Duyuyor musunuz translate Spanish
2,729 parallel translation
Beni duyuyor musunuz?
¿ Me oyen?
- Arkadan gelen sesleri duyuyor musunuz?
- Esta parte de aquí... - ¿ Escucha eso?
Beni duyuyor musunuz?
¿ Me oye? ¿ Ya había sufrido convulsiones?
- Bir şey duyuyor musunuz?
- ¿ Oyes algo?
Siz de bir şey duyuyor musunuz?
¿ Oyes algo?
Dr. Keane, beni duyuyor musunuz?
Dr. Keane, ¿ me oye?
Komutanım, beni duyuyor musunuz?
Jefe, ¿ me oye?
Ajan Callen, beni duyuyor musunuz?
Agente Callen, ¿ puede oirme?
Duyuyor musunuz beni?
¿ Me estáis escuchando?
Sahil Güvenlik, beni duyuyor musunuz?
Capitanía del puerto, ¿ me oyen? Cambio.
Bitin birimler. Duyuyor musunuz?
Todas las unidades ¿ responder?
Sekizinci polis bölgesi. Beni duyuyor musunuz?
Comisaría octava, ¿ has leído?
Bu duyuyor musunuz?
¿ Oye eso?
Tamam millet! Beni duyuyor musunuz?
De acuerdo, ¿ chicos?
Birinci birim, beni duyuyor musunuz?
Unidad uno, ¿ me recibes?
Duyuyor musunuz?
¿ Me copias?
N'udu, Burt, duyuyor musunuz?
N ´ udu, Burt, ¿ me escuchan?
Bu sizin üstünlüğünüze yakışmıyor. Duyuyor musunuz?
Le informaré a sus superiores.
Duyuyor musunuz! ?
¿ Me escucharon?
Delta Bir, beni duyuyor musunuz?
Delta uno, ¿ me oyes?
Hunter, duyuyor musunuz? .
Hunter, ¿ lo has oído?
Benimle gurur duyuyor musunuz Üstat?
¿ Estás orgulloso de mí, maestro?
Duyuyor musunuz?
¿ Me copian?
- Beni duyuyor musunuz?
- ¿ Me oye?
UHF-7'den yayın yapıyorum, beni duyuyor musunuz?
Estoy en UHF-7. ¿ Podéis oírme?
Görev kontrol, beni... beni duyuyor musunuz?
Control de misión, adelan... adelante.
- Dinleyin. Duyuyor musunuz?
- Escucha. ¿ Has oído eso?
Bu mümkün değil. Bu mümkün değil. Cevap verin, beni duyuyor musunuz?
No puede ser No puede ser adelante, ¿ me escuchas?
Çocuklarınızın güvenliğinden endişe duyuyor musunuz?
¿ Está preocupada por la segridad de sus hijos?
Yüzbaşı Hunter, beni duyuyor musunuz?
Teniente Hunter, ¿ puede oírme?
- Pişmanlık duyuyor musunuz?
¿ Te sientes culpable?
Duyuyor musunuz?
¿ Lo escuchó?
Bir ses duyuyor musunuz?
¿ Habéis oído algo?
Dr. Park, Ben Rush, beni duyuyor musunuz?
Dra. Park, habla Rush, ¿ puede oírme?
Burası Houston, duyuyor musunuz?
Habla Houston, ¿ me captan?
Bayım, beni duyuyor musunuz?
¿ Puede oirme?
- Beni duyuyor musunuz? - Evet.
- ¿ Me están escuchando?
Duyuyor musunuz?
Escucha.
Beni duyuyor musunuz?
¿ Puedes oírme?
- Çocuklar, beni duyuyor musunuz?
- ¿ Pueden oírme?
Görev kontrol, beni duyuyor musunuz?
Control de la misión, ¿ puede oírme?
Beni duyuyor musunuz?
¿ Me reciben?
Duyuyor musunuz?
¿ Me reciben? Fuera.
Beni duyuyor musunuz?
¿ Me reciben? Fuera.
Bağımsızlık, duyuyor musunuz?
Liberty, ¿ nos oyen?
- Bana iki saniye verebilir misiniz? Gürültüyü duyuyor musunuz?
Disculpe un momento...
Duyuyor musunuz beni?
¿ Me escuchas?
Albayım, ben Scott, beni duyuyor musunuz?
Coronel, aquí Scott, ¿ me recibe?
Dinleyin. Duyuyor musunuz?
Escucha.
Bağımsızlık, duyuyor musunuz?
Liberty, ¿ me copian?
Bağımsızlık, duyuyor musunuz?
... Ben?