Hiç şaşırmam translate Spanish
277 parallel translation
Bütün bu olanlarla bir bağlantısı ortaya çıkarsa hiç şaşırmam.
No me extrañaría nada que tuviera algo que ver con esto.
Biliyor musun, Başkan kabineye girmemi teklif ederse hiç şaşırmam.
Sabes, no me sorprendería que me ofreciera un puesto en su gabinete.
- Hiç şaşırmam.
- No me sorprendería.
- Hiç şaşırmam.
- No debería sorprenderme.
Size de bir fatura takdim ederse hiç şaşırmam.
No me sorprendería que al llegar aqui le presentase a usted una factura.
Yarın seni sağ salim anne babana teslim edeceğim. Seni geri vermek benim için çok zor olursa hiç şaşırmam.
Y mañana te llevaré sano y salvo con tu padre y tu madre, y me costará muchísimo tener que devolverte.
Bu adam evine gittiğinde kutsal kitabı açsa ve şöyle bir göz gezdirse hiç şaşırmam.
Y no me sorprendería que cuando llegase a casa, cogiese cierto libro y lo leyese.
Hiç şaşırmam.
No me sorprendería en absoluto.
Bu arkadaş bizden hoşlanmadıysa buna hiç şaşırmam efendim.
No me extrañaría nada que este muchacho no nos apreciase.
Bu günlerde bir nişan işi çıksa hiç şaşırmam.
No me sorprendería que llegaran a un compromiso uno de estos días.
Onu da başarırsa hiç şaşırmam.
No me sorprendería que lo consiguiera.
Şu kızılderili kız birgün bu kovboyların birçoğunun canına okursa hiç şaşırmam.
No me sorprendería si esa chica india... no los masacrara a todos.
- Kazanırsan hiç şaşırmam.
- No me sorprendería.
Onları sen öldürmüşsen buna hiç mi hiç şaşırmam.
No me extrañaría nada si tú los hubieras matado a todos.
Bu olursa hiç şaşırmam, efendim.
En efecto, existe el riesgo.
Öyle ise hiç şaşırmam.
En serio, Extraordinaria, no me sorprendería en absoluto.
İngilizler gözetliyorsa hiç şaşırmam.
Los británicos pueden estar vigilándola.
Bir sonraki şampiyon o olursa buna hiç şaşırmam doğrusu.
¿ Sabes? , no me extrañaría que fuese el próximo campeón.
Uranyum kralı olduğunu görürsem hiç şaşırmam.
No me extrañaría que se convirtiera en el rey del uranio.
Vickie bir defasında bana demişti ki, "Bu ikisi arasında bir şeyler varsa hiç şaşırmam -"
Como me dijo Vickie una vez, no me sorprendería nada que...
Eğer üretimleri durdurulursa hiç şaşırmam.
No me sorprendería que dejaran de producirlas.
Hiç şaşırmam.
No me sorprendería.
Bilmem, ama olursa da hiç şaşırmam.
No lo sé cierto, pero podría ser.
- Sabahın bu saatinde uyuyakalmışsa hiç şaşırmam.
No me extrañaría que estuviera dormido a esta hora.
- Hiç şaşırmam.
- No me extrañaría.
Normandy'nin bir köyünde ya da başka bir yerde bir gün uyanırsam hiç şaşırmam doğrusu.
Cuando te despiertas no sabes si estás en el 2º Imperio o qué.
Bunun arkasında Jewel Mayhew'in olduğunu duyarsam hiç şaşırmam.
No me sorprendería descubrir... queJewel Mayhew está detrás de todo esto.
Buralarda olursa hiç şaşırmam.
Tal vez por estos dibujos, no me sorprendería.
Genellikle hedeflerimi hiç şaşırmam.
Generalmente soy muy buena para dar en el blanco.
Şayet bir yerlerde aranıyorlarsa hiç şaşırmam.
No me extrañaría que fueran buscados por la ley.
Kocanın bir metres tuttuğunu duysam eğer, hiç şaşırmam.
No me sorprendería si mañana oigo decir que su marido está viéndose en secreto con su amante.
Buna hiç şaşırmam.
No me sorprendería.
Birisi. Âşıktım derse hiç şaşırmam.
No me extrañaría que estuviera enamorado.
Akrabanız olduğunu söyleyecekseniz, buna hiç şaşırmam!
¡ No me extrañaría nada que fuese pariente tuyo!
General de Gaulle, "Verdun Mareşali'ne hürmet etmeliyiz." dediğinde şahsen hiç şaşırmamıştım.
No porque un hombre sea asesinado que el problema se solucionará.
Yente sana koca bulduysa, hiç şaşırmam.
Me pregunto Si Yente te encontró un esposo.
Öyleyse hiç şaşırmam.
No me sorprendería.
- Yaşlı sapık. Hiç şaşırmam.
- No me sorprendería, ese viejo.
Uyuşturucu müptelası Goering'e hiç şaşırmam. Ama, Himmler... Cesur ve sadık Heinrich!
¡ El drogado de Goering no me molestó, pero Himmler, mi fiel Heinrich!
İnsanlar aile hayatını, aile kurumlarını hiçe saymaya başladı, ve biz farkına bile varmadan, zenci ile beyazın evlendiği günler gelirse hiç şaşırmam.
Se empieza ridiculizando la vida familiar, las instituciones familiares, y antes de que te des cuenta ¡ terminaremos con matrimonios entre negros y blancos!
Gece biraz yağmur yağarsa... hiç şaşırmam.
Creo que incluso lloverá esta noche.
Çılgın bir aşığın işlediği suç ise hiç şaşırmam.
No estaría sorprendido si fuese el crimen de un amante loco.
Orada çıkarsa hiç şaşırmam.
No me sorprendería.
Uyuşturucu kullanıyorsan hiç şaşırmam.
No me sorprendería que tomaras drogas.
Eğer Rosy, Kellman ve Frank'in kızına neler olduğunu açıklarsa hiç şaşırmam.
Y no me sorprendería que nos contara lo que le sucedió a Rosy Kellman y a la niña de Frank.
- Dün gece içtiklerinden sonra hiç şaşırmam!
- Normal, con lo que bebió anoche.
Tabii. Şimdiye kadar kaçmışsa, hiç şaşırmam.
No me sorprendería si está dirigida por ahora.
Bu aralar gelip de niyetinin ciddi olduğunu açıklarsa hiç şaşırmam. Ve sana kur yapmak için iznimi isteyebilir.
Y pedir mi permiso para ser tu pretendiente.
Hayatımda hiç bu kadar şaşırmamıştım.
No he estado tan sorprendida en mi vida.
Hayatımda asla hiç bu kadar şaşırmamıştım.
Nunca he estado tan sorprendido en toda mi vida
Hiç bu kadar şaşırmamıştım.
Nunca me había llevado una sorpresa así.