Gerekiyor translate Spanish
89,055 parallel translation
Bir çekim yapmamız gerekiyor.
Tenemos que sacarnos una foto. No.
- O kadınla ilgili ne yapmam gerekiyor?
¿ Qué se supone que debo hacer con ella?
Bırakmam gerekiyor.
Es mi vicio.
Yapmamız gereken bir çok iş var. Ancak, resmi bir ifadenizi almamız gerekiyor. Haklarınızın koruma altında olduğunu bilin ve bizimle merkeze gelin.
Sin embargo, creo que podríamos tomarle una declaración formal, bajo advertencia en la comisaría, si viniera con nosotros.
Onun nerede olduğunu söylerseniz Gerçekten onunla konuşmam gerekiyor.
Bueno, realmente me gustaría hablar con él. Si pudieran decirme dónde está eso.
Sakin olman gerekiyor. O iyi.
Tienes que quedarte tranquilo.
Ama düşüncelerini seni rahatsız eden şeyden uzaklaştırman gerekiyor.
Necesitamos que alejes de su mente todo lo que le moleste.
- Bu ukalalığı bırakman gerekiyor.
- Necesitará sacar este palo de su culo.
Koluna dikiş atmama izin vermen gerekiyor. Lütfen!
Tiene que dejarme suturar el brazo.
Gitmem gerekiyor.
Lo necesito.
Kahve içmem gerekiyor.
Necesitó un café.
Şehirden ayrılmamız gerekiyor.
Debemos irnos de la ciudad.
Ne düşünmem gerekiyor sence?
¿ Qué quieres que piense?
Orada olmam gerekiyor.
Tengo que estar ahí.
Bir duş almam gerekiyor.
Debo ducharme.
Aşkın sana kendini harika hissettirmesi gerekiyor. Gerçek aşk bunu yapar.
El amor hace que uno se sienta bien con uno mismo y eso lo logra el amor verdadero.
Güzel, yatak için temiz çarşaf gerekiyor.
Bien. Y necesitaremos sábanas limpias para la cama.
Halkımı yaklaşan şeye karşı hazırlamam gerekiyor.
Tengo que ayudar a preparar a mi gente para que lo vendrá.
Öyleyse bu olasılığa hazırlanmamız gerekiyor.
Debemos prepararnos para ese caso.
Kuzeydeki tüm kalelerden düzenli sevkiyatlar ile tahıl depolarımızı doldurmaya başlamamız gerekiyor.
Hay que empezar a incrementar la reserva de granos con cargamentos frecuentes de cada fortaleza del Norte.
Evet, onunla konuşmam gerekiyor.
Sí, necesito hablar con él.
Daha iyi görmeyi öğrenmem gerekiyor.
Necesito aprender para ver mejor.
İçeri girmem gerekiyor Bran.
Tengo que volver adentro, Bran.
Artık sana Leydi Stark mı demem gerekiyor?
¿ Te tengo que llamar "Lady Stark" ahora?
Gece çökmeden kalan arabaları da Karasu Nehri'nden geçirmemiz gerekiyor.
Tenemos que llevar estos últimos carros por Aguasnegras antes de anochecer.
Ama ben uzak durmaya çalışıyorum sizin gibi iyi adamlardan kaçmam gerekiyor.
Intentaba no pasar por allí para evitar buenos hombres como ustedes.
Senin de ya ejderhalı olanı, ya da kardeşine vereni ikna etmen mi gerekiyor?
¿ Y tienes que convencer a la que tiene dragones o a la que se coge al hermano?
Diz çöküp bana teşekkür etmen gerekiyor aslında.
Deberías estar agradeciéndome de rodillas.
Anlaşılan gidip gerçek bir uzmanla görüşmemiz gerekiyor.
Parece que deberíamos hablar con un verdadero experto.
Beni öldürmeye çalıştın şimdi aileni kurtarmam mı gerekiyor?
¿ Trataste de hacer que me mataran... y ahora se supone que debo salvar a tu familia?
Öyleyse Arias'ın bir çeşit aşı kullanması gerekiyor.
Entonces Arias tiene que estar usando algún tipo de vacuna.
Simülasyonlarımız doğruysa yarım saat içinde etkisini göstermesi gerekiyor.
Si nuestras simulaciones fueron correctas... debería empezar a hacer efecto en media hora.
Ne yani? Sadece hapse girdim diye düz kontağı bilmem mi gerekiyor?
¿ Crees que porque estuve en prisión sé cómo arrancar un auto?
Ve eğer bunu görmüyorsanız hepinizin kör olması gerekiyor!
¡ Y están ciegos si no lo ven!
Madem dinlenerek iyileşebilir, neden hastanede kalması gerekiyor?
No veo por qué si descanso y... recuperación es lo que prescribe, ¿ no podríamos simplemente ir a la costa como de costumbre?
Herhangi bir habis hastalık gibi zihinden kesilmesi gerekiyor.
Tiene que ser extirpada de la... mente como cualquier enfermedad maligna.
Her zaman böylesine tatsız bir yaratık olduğumu unutmam gerekiyor.
Tengo que olvidar que alguna vez... fui tal criatura tan insípida.
Aşkım ve inancım, yılın tüm gecelerinde, Bu gece seni sana bırakmam gerekiyor.
Mi amor Faith, de todas las noches del año, esta noche debo alejarme de ti.
Bana her şeyi anlatmanız gerekiyor.
Tienes que contármelo todo.
Onların cezalandırılması gerekiyor.
Tienen que ser castigados.
Yardım gerekiyor mu?
¿ Necesita ayuda?
Bundan bir ders çıkarmam gerekiyor gibi geliyor bana.
Tengo la impresión de que debería estar aprendiendo algo de esto.
Ben işe gitmeden önce, bana senin kahvaltı hazırlaman gerekiyor.
Tú eres el que debería hacerme el desayuno antes de que vaya a trabajar.
Şimdi o mengeneyi alıp yarayı manivela ile açman gerekiyor.
Perfecto. Ahora necesito que cojas esa abrazadera y abras la herida.
Broussard'ı bulmamız ve konuklarımızın eserini korumamız gerekiyor.
Tenemos que encontrar a Broussard y recuperar el artefacto de nuestros huéspedes.
Buradan bir çıkış yolu bulmamız gerekiyor.
Ahora solo hay que encontrar la manera de salir de aquí.
Ama korkarım, bunun için biraz çalışmamız gerekiyor. İkimizin de.
Pero me temo que eso va a requerir trabajo... de los dos.
Neden onun evini izlememiz gerekiyor?
¿ Por qué estamos espiando su casa?
Şu adamla ilgilenmem gerekiyor.
- Debo atender a este señor. Disculpe. - Esto le costará...
Şimdi de haftada dört gece yollardayım, bir de daracık üniforma giydiriyorlar hayatta kilo almamam gerekiyor.
- y no puedo ganar nada de peso. - Y tiene que trabajar
Bunu senden duymam gerekiyor..
Quiero que lo oiga de ti.
gerek yok 917
gerek 16
gerekli 27
gerek yoktu 39
gerekmiyor 26
gereksiz 31
gerekmez 98
gerek kalmadı 36
gerekirse 81
gerektiği kadar 17
gerek 16
gerekli 27
gerek yoktu 39
gerekmiyor 26
gereksiz 31
gerekmez 98
gerek kalmadı 36
gerekirse 81
gerektiği kadar 17