...
- Tıkanmıştı. Fırçayla itelemeyi denedin mi?
¿ Has intentado con la sopapa?
İngiltere'de bir çeşit uyuşturucu mu denedin?
¿ Has probado algún tipo de drogas en Inglaterra?
Yani bunu daha önce denedin mi?
¿ Entonces has intentado esto antes?
- Ulaşmayı denedin mi?
- ¿ Le llamaste?
Denedin, ve işe yaramadı, bu kaybı ya da hayal kırıklığını, büyüttüğün sürece, ancak Catherine kadar yol alabilirsin.
Has intentando, y no funcionó, y esa pérdida, o decepción, como lo dices, es tan real como el de Catherine.
- Lexapro denedin mi?
- ¿ Has intentado tomar Lexapro?
En azından denedin Francine.
Bueno, lo intentaste, Francine.
Polise gitmeyi denedin mi?
¿ Han intentado ir a la policía?
Kokteyline katmayı denedin mi?
¿ Quieres hablar con eso?
- Evvelki gece beceremedin. Dün yine denedin yani. - Hayır!
Así que fallaste hace una par de noches y lo intentaste de nuevo ayer.
Refresh yüz kremini denedin mi?
¿ Has probado con la crema facial "Refresh"?
Refresh yüz kremini denedin mi?
¿ Has probado la crema de cara Refresh?
En azından hiç yazmayı denedin mi?
¿ Al menos has intentado escribir algo?
Hiç tetikçi kiralamayı denedin mi?
¿ Alguna vez has intentado contratar a un asesino a sueldo?
Onu aramayı denedin mi?
¿ Has intentado llamarlo? Sí. Cerca de 50 veces.
Niyetim kulak misarifi olmak değil ancak ikamet edenler veritabanını denedin mi?
Um, no deseo ser insistente, pero, ¿ lo intentaste en la base de datos de los residentes?
Mim'in yerini denedin mi?
¿ Chequeaste en Mim?
Aramayı denedin mi?
¿ Has intentado llamarlo?
Sen en azından denedin.
Al menos lo intentas.
Sen hiç Yarım Nelson pozisyonundan üzerinde 90 kiloluk bir canavar varken kurtulmayı denedin mi?
¿ Has intentado alguna vez escapar de un "Medio Nelson" con un monstruo de 90 kilos encima de tí?
Hiç göndermeyi denedin mi peki? Sadece görmek için.
¿ Intentaste enviarla alguna vez?
Bizim de çözmeye çalıştığımız şey bu çünkü zarar vermeyi denedin.
Bueno eso es lo que estamos intentando averiguar, porque trataste de lastimarlo.
Odasındaki şu büyük topların üzerinde oturmayı hiç denedin mi?
¿ Has probado alguna vez a sentarte en una de esas grandes bolas que tiene ahí?
Sen hiç iPod yapmayı denedin mi?
- ¿ Qué? - ¡ Hazlo! ¡ Por favor!
Amatörlerle çalışmayı denedin. Bu defa bir profesyonel tut.
Busca un profesional esta vez.
- Peki stromboliyi denedin mi hiç?
- ¿ Has probado el Stromboli?
- İyi davranmayı denedin mi?
Intenta tratarlo más amablemente.
Kapı kolunu hiç denedin mi?
¿ Probaste con la perilla?
- Sen hiç denedin mi büyükbaba?
- ¿ Lo intentaste?
eğer işe yarayacağını düşünseydim... kesinlikle iyi ona söyleyeceğim sadece onu buraya koyacağım... ve neler olacağını göreceğim. sen--sen hiç Derek'e rüşvet vermeyi denedin mi?
- Si pensara que funcionaría absolutamente.
Altına uzun kollu giymeyi denedin mi?
¿ Probaste ponerte mangas largas debajo?
- Denedin mi?
¡ ¿ Lo intentaste?
Mesela kahve lavmanı, onu denedin mi hiç?
Como enemas de café, ¿ ya estás haciendo eso?
Hasta kartını okumayı denedin mi?
- Lee la historia. - Cristina, si quieres estar...
- Denedin mi?
- ¿ Lo intentaste?
Nikita, Alex ile tanış ülkesine hizmet etmekten kurtarmaya çalıştığın genç acemi. Denedin ve başarısız oldun.
Nikita, conoce a Alex, la joven recluta a la que trataste de salvar de servir a su propio país, trataste y fallaste.
Troy Adams'la el sıkışmayı bile denedin.
Acabas de intentar darle la mano a Troy Adams.
En azından denedin.
Bueno, no puedo culparte por no intentarlo.
- Hiç denedin mi?
Solo toco.
Üzgünüm! Ne var biliyor musun? En azından denedin.
¡ Lo siento!
Hamburgercide çalışmaya başlayıp oradaki müdürün sana asılmasına maruz kalmak gibi mi? Denedin demek. Tamam.
También has probado eso, ¿ eh?
Onu zaten denedin.
Ya lo intentaste.
Camlar mühürlü. Onları da denedin.
Y están selladas.
Bunu ilk kez bizim pistimizde mi denedin?
Esta era la primera vez que conducías con embrague, ¿ fue tu primer circuito?