Hayali translate Spanish
3,553 parallel translation
Mr. Smith, Müsade eder misiniz? Hayali gitar aerobik, konsantrasyonu arttırıcı, ve çalıyormuş gibi yapmak ikimizi de iyi güldürüyor. bu bildiğimiz gibi kalbe yararlı.
Sr. Smith, si se me permite, el "air guitar" es un ejercicio aeróbico, estimula la coordinación, y saca una buena cantidad de risas de nosotros, lo cual todos sabemos que es bueno para el corazón.
Şu an iş arıyor olmam lazım ama Sam Wilson hayali biri olduğundan durumu oldukça zorlaştırıyor.
Bien, se supone que deberia estar afuera cazando, pero es algo complicado porque Sam Wilson no existe realmente.
Max, hayali kedi öldürmenin âlemi yok.
Max no hay que matar más gatos imaginarios.
Bu hayali bir senaryo değil, buradaki karakterlerin hepsi gerçek.
¿ Cómo sabría yo que ellos quieren que muera antes? ¡ Supongo que la escritora no quería escribir más su parte!
Yani hayali bahanelerinin cezası olarak sevdiğim dünyayı alıyorsun.
¿ Así que tomas el mundo que amo como recompensa por tus desaires imaginarios?
Bir erkeğin hayali, değil mi?
Es el sueño de un niño, ¿ no?
Hanımlar, beyler bugün burada bir hayali kutlamak için bulunuyoruz.
Damas y caballeros, hoy estamos aquí para celebrar un sueño.
Şimdi de bu hayali gerçekleştiren adamı takdim etmek istiyorum.
Me gustaría presentar al hombre que hizo ese sueño posible.
Hayali sevgilin, Harvey.
Estás saliendo con tu novio imaginario, Harvey.
Yale'de yazar olma hayali kuruyordum...
En Yale soñaba con ser escritor.
Hayatı ve hayatında Daisy ile ilgili büyük bir hayali vardı.
Pero tenía una gran visión de su vida y el papel de Daisy en ella.
Daisy'yi sevmeye yansıttığı bir tür kendi hayali.
Una visión de sí mismo fijada en amar a Daisy.
Ve hayali ona öyle yakın görünmüş olmalı ki gerçekleşmemesi imkansız gelmiştir.
Y su sueño debe haberse sentido tan cerca que casi podía atraparlo.
O annesini kanserden kaybetti, ve bababsı madalyonu bulma hayali içerisindedir.
Bueno, él acaba de perder a su mamá de cancer y perdió a su padre por su sueño : encontrar el medallón.
- Harada ile evlenme hayali kuruyorduk.
Harada y yo planeábamos casarnos.
Babamın tek hayali şirketin başına geçmekti.
Era el sueño de mi padre.
Cinayet davası hâlâ çözülmedi ve hatta Blades'in hayali telefon sapığını bile bulamadın.
Este caso de asesinato todavia se cierne sobre nosotros y ni siquiera han logrado encontrar fantasma telefono llamante los Blades.
"küçük kızlar, onlar bir hayali seviyorlar"
# A las niñas pequeñas, Les encanta soñar #
Heidi, neden bize söylemedin. Hayali bir arkadaşın mı var?
Heidi, ¿ por qué no nos dijiste que tenías a un amigo imaginario?
- Bay Gordy hayali değil..
El Sr. Gordy no es imaginario.
Hayali bir portre vardı.
Es un retrato imaginario.
Hayali bir arkadaş için "Yüce Hindi" nin berbat bir isim olduğunu biliyorum.
Sé que "el Gran Pavo" es el nombre de un amigo imaginario.
Ama şimdi aslında bu hayali gerçekleştirmek için şansım var.
Pero ahora realmente tengo la oportunidad de hacer realidad ese sueño.
Hayali yaşa, bebeğim. Tanrı seni korusun.
Vive tus sueños, Dios te bendiga.
Oto, asla eskisi gibi olamayacak. Evet, belki Nick ve Kaz çok ileri giderek, egolarının hakimiyetinde kaldılar ama bu adamlar özel bir şeyler ortaya çıkardılar.Hayali şeyler.
OTO nunca será el mismo. pero estos chicos crearon algo especial.
"Elleri kana bulaştı" ifadesi söylediğim için üzgünüm ama bir çok gerçek kan döküldü bu söylemlerdeki hayali kana karşılık.
Cuando hablan de "sangre en las manos" lamento decir que mucha sangre de verdad se ha derramado de manera opuesta a esta sangre hipotética.
Hayali bir paraşütçü olmaktı. Ve de ailesini kurtarmaktı.
Él soñaba con ser paracaidista y soñaba con salvar a su familia.
Süper ötesi hayali bir kendine güvenme hissine sahipsin.
¡ Tienes un exceso de confianza!
Hayali evreye başladı, rüya görevine.
Ella ha comenzado el Glydering... la búsqueda del sueño.
Hayali evreye girdi.
ella está en el Glydering.
Bu hayali evre mi?
¿ Es este el Glydering?
- Hayali evre bitmedi.
El Glydering, no ha terminado...
Oscar Wilde demişki.. evlilik zeka üzerindeki hayali bir zaferdir.
Para Oscar Wilde, el matrimonio es el triunfo...
Bara oturmus, bir çifti seyrediyorsun... simdi özenle, hayali bir sekilde cinsel egilimler katalogu üzerinden gidiyordum.
Estás en un bar y miras a una pareja... Hice un recuento meticuloso de las perversiones sexuales en forma de historias.
Kosmaya devam ettin, Sue, küçük Suze çünkü kahrolasi hayatin boyunca son sinif mükemmel erkek arkadas ve mükemmel balo hayali kurdun.
Seguiste corriendo, niñita porque has soñado con el último año y el novio perfecto y el baile perfecto toda tu vida.
Tüm mucitlerin hayali
El Grial de todos los inventores.
Ya gerçekle hayali birbirine karıştırırlarsa?
¿ No cree que sea posible confundir la realidad con la fantasía?
Sadece hayali kitabımı bitirdim demektir.
Acabo de terminar un libro imaginario.
Uçak yapımı harika bir hayaldir ve uçak mühendisleri bu hayali gerçek kılar!
Los aviones son hermosos sueños. Los ingenieros convierten los sueños en realidad.
Göklerde uçma hayali aslında lanetli bir hayaldir.
Volar es el sueño de la humanidad, pero ese sueño es una maldición.
Hayali gerçeklestirmek için Büyü ve mavi
Haga que su presencia mágica y azul...
Hayatta kalmak için aşırı izolasyona girmişler. Bundan dolayı hayali bir koruyucu yaratmışlar.
Para sobrevivir a tan extremo aislamiento, crearon un guardián imaginario.
Yoksa Joe senin hayali bir arkadaşın mı?
¿ Joe es tu amigo imaginario?
Hayali grup.
Es una banda de covers.
Hayali grup mu?
¿ Una banda?
Eminim bir noktada gerçek hayat... sensiz devam ediyor... mükemmel aşığı bulma hayali.
Estoy segura de que en algún punto de sus vidas todas ustedes, mujeres de allá afuera... Sueñan con encontrar el perfecto amante.
Bunların bir deli hayali veya afyon algılaması sonucu olmadığından emin misin?
¿ Está seguro de que no son el resultado de la imaginación o una alucinación por el opio?
Bu hayali gerçekleştirmek için herşeyi yapabilirim.
Puedo hacer lo que sea para cumplir este sueño.
Bu hayali gerçekleştirmek için ne yapabilirsin?
¿ Qué puedes hacer para cumplir este sueño?
" Bir aktör, hayali durumlar altında nasıl yaşayabileceğini bilmeli.
"Un actor debe saber cómo vivir realmente en circunstancias imaginarias".
Ben canlıyım ve hayali değilim.
Estoy vivo y no soy ficticio.
hayal 40
hayalet 78
hayaller 22
hayal et 37
hayal kırıklığı 16
hayal meyal 31
hayal bile edemezsin 21
hayaletler 48
hayalet mi 23
hayal gücü 25
hayalet 78
hayaller 22
hayal et 37
hayal kırıklığı 16
hayal meyal 31
hayal bile edemezsin 21
hayaletler 48
hayalet mi 23
hayal gücü 25