Harikûlade translate Spanish
1,745 parallel translation
Mutfağı zaten gördün, ama harikulade bir mahzeni var.
Has visto la cocina, pero también hay un maravilloso sótano.
Çok bilge ve harikulade bir insansınız.
Es un hombre muy sabio y brillante.
Hepsi aynı harikulade paketten geliyor.
Todo forma parte del mismo y maravilloso paquete.
Harikulade.
Maravilloso.
Şimdi 8 numaralı parça, Ingres'den harikulade bir mektup... Efsanevi bir aşk hastasıydı.
El era un gran maniático del erotismo.
Harikulade bir tarih 19 şubat 1945 İwo Jima savaşının başladığı tarih
Es una fecha significativa. 19 de febrero de 1945 fue la batalla de Iwo Jima.
Bu harikulade.
Es increíble.
Gerçekten harikulade.
Es absolutamente hermosa.
Harikulade.
Es genial.
Harikulade.
- Es fantástico.
Yakında okula doğru yürümek Bu kadar harikulade gözükecek mi?
Pronto, iré sola a la escuela ¿ no parece que fuera algo milagroso?
O harikulade silah mı?
¿ Esa arma milagrosa?
Bu harikulade!
¿ Botón clásico?
Hiç beklemediğim bir anda, harikulade bir genç kadına dönüştün.
Es como si te hubieras convertido en una joven encantadora mientras yo no estaba mirando.
O harikulade bir kadın, Mary Gassman.
Era maravillosa Mary Gassman.
Harikulade!
Sí. Grandioso. Gracias.
Evet, sevişmek harika. Harikulade ve popomla yaptıkların için ne kadar minnettar olduğumu bilemezsin. Ama geri kalanı çok yorucu.
Sí, en la cama eres buena, fantástica, y me gustan las cosas que hemos experimentado con mi trasero, pero todo lo demás es muy agotador.
Arım balım peteğim. Ne harikulade bir hediye bu.
Gordita, qué maravilloso regalo.
Harikalar tarihindeki en harikulade haber.
Es lo más genial en la historia de todo lo genial.
Harikulade.
Maravillosa.
Beyaz harikulade bir hanım için.
Blanco para la encantadora señorita.
Harikulade birisi!
Es guapísimo.
O büyük, güçlü, kendinden emin, harikulade bir adam.
Es un hombre grande, fuerte, confiado, atractivo.
Sen harikulade bir kraliçesin.
Eres una reina brillante.
Harikulade, harikulade.
¡ Bravo! Espléndido. ¡ Espléndido!
Kısaca harikulade.
Simplemente espléndido.
Peki, her durumda... Heredot'un Hikayeleri'nin 5. kitabına göre... Damokles'in adı çıkmış kılıcı Zeus'un yıldırımından harikulade bir silaha... dönüştürülmüş ki o her şeyi kesebilir.
En todo caso según el Libro V de las historias de Herodoto la infame espada de Damocles se transformó por un relámpago de Zeus en un arma maravillosa cuya hoja podía cortar cualquier cosa.
- Harikulade bir iniş yapmaya hazır mısın? - Evet.
¿ Estás listo para hacer la gran entrada?
Şimdi bu kapıyı kaldıracağım ve kocaman, harikulade Judge'm... ışıl ışıl parlıyor olacak ya da o kuru götünü sincaplara yem edeceğim.
Voy a levantar este portón y allí estará mi maravilloso Juez... brillando gloriosamente frente a mí... o voy a hacer que las malditas ardillas del vecindario te devoren.
Ve harikulade.
Y maravillosos.
Kaç sahneyi sevdin harikulade genç aktörlerle rol aldığın?
¿ Cuantas escenas románticas has hecho con estrellas preciosas?
Harikulade.
Brillante.
Harikulade.
Esto es fantástico.
- Harikulade.
Increíble.
Ve ikimiz, sizin için harikulade bir koltuğu doldurmanız üzerine anlaştık Gerald Dickenson'ın zamansız ölümü ile boşalan yere.
Y ambos estamos de acuerdo en que harías una excelente elección si ocupas el sitio libre por la prematura muerte de Gerald Dickenson.
Harikulade.
Magnífico.
Harikulade bir kadın.
Es muy linda.
Harikulade!
¡ Eso es brillante!
Tanrı, küçük kız üstünde harikulade bir şey yapıyor. Yaradan'ın niyeti her neyse kızın hayrı adınadır.
Dios está haciendo un trabajo precioso con esta chiquilla y no dudes que cualquier cosa que él haya dispuesto es por su bien.
Harikulade bir gün değil mi?
Un día magnífico, ¿ no?
İz sürücü harikulade biri çünkü ciple gezerken iz sürücü "dur, dur, dur, dur" diyor.
un "rastreador" es increible, porque solo maneja por ahí, y de repente dice : "para, para aqui!".
Harikulade bir adamsın.
Eres un hombre espectacular, Sam Merlotte.
Bu ormanlar büyük değişim geçirmelerine karşın hala çok eski ve harikulade ilişkilere ev sahipliği yapmaktadırlar.
Aunque estos bosques han experimentado muchos cambios todavía son el anfitrión a algunas relaciones antiguas e increíbles.
Sonra gitti ve harikulade birşeyle geri geldi.
Él se fue y regresó con algo fenomenal.
Harikulade, teşekkürler.
- Fantástico, gracias.
Harikulade, değil mi?
- ¿ No son maravillosos?
Harikulade.
Asombroso.
Harikulade bir şey bu!
¡ Esto es glorioso!
Yanlış. "Harikulade" duygusal bir tepki.
Incorrecto. "Glorioso" es una respuesta emocional.
Harikulade.
Encantador.
Son olarak da iki parşömene sahip olamasalar da harikulade bir performans sergileyip terfi için gereken niteliklere sahip olduklarını gösteren Lee ve Tenten de chunin oldular.
los que no reunieron los dos pergaminos necesarios... Reconociendo que a pesar de todo realizaron un trabajo espléndido y una enorme habilidad... están calificados como chuunin.
harikulade 158
harika 10247
harikasın 412
harikaydı 604
harikayım 109
harika görünüyorsun 610
harikalar 75
harikasınız 87
harika bir adam 26
harika bir gün 57
harika 10247
harikasın 412
harikaydı 604
harikayım 109
harika görünüyorsun 610
harikalar 75
harikasınız 87
harika bir adam 26
harika bir gün 57
harika bir kız 40
harikaydın 273
harika biri 117
harikadır 84
harikaydınız 54
harika olurdu 53
harika bir kadın 31
harika olur 206
harika bir yer 43
harika bir duygu 21
harikaydın 273
harika biri 117
harikadır 84
harikaydınız 54
harika olurdu 53
harika bir kadın 31
harika olur 206
harika bir yer 43
harika bir duygu 21