Hallettin mi translate Spanish
514 parallel translation
Çamaşırhane işini hallettin mi?
¿ Fuiste a la lavandería?
- Yüzük işini hallettin mi?
- ¿ Tienes el anillo? - Sí.
Hallettin mi?
- ¿ Qué ha pasado?
Hallettin mi?
¿ Les diste?
Onu konuyu da hallettin mi, Pat?
¿ Te ocupaste de ese otro asunto, Pat?
- Jamaika'da her şeyi hallettin mi?
- ¿ Te encargaste de todo en Jamaica?
- Evet. - Resimleri hallettin mi?
- ¿ Tienes esas fotos?
Vesikalıkları hallettin mi?
Encontraste la máquina que te dije, ¿ verdad? Sí.
Şu metal levha işini hallettin mi?
¿ Ha ido bien lo de la plancha de metal?
Sana söylediğim şeyi hallettin mi?
¿ Se ha ocupado de aquel asunto, como se lo pedí?
Pencereleri hallettin mi?
¿ Has asegurado las ventanas?
- Her şeyi hallettin mi?
¿ Se encargó de todo?
- Hallettin mi adamları?
¿ Les has matado?
Hallettin mi?
¿ Lo conseguiste?
Üzerinde çalıştığın taşı hallettin mi?
¿ Acabaste con aquella piedra?
- Hallettin mi?
- ¿ Se encargó de ello?
- Hallettin mi, Rollin?
- ¿ Todo bien, Rollin? - No está herido.
Hallettin mi?
¿ Ah, si?
- Hallettin mi?
- ¿ Ya está?
Ha, anladım. Hallettin mi?
No entiendo nada, ¿ pero marcaste o no?
- Nino, İşi hallettin mi?
- Nino, ¿ ya has acabado?
Konuyu hallettin mi?
¿ Lo habéis aclarado?
- Şişeyi hallettin mi?
- ¿ Has destruido el frasco?
- Hallettin mi, kardeş. - Evet
- Nos vemos, hermano.
- Hallettin mi?
- ¿ Ya lo has comprado?
- Adana'da işin vardı hallettin mi?
- Sí, casi.
Diane. Sam'e söyler misin sen hallettin mi?
Diane, ¿ le dices que ya está?
- Hallettin mi?
- ¿ La tiene?
- Hallettin mi?
- ¿ Lo hiciste?
Alaska işini hallettin mi?
¿ Has acabado ya con el asunto de Alaska?
Kimlik konusunu hallettin mi?
¿ Resolviste lo de los documentos?
Hallettin mi?
¿ Qué? ¿ Te cagaste?
- Her şeyi hallettin mi? - Evet.
¿ Te has encargado de todo?
Şu koyunları da hallettin mi?
¿ Tienes las ovejas?
Amerikalıyı hallettin mi?
Entonces, ¿ hablaste con el yanqui?
Hey, onunla sorununu hallettin mi?
Hey, habla con el.
Bütün sözleşmelerini hallettin mi?
Lo hiciste, eh, tienes tus contratos listos?
Kelly'nin kontratını hallettin mi?
¿ Finalizaste todos los contratos de Kelly?
Seni gördüğüme sevindim, hallettin mi.
Me alegra que hayas venido.
- Hesabı hallettin mi, Bobby?
Hey, Will.
Bud! Bağlantıyı hallettin mi?
Bud, ilo has empalmado?
Kodamanlarla işi hallettin, artık problem çıkarmayacaklar değil mi?
Lo has arreglado con el grandullón, ¿ no? ¿ No causarán problemas?
Thursby ona bulasmayinca... silahini alip kendin hallettin, degil mi?
Como Thursby no se enfrentó con él, le cogiste la pistola y lo hiciste tú.
Martin'lerin işini hallettin mi?
- Sí.
Tabut olayını hallettin mi?
¿ Tuvo suerte con los ataúdes? Sí, señor.
Hangi ara hallettin? Hoşuna gitti mi?
- ¿ Cómo lo hiciste?
Hırkasını hallettin, değil mi?
Enganchaste su chaqueta, ¿ eh?
Olayı hallettin, değil mi Basil?
Lo has resuelto, ¿ verdad?
İşini kendin hallettin değil mi?
Ud. mismo tomó el caso ¿ no es así?
Sokakta işini hallettin ve ben de er ya da geç gelip bana bir teklif sunacaktır diye düşündüm.
Su obra está al lado de mi club, presumí que tarde o temprano haría una oferta.
Hayat düşüncemdeki herkesi hallettin, sen harikasın ve ben safım.
Y les haces pensar a todos en mi vida que tu eres maravilloso y yo soy un patan