Hallediyorum translate Spanish
1,610 parallel translation
- Hallediyorum!
- ¡ Estoy en ello!
Hayır. Artık ben hallediyorum. Neredeler?
Yo lo haré ahora. ¿ A dónde?
Bu işi kendi yöntemimle hallediyorum.
Lo haré a mi modo.
- Kendini yorma, ben iterim. - Hallediyorum.
Lo tengo.
Ailemizin işlerini hallediyorum.
Me ocupo de unos asuntos familiares.
- Ben hallediyorum.
- Estoy en ello.
Bugün retina taramalarını hallediyorum.
Tengo el escaner de retina hoy.
- Seninle hallediyorum.
- Lo estoy llevando contigo.
Hallediyorum.
En ello.
Ufak bir problemi hallediyorum.
Me metí en un pequeño problema.
Hallediyorum.
Entendido.
Hemen hallediyorum.
¿ George? - Señor, voy a verlo.
- Hallediyorum.
- Estoy en ello.
Tamam, hallediyorum.
Vale, estoy en ello.
Yarım kalan işleri hallediyorum.
Ato cabos sueltos.
Tanrı aşkına, Tony hallediyorum, tamam mı?
Por el amor de Dios, Tony. Lo estoy haciendo vale?
Hallediyorum.
- ¡ Ah! - ¡ Ya lo tengo!
Hallediyorum.
¡ Lo tengo!
Hallediyorum.
Estoy en ello.
Hallediyorum.
Yo me encargo.
- Kono... - Hallediyorum.
Ya estoy en ello.
Hallediyorum derken?
Define "en ello".
Yani hallediyorum dediğinde aslında beklemedeyim demek istedin.
Entonces cuando dices, "en ello", significa en realidad "esperando".
Hallediyorum.
Estoy en ello ahora mismo.
Tamamdır. Hallediyorum.
Estoy en ello.
- Hemen hallediyorum lordum.
- De inmediato, mi señor.
Ben işi hallediyorum.
Estoy por todas partes.
Hallediyorum, hallediyorum.
Lo tengo, lo tengo.
Hallediyorum.
Estoy en eso. ¡ Muchachos!
Banka işlerini ben hallediyorum, Luigi.
Lo del banco lo tengo yo, Luigi.
Tanrım, hallediyorum.
Caray, voy a hacerlo.
Tamam, tamam şimdi hallediyorum.
Vale, de acuerdo, voy a intentarlo.
Hallediyorum.
- Estoy en ello.
Hemen hallediyorum.
Voy a arreglarlo de inmediato.
Buradan sonrasını ben hallediyorum.
Y yo comenzaré desde ahí.
Hemen hallediyorum.
Iré de inmediato.
Evet, şimdi hallediyorum.
Bien, yo me encargo.
Bunu ben hallediyorum.
Estoy al mando.
Hallediyorum.
Lo pillé, lo pillé.
Sorun yok, ben hallediyorum.
Está bien. Lo tengo.
Onun işlerini hallediyorum.
Tengo que resolver sus asuntos.
- Onun işlerini hallediyorum.
- Estoy poniendo en orden sus asuntos.
Ben hallediyorum.
Lo tengo, lo tengo.
Kendi işimi hallediyorum.
Voy a hacer mi trabajo.
- Hallediyorum.
- ¡ Yo me encargo!
Tamam, ben hallediyorum.
No pasa nada. No pasa nada, yo me encargo.
- Ben hallediyorum.
Los tengo.
Ben hallediyorum.
Yo me encargo.
Evet, hallediyorum.
Si, Estoy en ello.
- Hallediyorum.
- De inmediato.
- Hallediyorum.
- Yo lo haré.
hallelujah 92
hallederiz 84
hallet 25
hallettim 108
halledeceğim 67
halledeceğiz 34
hallederim 113
hallettik 38
halledebilirim 49
hallettin mi 27
hallederiz 84
hallet 25
hallettim 108
halledeceğim 67
halledeceğiz 34
hallederim 113
hallettik 38
halledebilirim 49
hallettin mi 27