English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ H ] / Hey bayım

Hey bayım translate Spanish

508 parallel translation
Hey bayım, bizi kasabaya kadar götürür müsün?
Amigo, ¿ puede llevarnos al pueblo?
Hey bayım, sanırım bu sizin arabanız.
Señor, se retira en su auto.
Hey bayım.
Señor.
Hey bayım! El Paso için yola çıkıyoruz.
Oiga, señor, nos largamos para El Paso.
Hey bayım, uzaylıyı aramanızda size yardım edebilir miyim? Neye benzediğini tam olarak biliyorum.
¿ Puedo ayudarle a buscar al hombre del espacio?
- Hey bayım, dediğini duydunuz.
- Eh, señor. Ya sabe lo que dijo el hombre.
Hey bayım, bir isteka alabilir miyim?
Oiga, señor, ¿ le importa que coja un taco?
Hey bayım, bunu nasıl yapıyorsunuz?
Oiga, señor, ¿ cómo hace eso?
Hey bayım, topumuzu geri alabilir miyiz?
Eh, señor. ¿ Nos devuelve la pelota?
" Hey bayım, siz okula gittiniz mi?
'Diga, señor, ¿ fue a la escuela?
Hey bayım.
Oiga, señor.
Hey bayım.
Eh, señor.
Hey bayım, acil durum çanını çalıp bir şey olmamış gibi gidemezsiniz.
Oiga, no puede tirar del cordón de emergencia y saltar del tren.
Hey bayım.
Hola, amigo.
- Hey Bayım, bir dakika.
- Eh, mister. Espere un momento, mister.
Hey, bayım!
¡ Eh, hombre!
Hey, Bayım.
¡ Eh, ahjusshi!
- Hey bayım, bana söylermisiniz....
Escucha, dime...
- Hey, bayım.
- Oiga, señor.
Hey, bayım.
Oiga, señor.
Hey, bayım, bayım. Gelir misiniz?
Hola, caballero. ¿ Quiere acercarse?
Hey, bayım. Radyatöre biraz su koymamız gerekiyor.
Señor, nuestro radiador necesita agua.
Hey, bayım lütfen...
Oiga, amigo podría...
Devam et. - Hey bayım. Bu da ne?
JURARÍA QUE ESE DISPARO FUE REAL.
Hey, önüne baksana, bayım!
¡ Oiga, tenga cuidado, señor!
Hey, bayım, bir Amerikalıya yemek ısmarlar mısınız?
Señor, ¿ le daría algo para comer a un paisano americano?
Hey, bayım.
Eh, señor.
Teşekkürler Bay M. Hey, Brownie.
Gracias, Sr. Marswell. Eh, Brownie. ¡ Brownie!
Hey, bayım, dikkat edin!
¡ Señor! ¡ Cuidado con el pliegue!
- Hey, bayım.
- Eh, señor.
- Hey. Bayım. Bayım.
- Eh, señor... señor.
Hey, bayım!
¡ Eh, señor!
Hey, bayım.
¡ Señor!
Hey, bayım, bakın!
¡ Mira, señor!
Hey Bayım!
- Señor.
Hey, bayım.
¡ Usted!
Hey, Bayım.
Eh, oiga.
- Hey, bayım! Kraliçe Victoria içinmi geldiniz?
Señor, ¿ viajará en el Reina Victoria?
Hey, bayım?
¡ Oiga, señor!
Hey. Bayım.
Oiga. ¿ Señor?
Hey, bayım!
Hey, chico!
Hey, bayım.
Hey, señor.
Hey, bayım, aceleniz yoksa, gelin bizle bir içki için.
Eh, señor, si no tiene prisa, venga a echar un trago con nosotros.
Hey, Bayım, sol tarafta büyük bir delik var.
Eh, señor, hay un hoyo grande ahí delante, a su izquierda.
Hey, bayım, güzel vakit geçirmek ister misin?
¿ Te sientes sola?
Hey siz, bayım!
¡ Oiga, usted, señor!
Hey, Bayım. Foto?
Señor. ¿ Una fotografía?
Bu çok aptalca bir hareket arkadaşım. - Hey, hey benden nefret etme.
Tómalo de alguien que ha estado en el frente, esa mierda es inútil, como una película de Michael Bay.
Hey, bayım, barometre hızla düşüyor.
Señor, el barómetro cae a toda velocidad.
Hey, Kim ayrılmak istiyormuş, bayım?
¡ Oigan! ¿ Quién quiere irse, hombre?
- Hey, bayım.
- Jefe.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]