Geliyorsun translate Spanish
7,625 parallel translation
Okuldan sonra buraya mı geliyorsun?
¿ Vienes aquí después de la escuela?
- Nereden geliyorsun?
Pero entonces, cuando pensaba en ello...
- Salona ilk kez mi geliyorsun? - Bu nereden çikti?
¿ Primera vez en el salón? ¿ Qué dice?
Tenisçi bir aileden mi geliyorsun?
¿ Vienes de una familia de tenistas?
Nereden geliyorsun sen böyle?
Ah, Seño... ¿ Dónde has estado?
Kazadan bu yana ilk defa mı buraya geliyorsun?
¿ Es la primera vez que viene aquí después del accidente?
Nereden geliyorsun yabancı?
- ¿ De dónde vienes, buen mozo?
Benimle geliyorsun.
Ven conmigo.
Benimle geliyorsun.
Vine. Vendrás conmigo.
Bu yüzden buraya günah çıkarmaya geliyorsun çünkü kendini suçlu hissediyorsun.
Por eso vienes aquí para absolver tus pecados... porque sientes culpa.
- Sen de mi geliyorsun?
¿ Tú vendrás?
Benimle evlenmeye geliyorsun!
¡ Vas a casarte conmigo!
Nasıl oluyor da sokaklarda mal satarken Başkan'la Beyaz Saray'da yemek yiyebilecek hale geliyorsun?
¿ Como pasas de vender droga en las calles a cenar con el presidente en la Casa Blanca?
Tanrı bilir nereden eve geliyorsun ve birlikte uyuyoruz.
Vienes a casa desde quién sabe dónde y dormimos juntos.
Tanrım, eve bile zar zor geliyorsun.
Dios, apenas estás aquí.
Aşırı tanıdık geliyorsun.
Me resultas terriblemente familiar..
- Antarktika'dan geliyorsun?
- ¿ De la antártica?
Yalnız mı geliyorsun?
- ¿ Vienes tu solos?
- Sen de mi geliyorsun?
¿ Tú también entrarás?
Tbilisi'den mi geliyorsun?
¿ Vienes de Tbilisi?
Bana karşı mı geliyorsun lan sen?
¿ Me estas evadiendo, joder?
Nereden geliyorsun?
¿ De dónde eres?
Bence gittikçe daha tanınır hale geliyorsun, mösyö.
Reconozco que cada día se hacen mas populares, señor.
- İlk kez mi geliyorsun?
¿ Es su primera vez aquí?
- Benimle geliyorsun.
- Te meterás conmigo. - Olvídalo.
- Bizimle geliyorsun.
- Tú vienes con nosotros.
Bizimle geliyorsun değil mi?
¿ Vendrás con nosotros?
Bu gözden geçirme emrini sana İmparator verdi ama sen onun sözüne karşı geliyorsun.
- No tengo que preguntar. Se le ordenó esta revisión por el Emperador, y sin embargo rechaza su palabra.
- Yarın geliyorsun, değil mi?
- Vas a venir mañana, ¿ no?
- Bizimle geliyorsun.
- Será mejor que venga con nosotros.
- Nereden geliyorsun?
¿ De dónde vienes?
Birşeyler bulabiliriz, şimdi benimle geliyorsun.
Podríamos encontrar algo, por lo que ahora ven conmigo.
Eğer sınıra gidersen, yine tam olarak buraya geliyorsun.
Si llegas a la orilla, te das inmediatamente la vuelta.
Hayır, Doug, hadi, benimle geliyorsun!
¡ No, Doug! Vas a venir conmigo.
Sen de geliyorsun demek oluyor bu!
- Eso significa también tú. - ¡ Oye!
Pekâlâ Nenad. Nereden geliyorsun?
Bien Nenad, dinos...
Sen, benimle geliyorsun.
Usted, Tú estás conmigo.
Benimle geliyorsun, benimle geliyorsun, tamam mı?
Él vendrá conmigo. Quieres venir conmigo, ¿ no?
Bana neden sürekli bu halde geliyorsun?
¿ Por qué siempre vienes a mí de esa forma?
Bana çok tanıdık geliyorsun.
Te ves tan familiar para mí.
Benimle geliyorsun.
Vienes conmigo.
Benimle geliyorsun.
Tú vienes conmigo.
Nereden geliyorsun, yabancı?
¿ De dónde eres, forastero?
Çok tanıdık geliyorsun.
Me pareces conocida.
Marty biliyor musun, bana çok tanıdık geliyorsun.
Marty, me pareces muy familiar.
Her gün işe gidip evine geliyorsun.
Ir a trabajar y volver a casa todos los días.
- Ama sürekli Miamiye geliyorsun.
Me visitas mucho en Miami.
Bak Amy şu an bir çok şeyin üstesinden geliyorsun biliyorum.. ama sana orda gerçekten ihtiyacım vardı.
Sé que estás pasando por un momento difícil... pero te necesitaba allá dentro.
Nerden geliyorsun?
¿ De dónde vienes?
Benimle geliyorsun.
- Vendrás conmigo.
Sen sadece 5 gün sonradan geliyorsun.
- Nos adelantas en solo cinco días.
geliyorum 2650
geliyor 1263
geliyor musun 650
geliyor musunuz 91
geliyoruz 309
geliyormusun 18
geliyorlar 662
geliyor mu 41
geliyorum efendim 21
geliyorlar mı 19
geliyor 1263
geliyor musun 650
geliyor musunuz 91
geliyoruz 309
geliyormusun 18
geliyorlar 662
geliyor mu 41
geliyorum efendim 21
geliyorlar mı 19