Federal translate Spanish
10,030 parallel translation
Karposev geçen yıl bir silah ticareti tuzağında dört federal ajana işkence edip öldürdü.
Karposev torturó y mató a cuatro agentes federales... en una operación encubierta de armas el año pasado.
Biz federal ajanız.
¡ Somos agentes federales!
- ABD federal ajanıyım.
Soy un agente federal de los Estados Unidos.
Federal Plaza, Church Caddesi ve Çin Mahallesi'deki postaneler çalışma saatlerini uzattı.
Las oficinas postales de Federal Plaza, Church Street y Chinatown han ampliado el horario...
Her eyaletteki ve federal birimlerdeki güvenlik güçleri bu adamı arıyor.
Todos los cuerpos policiales del estado y los federales están buscando al tipo.
Evinden dışarı çıkarsan, monitörü çıkartır, kurcalar veya bozarsan... Suffolk Bölge polisi, Eyalet polisi... ve B. Devletler Marshal'lık bürosu mahkeme emri gereği derhal uyarılacaktır.
Si pones un pie fuera de la propiedad, si te quitas el monitor, lo deshabilitsa o lo alteras, el estado policial, el departamento de policía de Suffolk, y la oficina de la policía federal será notificada inmediatamente,
New York ve New Jersey'deki tüm federal polisler, eyalet polisleri ve her polis departmanı bunun peşinde ve kimse de bir ipucu yok.
Agentes federales, policía del estado, todos los policías en Nueva York y Nueva Jersey están en ello, y nadie tiene una pista.
Qasim yakalanmadan kaçmayı başardı ama polis ve federal ajanlar şehri kordon altına aldı ve hala bölgede olduğuna inanılıyor.
Qasim logró evadir la captura, pero la policía y agentes federales han acordonado la ciudad y creen que todavía está en la zona.
Kardeşin emirlerime karşı gelmeye başladığından beri federal hapishane tehditleri bitmiyor sanırım gelecekte yine Supergirl'e yardım etmemiz gerekecek.
Y como la amenaza de la prisión federal no detiene a tu hermana de desobedecer mis órdenes, supongo que en el futuro tendremos que ayudar a Supergirl de nuevo.
Tamam, Federal Yeni Nesil Kimlik Sistemi'nden geçiririm.
Está bien, voy a correr esto a través del Sistema Federal de Identificación.
Federal polis buraya geliyor.
La Policía Federal está de camino.
Federal Polis şehri kuşattı.
La Policía federal ha extendido una red por la ciudad.
Federal Alman Cumhuriyeti'nin güvenliği tehdit eden belgeler Laura Sutton'un elinde.
Laura Sutton tiene documentos que amenazan la seguridad de Alemania.
İster Reiden'a çalışan gerçek bir FBI ajanı olsun ister... FBI ajanı rolü yapan biri olsun. Her iki durumda da durum artık federal bir hüviyete büründü.
Si era un verdadero agente del FBI comprado por Reyden o haciéndose pasar por un agente del FBI, en cualquier caso, esto es ahora un asunto federal, lo que significa que no pararán hasta averiguar quién le mató,
Yapmam gerekeni yapacağım, eğer dokunulmazlık alsam bile, federal hükümet affetmez.
Lo que he tenido que hacer, incluso si me dan la inmunidad, el gobierno federal no me lo perdonará.
Müvekkilimin şartlı tahliye tarihi hapis cezasına eklenecek ve cezasını başka bir isimle çok uzaktaki bir federal hapishanede çekecek.
Mi cliente conseguiría una fecha de libertad condicional con su condena, la cual serviría bajo otro nombre en una prisión federal bien lejos.
Yarın ilk uçakla buraya gelip elimizdeki tetikçiyi federal gözaltına alacak.
Viene en el primer avión de la mañana para llevarse a nuestra asesina bajo custodia federal.
Bu arada yerel ve federal soruşturmacılar beraber çalışarak kazanın nasıl olduğunu belirlemeye çalışıyor.
Mientras tanto, investigadores locales y federales están trabajando juntos para determinar la causa del accidente.
O zaman L.A.'deki federal polis yardımcısından rica ederim onun adamları yakalar.
Entonces pediré el favor al Director de los Marshal en Los Ángeles de que envíe a sus hombres a detenerle.
Siz yapmazsanız federal polisin kaçakları yakalama timi yapar.
Si decís que no el Grupo de fugitivos de los Marshal será quien lo haga.
Görünüşe göre bugünlerde federal ajanlar çok kıymetli.
Parece ser que un agente federal es algo muy valioso en este momento.
- Federal ajanlar!
¡ Agentes federales!
Ajan yakala, kıçını bağla ve köstebeği söylet.
- No lo sé. Coge un agente federal, átale el culo a una silla, y haz que te diga quién es el topo.
Sen, Amber, Federal hapishaneye geri dönüyorsun.
Tú, Amber, vas a ir de nuevo a la prisión federal.
- Seni bir federal ajanın öldürülmesinde iş birliği yaptığın için arıyorlar.
- ¡ Se te busca como cómplice... en el asesinato de un agente federal!
Ne... Bir oda dolusu bizi federal ajanını öldürmekten arayan polise mi?
¿ A una sala llena de policías que nos quieren juzgar... por asesinar a un agente federal?
Federal bir ajan olduğunu sanmıyorum.
No creo que sea un agente federal.
Bir federal ajanı kaçırdın aptal.
Secuestraste a una agente federal, tonta.
Federal kodese gideceksin bebeğim.
Te separa un bolígrafo federal, pequeña.
Çünkü bir tarafta federal ajan Charlie DeMarco var.
Porque... Por un lado, soy Charlie DeMarco, una agente federal.
Federal Soruşturma Bürosu'na başvuru yaptığınızda her birinize bir soru soruldu :
Cuando ustedes solicitaron entrar al FBI, a cada uno de ustedes se les realizó una pregunta...
Bombalama ile ilintili tüm suçlamaları FBI ajanı Alex Parrish'in kabul ettiği federal mahkemenin dışarısındayız.
Fuera de la corte federal, donde el ex agente del FBI Alex Parrish ha declarado culpable de todos los cargos relacionados con el atentado.
Federal mahkemeye karşı suçunu kabul ettin.
Se declaró culpable ante un juez federal.
Termal gözlükler. Federal Araştırma Bürosu'nun nimetlerinden.
Gafas térmicas... cortesía de la Agencia federal de investigación.
Bunun ardından, seni federal hapishaneye göndermek zorundayız.
Después de eso, te tendremos que llevar a una prisión federal.
Onlarca federal yasayı çiğnedin... Adaleti engelleme öncelikle.
Has roto cerca de una docena de leyes federales diferentes... para empezar, obstrucción a la justicia.
Federal binadan özel belgeleri çaldın.
Has robado documentos clasificados de un edificio federal.
- Evet bir şekilde uçuş sırasında, federal polisi ekmiş ve şimdi kayıp.
- Sí. No sé cómo se escabulló del Marshal en el vuelo y ahora ha desaparecido.
Federal polis onu L.A.'ye getiriyordu. Ben de alıp başkente götürecektim. - Ne oldu peki?
Hicimos que un Marshal le trajera a Los Ángeles en un vuelo y yo iba a recogerle y llevarle a D.C.
- Federal polis bilmiyor.
- ¿ Y qué pasó? - El Marshal no lo sabe.
Federal polisin yiyip içtiklerine bir şey kattılarsa onun bayılıp kalması çok uzun sürmemiştir.
Si pusieron algo en la comida o bebida del Marshal, sería solo una cuestión de tiempo que perdiera el conocimiento.
İkiniz onunla konuşun, ben de federal polisle görüşeyim.
¿ Por qué no vais los dos a hablar con él mientras yo hablo con el Marshal?
Sen federal ajan değilsin demek. - Hayır.
Así que, no eres un agente federal.
Federal ajan. Dur!
Agente federal.
- Biz federal ajanız.
¡ Somos agentes federales!
Yani internet dedikodularını federal mahkemeye taşıyıp insanlık tarihindeki en güçlü holdingin karşısına mı çıkaracaksın?
Así que, ¿ quieres llevar un chisme de Internet a la corte federal y ponerlo en contra del conglomerado más fuerte en la historia de la civilización?
İki, seni federal kimlikte sahtecilikten FBI'a teslim edebiliriz. - Ki bu bir terör faaliyetidir.
Dos... podemos entregarte al FBI por falsificar identificaciones federales lo cual es un acto terrorista.
Hemen şimdi yoksa eyaletteki hapis cezan bittikten sonra hayatın boyunca federallerle takılacaksın.
Ahora mismo, o en cuanto termines de cumplir tu sentencia en una prisión federal estarás en manos de los federales el resto de tu vida.
Terörizmle suçlanan Amerikalıların ve müebbet yattıkları federal hapishanelerin listesini görmek ister misin?
¿ Quieres una lista de los americanos que han sido acusados de terrorismo y que están en penitenciarías federales dónde van a pasar el resto de sus vidas?
Federal dava olduğu için mi?
¿ Porque es un caso federal?
Federal- -
Agente federal...