Güneye translate Spanish
2,602 parallel translation
Ve dört nesildir ilk kez güneye, kışı geçirecekleri yuvalarına yöneliyorlar.
Y por primera vez en cuatro generaciones se dirigen al sur, yendo a su casa de invierno.
Kuzey Amerika'da eylül ayı. Bir milyardan fazla kral kelebeği güneye doğru kanat çırpıyor ve ilk dondan önce Meksika'ya ulaşmak için acele ediyor.
Es septiembre en Norteamérica, y más de mil millones de monarcas están abriendo su paso al sur, de prisa para llegar a México antes de la primera helada.
Rus sahilleri boyunca yüzerek güneye dönüyorlar. Göçlerin devasa kesişme noktasına doğru yol alıyorlar ve erkeklerin hak iddia ettikleri sahillere varıyorlar.
Van al sur por la costa rusa, dirigidas a una colisión épica de migraciones, y acaban en las mismas playas donde están los machos.
Çiftin kiraladığı arabanın gece yarısı saat 2.30'da güneye bakan katlı otoparktan alınmış olduğunu biliyoruz.
Sabemos que el coche de alquiler de la pareja fue robado del aparcamiento sur a las 2 : 30 de la madrugada.
Sonunda, bu sadece Güneye bir yolculuk değildi.
Al final eso no fue solo un viaje por el sur.
Bu kötü çocuklardan birini ağzına attıktan sonra rotanı güneye yöneltip kızı zevklendireceksin, oral yollarla.
Te metes uno de esos chicos malos en la boca, y luego te pones en dirección sur y la complaces, oralmente.
güneye doğru 600 kilometrede Turkana gölüne akan bu nehrin kıyıları, hominid fosil kalıntılarıyla doludur.
Fluyendo hacia el sur 400 millas en el lago Turkana, las orillas de este río son ricas en fragmentos de fósiles homínidos,
Bu olağanüstü Peru oyması 165 metre uzunluğundadır. Ve kuzeyden güneye hassas şekilde konumlandırılmıştır.
Este extraordinario grabado peruano tiene 167 metros de largo y está orientado, precisamente de norte a sur.
Biz güneye, akrabalarımızı görmeye gidiyoruz.
Sólo estamos dirigiéndonos al sur para encontrarnos con familiares.
Kavko'yu güneye gönderiyorsunuz.
Kavko irá al sur, ¿ verdad?
Pekâlâ. Güneye doğru 20 dakikalık mesafe.
Eso es a 20 minutos
Güneye giden yola sapın. Yakalayın.
Tomen la vía dirección sur, alcáncenlo.
Hedef belirlendi ve ortalık güvenli, kuzeyden güneye devam edebilirsiniz.
El objetivo está pintado y pueden pasar de norte a sur.
Bütün ekipler, köprüden güneye inin.
Todos los equipos diríjanse al lado sur, hacia el puente.
Hem güneye hem de batıya akan Potomac Nehri'ne yaklaşıyoruz.
Nos acercamos al Potomac, en dirección al suroeste.
2 arabayla 65 derece güneye, düşman bölgesine gittiler,
Se fueron en dos vehículos.
Bir orduyla güneye geliyorlar.
Vendrán al sur con un ejército.
Bulamazsan da, Güneye doğru devam et!
Si no, sigue hacia el Sur.
Güneye doğru yürüyor.
Está yendo hacia el sur.
- Evet, güneye ilerliyor.
- Sí, dirigiéndose al sur.
İki tanesi ikinci kattaki yatak odasında, güneye bakıyorlar.
Dos en la habitación del segundo piso que está de cara al sur.
güneye doğru.
¡ Lo veo, a las 8 del reloj! ¡ Va al sur!
O ve oğulları, alanlarını güneye kadar genişletme çabasındalar.
Él y sus hijos están decididos a expandir su reino hacia el sur.
Güneye bakan odaları, Leydi Ingram ve Bayan Ingram'a verelim.
Los cuartos del sur para Lady Ingram y la señorita.
Yukarı aşağı, kuzeye güneye.
Arriba y abajo, de norte a sur.
Topladığım bilgilere göre Bay Ovronnaz başka bir arkadaşıyla yaşamak için güneye, Ko Sukon'a taşınmış.
El Sr. Ovronnaz se ha ido a vivir al sur a Kasunkom con otra amiga.
Güneye gidiyoruz, Tayland Körfezi'nden.
Vamos hacia el sur, pasando por el Golfo de Tailandia.
Uzman görüşünüze büyük saygı duymaktayım Dr. Jones ama bildiğim kadarıyla Pasifik somonu epey güneye, Kaliforniya'ya kadar gelmekte.
Por supuesto, respeto su conocimiento experto, Dr. Jones pero creo que el salmón del Pacífico llega al sur hasta California.
Güneye kaçmak istiyorsan kaç.
Si quieres huir hacia el sur, huye.
Babam ve ağabeyin de güneye gitmişlerdi kralın emriyle.
Tu padre y tu hermano viajaron al sur también tiempo atrás porque un rey se lo pidió.
Güneye gideceğim.
Me iré al sur.
Güneye rap rap!
¡ Más rápido!
Öyleyse daha güneye gidip Cahir Kalesi'ni almalıyız.
Debemos marchar al sur y tomar el castillo Cahir.
Kurşunlar kuzey ve güneye uçtu.
Darrien y Gates bajaron por la escalera.
Tamam, ben güneye bakayım.
Bien, iré al sur.
Şüpheliler güneye doğru, 6.caddeye kaçıyorlar.
Los sospechosos van al sur, hacia la Sexta y Thistle.
Biraz daha güneye, Kampala'ya doğru bir yer seçsen daha iyi olurdu.
Sería mejor un poco más al sur, hacia Kampala.
Sen ve Mia güneye gidin, ben onları uzaklaştırırım.
Tú y Mía vayan al sur. Yo los desviaré.
Ajan Brock, hedef güneye seyrediyor.
Agente Brock, el objetivo va hacia el Sur.
Köprüye doğru gidelim ve güneye Khalkin Nehrine giderek sınırı geçelim.
Vamos hacia el puente y luego al sur sobre el Río Khalkin para cruzar la frontera.
Dağın arkasına güneye doğru. Bir zaman sonra 80 nolu otobana varacaksın.
Al sur, tras el cerro hallarás la autopista 80.
Cadde'den güneye doğru giden siyah kamyoneti takipteyiz.
Vemos una camioneta negra yendo hacia el sur por Broadway, pasando la 72.
Tekrar ediyorum, Broadway 72. Cadde'den güneye doğru gidiyor.
Repito : hacia el sur por Broadway, pasando la 72.
Durun tahmin edeyim Kaliforniyalı kız güneye, kış dalgalarını görmek için gidiyor.
Déjame adivinar una joven californiana va al sur en busca de una oleada invernal.
Güneye inersen, bana uğra.
Si vas hacia el sur, búscame.
Güneye, şehir dışına doğru gidiyorlar.
Parece como si fuesen al Sur, fuera de la ciudad.
Güneye mi gidiyoruz?
¿ Nos dirigimos al sur?
Güneye doğru yol alan Kessler, kontrol noktasına gelecek.
Kessler se aproximará al punto viniendo desde el sur.
Güneye yaptığın seyahatte aradığın şeye ulaşamadığını da ekledi ayrıca.
También dijo que... no llegaste a encontrar lo que estabas buscando... en vuestro viaje al sur.
Şüpheli güneye doğru koşuyor.
Sospechoso ahora a pie, corriendo al sur.
A-43, iki aracın peşindeyiz. Burlington'dan güneye ve 18.'den doğuya gidiyorlar.
A-43 vamos en persecución de dos vehículos, dirección sur hacia Burlington, al este de la 18.
güney 137
güneyde 29
güney afrika 87
güneybatı 23
güney pasifik 33
güney amerika 163
güneydoğu asya 29
güneyden 17
güney carolina 23
güney dakota 18
güneyde 29
güney afrika 87
güneybatı 23
güney pasifik 33
güney amerika 163
güneydoğu asya 29
güneyden 17
güney carolina 23
güney dakota 18