English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ E ] / Elek

Elek translate Spanish

74 parallel translation
Burası iyice elek gibi olmuş.
Este cuarto parece un colador.
Bu arada Frank'ın kendisi de elek gibi sızdırıyordu.
Pero a estas alturas, Frank parece un colador.
Benimki elek gibi oldu artık.
La mía tiene más agujeros que un campo de golf.
Elek kutumuz ve suyumuzla birlikte altın aramaya gittiğimiz eski günler gibi değil hiçbir şey.
Ya no es como aquellos días cuando salíamos fuera buscando oro con una mesa de lavar y agua.
Son görevde elek gibi oldu.
Cuando llegué al aeropuerto, parecía un colador.
- Elek gibi.
- Como un colador.
Burası sanki bir elek gibi sızdırıyor.
Increíble, este lugar es como un colador.
Dani Kiss ona da birini getirir, Janos Szabo ve Elek Viktor gibi!
Dani Kis llevará a la suya. Y Janos Szabo y Elek Viktor.
- Sen, Elek!
- ¡ Elek!
- Andras Fabian, Dani Kiss, ve Elek Tar.
- Andras Fabian, Dani Kis y Elek Tar.
Beynim elek gibi.
Mi memoria es un colador.
Kara Panterler ve Weathermen. Rogers altındaki Eyalet bölümü biz elek gibi sızdırıyor.
Los Black Panthers, los Wheathers, el Dpto. de Estado de Rogers revelando secretos.
Elek gibi süzdün paramı Katherine.
Peor que una soplona, Katherine. Toma 10 más.
- arabanı bulduk kurşunlardan elek gibi olmuş!
Encontramos tu coche accidentado, con agujeros de bala por todas partes.
Şuna bir bak. Elek gibi sızdıracak.
Míralo, escurrirá como colador.
Elek.
Tamiz.
Kürek ya da elek alma fikri benden çıkmadı.
No le sugerí comprar una pala o una artesa oscilante.
Elek gibi hava kaçırır.
Perderá atmósfera, como un colador.
Tamam. Elek nerede?
¿ Dónde está tu tamiz?
Nişanlın ve kasetler, Elek Caddesi 10 numarada, bodrum katında.
Él y las cintas están en el número 10 de la calle Elek, en el sótano.
Alex ya da Alec Caddesi yok, ama Elek var, E-L-E-K diye yazılıyor.
No existe la calle Alex ni Alec, pero hay una calle Elek. E-L-E-K.
Elek Caddesi nerede biliyor musunuz?
¿ Sabe dónde está la calle Elek?
Elek Caddesi?
¿ La calle Elek?
- Elek mi?
- ¿ Elek?
- Elek Caddesi!
- ¡ Calle Elek!
Piç beni elek diye çağır!
El bastardo está rastreando mi llamada!
Bize bir elek lazım.
Vamos a necesitar un tamiz de harina.
Bilgi şimdi onlardan bir elek gibi sızıyor, değil mi?
¿ La información s e filtro a través de ellos justo como a un sedazo?
İnanılmaz. Burası sanki bir elek gibi sızdırıyor.
Increíble, este lugar es como un colador.
- Thomas Elek.
- Thomas Elek.
Thomas Elek.
Thomas Elek.
Hadi bayan Elek!
¡ Venga, Sra. Elek!
Açlıktan ölmek üzereydim ve kısacası, Bayan Elek, bena siz bakmıştınız.
Me estaba muriendo de hambre. Y, usted enseguida me alimentó, Sra. Elek.
- Bir konuşma bekliyoruz bayan Elek!
- Un brindis, Srt. Elek!
Bayan Elek!
¡ Sra. Elek!
Ve bay Elek!
¡ Y Sr. Elek!
Genç Thomas Elek.
El joven Thomas Elek.
Merhaba bayan Elek.
Hola, Sra. Elek.
Bayan Elek tanıştırayım Melinee.
Es Mélinée, Sra. Elek.
Kalkmayın bay Elek.
No se levante, Sr. Elek.
Emeric Glasz, Thomas Elek,
Emeric Glasz, Thomas Elek,
Annem "elek gibi bir aklın var" der.
Mi mamá dice que tengo la cabeza como un colador.
Elek...
Ele...
Evet şimdi paradan bahsetmişken fizik bölümümüze kriyojenik merkezkaç tulumbası ve... moleküler elek alma konusunda yardım etmek ister misiniz?
Sí... bueno, hablando de dinero, ¿ cómo se siente respecto a ayudar al departamento de física a obtener una bomba centrífuga criogénica y un tamiz molecular?
Oh doğru, sen elek gibi görünüyorsun.
Oh, cierto, se mira a través de un tamiz.
Elek iş görüyor, merdane de dönüyor.
El tamiz tamiza y el rodillo rueda.
Adam elek gibi sızdırıyor.
- No. El tipo está chorreando como un colador.
Kilise Meclisi'nin pek çok kolu bayındırlık işlerinde bu elek gibi işlemektedir.
Que la curia, sus distintos cargos, dedicados al servicio público, actúa como un tamiz.
- Elek mi?
- ¿ Elin?
Elek dedin sandım.
Creí que dijiste Elin.
- Herkesin ağzı elek gibi.
Ese lugar es un colador.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]