Görecegiz translate Spanish
6,901 parallel translation
- Görecegiz.
Ya veremos.
Yakinda görecegiz, degil mi?
Bueno, lo veremos pronto, ¿ no te parece?
Burada 5 dakika oturacagiz çantayi açmalarina izin verecegiz bize karsi ellerinde hiçbir sey olmadigini görecegiz ve buradan çikip gidecegiz.
Vamos a sentarnos aquí durante cinco minutos, dejaremos que abran el maletín, veremos que no tienen nada en nuestra contra... y luego nos iremos de aquí.
Göreceğiz bakalım.
Sí, ya veremos.
Göreceğiz.
Ya veremos.
Ancak böyle şeyleri artık daha fazla göreceğiz.
Pero me temo que veremos ese tipo de cosas más seguidas.
Uzun binalardan birine çıkıp etrafa bir göz atalım, bakalım neler göreceğiz.
Digo que nos subamos en los edificios altos. Para tener cierto panorama, y ver que alcanzamos a mirar.
Yakınlarında bir yer bulup iyice bir gözetleyelim, bakalım neler göreceğiz.
Debemos encontrar un lugar cercano, vigilarlo, ver lo que podamos.
Bakalım neler göreceğiz.
Veamos lo que podemos observar.
- Göreceğiz.
Veremos.
Bakıp göreceğiz.
Tendremos que verlo.
- Tamam, göreceğiz.
Ya lo veremos.
Göreceğiz.
Lo veremos.
Göreceğiz.
Ya lo veremos.
Sanırım göreceğiz bunu.
Supongo que ya se sabrá.
Ne diyecek göreceğiz.
Veremos qué es lo que dice.
Unutma, daha önce hiç test edilmemişti. Kemeri hiçbir zaman savunmadık, göreceğiz.
Recuerde, nunca realmente fue probado antes, nunca defendió el cinturón, así que ya veremos.
- Sonrasını göreceğiz.
Y entonces... veremos.
- Ne göreceğiz?
- ¿ Qué veremos?
Fish Mooney Gotham'ın suç dünyasında büyüme konusunda oldukça iddialı ve aklında da Gotham'ı ele geçirmek var neler olacağını göreceğiz bakalım.
Fish Mooney es una promesa en el mundo criminal de Gotham, y tiene la capacidad de tomar la ciudad, así que veremos cómo va eso.
Biz daha sonra göreceğiz.
Nos veremos más tarde.
Fakat biz su ve kumdan daha fazla göreceğiz.
Pero nosotros tenemos más cosas además de agua y arena.
- Bunu göreceğiz, değil mi?
Ahora lo vamos a comprobar, ¿ verdad?
Bakalım hakim ne diyecek göreceğiz.
Bueno, ya veremos qué dirá el juez.
Göreceğiz.
Bueno, veámoslo.
Göreceğiz.
Y ya veremos.
Göreceğiz bakalım, Latin kardeşimin krallığında işler göründüğü gibi yolunda mı.
Quiero ver, latino, cómo son las cosas realmente en el reino de mi hermano.
- Göreceğiz.
Ya lo veremos.
- Kurada göreceğiz.
La suerte lo decidirá.
Bu bayan iyiyse göreceğiz.
Veremos si esta señora es buena.
- Göreceğiz.
- Eso lo veremos.
- Göreceğiz.
- Ya veremos.
Şimdi Rutledge'ın intikamını alıp almadığını göreceğiz.
Ahora vamos a averiguar si Rutledge puede desquitarse.
Raflara gelmeden bütün yeni çizgi romanları göreceğiz.
Podríamos ver las cosas nuevas antes de ponerlas en las estanterías.
İşimizi kovayla göreceğiz.
Tendremos que hacer lo nuestro en un balde.
Doğru mu değil mi göreceğiz.
Veremos si es cierto.
- Göreceğiz artık.
Ya lo veremos.
Şimdi göreceğiz.
Ahora veremos.
Bunu göreceğiz.
Ya veremos.
En kısa sürede mahkemede bunu bilinçli... yapıp yapmadığını göreceğiz.
Me ocuparé de que el tribunal se hace consciente de esta cum cum pronto como sea posible.
Göreceğiz.
Supongo que ahora lo sabremos.
S.P.K. senin yasadışı yollardan hisse satın almanın zırvalık olduğunu düşünüyor mu göreceğiz.
Veremos si la Agencia de Valores cree que es una chorrada que compres acciones ilegalmente.
Görünüşe göre mecburen burada bekleyip neler olacağını göreceğiz.
Parece que deberemos esperar aquí y ver qué sucede.
- Göreceğiz.
- Veremos.
Göreceğiz.
Lo verás.
Yaşlı olacağız ama göreceğiz.
Seremos ancianos, pero lo veremos.
- Göreceğiz bakalım.
Ya veremos.
Ne zaman eve gidip ailelerimizi göreceğiz?
¿ Cuándo podremos volver a casa a visitar a nuestras familias?
- Orasını göreceğiz.
Eso ya lo veremos.
Ben izole miyim göreceğiz Ne cesetleri korunmuş.
Veré si puedo aislar lo que preservó los cuerpos.
- Göreceğiz.
Ya veremos lo.