Edebilirim translate Spanish
13,814 parallel translation
Ben boyamaya devam edebilirim.
Podría seguir pintando.
Bridget, sana yardım edebilirim!
¡ Bridget, yo puedo ayudarte!
Belki yardım edebilirim.
Quizá pueda ayudarlo.
Elena'nın maymunun teki tarafından sikildiğinde neler hissettiğini sadece tahmin edebilirim.
Supongo que así se sentía Elena cada vez que se la cogía un mono.
- Edebilirim tabii.
Sí, puedo pedírselo.
Tamir edebilirim.
Puedo arreglarlo.
Hem Doktor Golan'ın da söylediği gibi böylece hayatıma devam edebilirim.
Y, como dijo la Dra. Golan tal vez así podría seguir adelante.
Beni adaya göndermeleri için ikna edebilirim ve...
Puedo convencerlos de llevarme a la isla y...
Ben Olivea takip edebilirim?
¿ Te molestaría que la invitara a salir?
Eğer kırık bacaklar ile takip edebilirim?
¿ Podrías hacerlo con ambas piernas rotas?
Tamam, bir saniyeliğine dans edebilirim.
Bueno, quizá baile un segundo.
Bir sonraki seferde amcama yardım edebilirim.
Incluso podría ayudar a mi tío en su próxima campaña.
Kendi ateşli silahlarımı tedarik edebilirim.
Puedo aportar mis propias armas.
Yapılması gereken bir şey varsa, uğrayıp tamir edebilirim.
Si algo necesita repararse, siempre puedo venir a hacerlo.
Gerçi cinsel olarak değil ama yarım düzine votka tonikten sonra kendimi neredeyse her şeye ikna edebilirim.
No sexualmente aunque con seis vodka tonics soy capaz de todo.
Şunu biliyorum ki aileni bulmak için sana sadece bir şekilde yardım edebilirim.
Sabes que puedo ver eso. Bien, hay una cosa que creo que puede ayudarte a encontrar a tu familia.
- Yardım edebilirim.
- Puedo ayudar.
Biliyor musun, tahmin edebilirim, ama...
Sabes, podría adivinarlo, pero...
Şehre yapacağım yolculuğu iptal edebilirim.
Puedo cancelar el viaje a la ciudad. Son dos días.
Belki sizi daha uzun kalmaya ikna edebilirim. - Neden?
Tal vez pueda convencerte de quedarte un tiempo.
Belki de aradığın şeyi bulmana yardım edebilirim.
Quizás pueda ayudarte a encontrar lo que estás buscando.
Yardım edebilirim.
Yo puedo ayudarte.
Sana yardım edebilirim, ama benimle gelmelisin.
Puedo ayudarte, pero necesitas venir conmigo.
İyi çöp tebeşirlerini takdir edebilirim.
Aprecio los buenos insultos.
Ona yardım edebilirim.
Podemos ayudarla.
Fiziksel olarak baş edebilirim. Sadece bu o değil.
Físicamente, me las arreglo apenas, pero... no es él.
Doğru olmadığını biliyorum ama lütfen Joan. Ona yardım edebilirim.
Sé que no, pero por favor, Joan, puedo ayudarlo.
Onlara nasıl yardım edebilirim ki?
¿ Cómo los puedo ayudar?
Telafi edebilirim.
Puedo... Puedo compensarte.
Yardım edebilirim.
Puedo ayudar.
Sen silahın haznesini incelerken buradan da ateş edebilirim.
Yo podría dispararla desde aquí mientras tú revisas la cámara.
Dinle, böyle olmasını tercih etmezdin, biliyorum ama ben seni mutlu edebilirim.
Escucha, sé que no es como hubieras querido, pero yo puedo hacerte feliz.
Houston, jiroskopları ben tamir edebilirim.
Houston, yo puedo arreglar sus giroscopios.
Bazı kelimelerin İspanyolca olduğuna yemin edebilirim.
Te juro que algunas de las palabras eran en español.
- Tamam, sana yardım edebilirim.
- Déjame ayudarte.
Veteriner diplomam olmayabilir ama seni tedavi edebilirim.
No seré veterinario... pero estás en buenas manos.
Seni nasıl memnun edebilirim, sahip?
Entonces... ¿ Cómo puedo complacer a mi amo?
Seks oyuncaklarını tamir edebilirim.
Sé arreglar juguetes sexuales.
Tamir edebilirim.
Espera, lo arreglaré.
Seni kontrol edip kısa zamanda tamir edebilirim.
Te haré un diagnóstico y te repararé en un segundo.
O zaman burada kalıp sana yardım edebilirim. Bir süre kalmamın sakıncası yoksa tabii. Şaka mı bu?
Quizá podría quedarme aquí y ayudar, si no te molesta que me quede.
İsim ver bana. Onları sınır dışı edebilirim.
Nombres que quiero cazar y encerrarlos este lado de la frontera.
Üzgünüm, onları sadece Bob Potter'a teslim edebilirim.
Perdón señora, sólo puedo entregarlas a su padre, Bob Potter.
Neler hisstettiğini sadece hayal edebilirim.
Puedo imaginar cómo te sientes.
Ellerini sırtında birleştir, böylece içeri girip seni zapt edebilirim.
Pon las manos atrás para que pueda entrar y sujetarte.
Şimdi de idare edebilirim.
Puedo hacerlo bien ahora.
Sadece sen kendine yardım edebilirim.
Sólo tú puedes hacerlo.
İlgileniyorsanız, alıntının doğruluğunu, kontrol edebilirim.
Te confirmaré la cita si te interesa.
Hep tanıklık edebilirim.
Podéis citarme cuando queráis.
Ona yardım edebilirim.
Puedo ayudarla.
Yardım edebilirim!
¡ Puedo ayudar!