Geçen akşam translate Spanish
1,202 parallel translation
Geçen akşam yine üç kişiyi öldürdüğünü duydum...
Escuché que mataste tres o más personas anoche...
Madem sordun, söyleyeyim. Geçen akşam bahsettiğim bayan arkadaşımı hatırlıyorsundur.
Ya que lo menciona, se acuerda usted la otra noche en que le mencione a mi amiga?
Geçen akşam güzel konuştuk ama taşındığım zaman, onu çok incittim.
Ayer hablamos bastante... ... pero cuando me fui, lo lastimó.
Hey Stevie, geçen akşam ki notun kaç?
Stevie, ¿ tienes las notas de anoche?
Ya eğer üst düzey bir yetkili, geçen akşam söylediklerini Washington Post'a satarsa?
... modificara lo que Ud. dijo? Déjalo.
Geçen akşam sizi televizyonda görmemiş miydim?
¿ No te vi yo anoche en la tele?
Geçen akşam Symphonie Concertante'yi mırıldanıyordunuz. - Onda her iki enstrüman da ön planda.
Estaba tarareando... la Sinfonía Concertante la otra noche... y en ella hay partes solistas para ambos instrumentos.
Ne için? Geçen akşam için, ve diğer akşam için de.
Bueno, por la otra noche, y luego por la otra.
Hani geçen akşam, haftasonları gelebileceğini, söylemiştin.
¿ Sabes lo que dijiste anoche de venir los fines de semana?
Geçen akşam seni evimde istemediğimi söylediğim için de özür dilerim.
Y lamento lo que dije anoche. De que no te quería en casa.
Senin aptal annen, geçen akşam, Terrance ve Phillp'i kaçırmama sebep oldu.
mira, incremento la post-producion hacer que mi musica suene de la manera que fue grabada, bien?
Annen, geçen akşam, hangi düşünceye dayanarak, hepimizin annelerini aradı ki? - O, kendi başına aradı.
siento como si tocara en directo, en verdad decepcionaria a las personas.
Geçen akşam çok iyi vakit geçirdim. - Ben de öyle.
- La pasé muy bien la otra noche.
Sana ilgi duyuyorum, ama geçen akşam yüzündeki o salata sosu...
Me interesas pero ese aderezo en tu cara...
Senin aptal annen, geçen akşam, Terrance ve Phillp'i kaçırmama sebep oldu.
Tu madre me hizo perder Tomás y Pedro.
Annen, geçen akşam, hangi düşünceye dayanarak, hepimizin annelerini aradı ki?
¿ Por qué haces que llame a nuestras madres?
Geçen akşam olayların planladığınız gibi gelişmediğini söylemiştiniz.
Dijo que las cosas no iban como esperaba,... - ¿ como esperaba que fueran?
Geçen akşam işte bayıIdım.
Me desmayé en el trabajo el otro día.
Geçen akşam kastetmediğim şeyler söyledim.
La otra noche dije cosas que no quise decir.
Geçen akşam ne yaptığımı asla bilemezsiniz.
Jamás adivinarás qué hice anoche. Te gustará.
Geçen akşam maçtaydım.
Anoche fui a ver un partido.
Buffy'nin geçen akşam gördüğü kabusun bir kısmı gerçek oldu.
Es sólo esa parte de la pesadilla de Buffy que se hizo realidad.
Geçen akşam seni öptüm.
Te besé la otra noche. Lo sabes.
Geçen akşam olanlar için kusura bakma.
Lamento lo de la otra noche. Yo...
Sen ve ben, geçen akşam bir şey yaşadık ve şimdi de paniğe kapıldın ve benden kaçıyorsun.
Tú y yo compartimos un momento la otra noche. Perdiste el control, así que me estás plantando.
Ama geçen akşam kafeteryada yemek yiyordum.
Pero estaba cenando la otra noche, en la cafeteria.
— Söylesene, geçen akşam nasıldı ahbap?
¿ Y como estuvo esa película la otra noche?
Şey, geçen akşam gerçekten çok güzeldi.
Mira, lo pasé muy bien la otra noche.
Posta kartın bana ne zaman geleceğini söylemiyordu... bende geçen akşam bir ateş yaktım.
La postal no decía cuándo llegabas... de modo que encendí el fuego anoche.
Geçen akşam, benim barımda, seni beklerken.
En mi bar, la otra noche esperándolo.
Geçen akşam onu yakalamak için en iyi fırsatı yakalamıştım ama bok ettim.
Anoche tuve mi mejor oportunidad para atraparlo y la arruiné.
Geçen akşam ki olaylarda garip bir ironi olduğunu itiraf etmeliyim. Sonunda istediğimi alacağım.
Debes admitir que hay una rara ironía en los hechos de anoche,... pero al final conseguí lo que quería.
Geçen akşam at arabasıyla geldin değil mi?
¿ Llegaste anoche en la carreta?
Bay Kriegers bunu geçen akşam televizyondan sipariş etmişti.
El Sr. Kriegers lo ordenó de un comercial de TV.
Bu böyle gitmez ki, patlayacağı kesin. Geçen akşam Karine'in babasıyla konuşuyordum, o da böyle düşünüyor.
Hablé con el padre de Karen y piensa lo mismo.
- Onunla geçen akşam görüştüm.
- Hable con el la otra noche.
Geçen akşam ailemiz yakınlaşması için fırsat vardı
La tarde pasada teníamos la oportunidad para venir cerca de su familia.
- Geçen akşam onu kendi kendine konuşurken yakaladım.
Anoche... La escuché hablar sola.
İnsanlar bazı şeyleri duyuyor. Tıpkı geçen akşam gibi.
La gente escucha cosas, como lo de la otra noche.
Geçen akşam olanlar gibi.
Como lo de la otra noche.
Ve geçen perşembe ve cumartesi sabah ve akşam olanları mı?
¿ Lo que pasó el jueves? ¿ Y el sábado por la tarde y por la noche?
Hatta geçen baharda Bergdof'un itmeli kapısında kapana kısılarak korkunç bir akşam geçirdi.
Por eso la primavera pasada estuvo toda una tarde atrapada en la puerta giratoria en el Bergdorf.
Geçen akşam bununla ilgili bir rüya gördüm.
Anoche soñé con ello, soñé que lamía tu cuerpo.
Geçen gece bir akşam yemeğimiz vardı sanırım, ne oldu?
Se suponía que íbamos a cenar anoche, ¿ Qué pasó?
Geçen Cuma neredeydin? Akşam vakti. Gece 10 : 00, L.A.'de.
¿ Dónde estabas el viernes pasado, a la media noche... a las 10 PM de L.A.?
Dinleyin! - Kocam, Greg Montgomery'ye... birkaç kötü adamı içeri tıkmak için... geçen 10 hafta boyunca deli gibi çalışmasına rağmen... her akşam eve gelip de karısıyla aşk yapmaya enerjisi kalan kocama.
Por mi marido, Greg Montgomery quien a pesar de dejarse el culo las últimas diez semanas y cargarse a unos cuantos tipos malos viene a casa con energía y hace el amor salvajemente con su mujer.
Geçen Cuma akşamı biri ordaki, koridordaki paralı telefonu kullandı mı diye soracaktım.
Quería saber si alguien usó el teléfono del pasillo el viernes por la noche.
Cumartesi akşamı için, eskiden çalıştığı..... akvaryumdaki partiye beni davet etti. Dün de, belli belirsiz Rick'in geçen yaz ona asıldığını ima etti.
Me invito a una velada con él el sábado... al acuario, donde solía trabajar, y entonces ayer... se embriaga, y empieza a decirme, que estuvo con Rick el verano pasado...
Eger babalarimiz gibi olsaydik, gecen aksam Arkansasda yasal olan ne yapabilirdik ki.
Si fueramos nuestros padres, lo que hicimos anoche sólo sería legal en Arkansas.
Ne yazık ki şu anda elime geçen bir habere göre Bay Pope bir hastalığın pençesindeymiş. Maalesef bu akşam kendisi aramızda olamayacak.
Tristemente, acaban de informarme... que el Sr. Pope ha sido víctima de un mal... e infelizmente no podrá acompañarnos hoy.
Bence, geçen akşam onun düzenini bozduk.
Lo interrumpiste anoche.
akşam 53
akşamları 18
akşam yemeği 121
akşam görüşürüz 54
akşam oldu 22
akşama görüşürüz 118
akşam yemeği mi 27
akşam 8 25
akşam yemeği hazır 37
akşam 6 17
akşamları 18
akşam yemeği 121
akşam görüşürüz 54
akşam oldu 22
akşama görüşürüz 118
akşam yemeği mi 27
akşam 8 25
akşam yemeği hazır 37
akşam 6 17
akşam yemeğine ne dersin 33
akşam haberleri 28
geçen yaz 24
geçen gün 73
geçen ay 47
geçen gece 110
geçen hafta 131
geçen sene 56
geçenlerde 27
geçen yıl 94
akşam haberleri 28
geçen yaz 24
geçen gün 73
geçen ay 47
geçen gece 110
geçen hafta 131
geçen sene 56
geçenlerde 27
geçen yıl 94