English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ H ] / Hiç sorun değil

Hiç sorun değil translate Spanish

1,858 parallel translation
Niyetin karayoluna çıkıp yürümekse, hiç sorun değil.
Si quieres volver a la I-80 y caminar, me parece bien.
Yani, gökdelenlerden atlamak falan, hiç sorun değil.
Quiero decir, para saltar de un rascacielos, es genial.
"Kalkmış penis"'. Bu hiç sorun değil.
"Pene erecto", eso no es un problema.
Gördüğüm tüm bu rüyalar, artık hiç sorun değil. Kabullendim.
Todos los sueños que tenía no me importaban, yo... estaba bien así...
- Hayır, hiç sorun değil.
- No, no así está bien.
- Hiç sorun değil, tamamdır.
- No hay problema. Sí.
Hiç sorun değil. Çünkü kendimi bugünlerde harika hissediyorum ve öyle görünüyorum.
Genial, porque por ahora me veo y me siento fantástica.
Bu hiç sorun değil.
Eso no será problema.
Tamam. Hiç sorun değil.
Estoy de acuerdo con eso.
Ve bu hiç sorun değil, çünkü bazen güzellik girişimde saklıdır.
Y sabes, está bien porque a veces la belleza está en intentarlo.
Hiç sorun değil, bilmiyormuşum gibi yaparım.
Es-es-eso está bien. Haré como que no lo se.
Tabii ki hiç sorun değil.
No hay problema.
Hiç sorun değil tatlım.
No, no. Está bien cariño.
Aslında hiç sorun değil.
Que está bien.
Hiç sorun değil.
- Tranquilo.
Hiç sorun değil.
Ningún problema.
Hiç sorun değil, Charles.
Ningún problema Charles.
Sorun değil, hiç sorun değil.
Y eso... eso está bien.
İş sonrası iş. Hiç sorun değil.
Un trabajo extra.
Eğer şu an meşgulsen, hiç sorun değil.
Si estás ocupado en este momento, no hay ningún problema.
Abby, dinle, eğer eğer, benimle konuşmak istediğin bir konu varsa, ya da bir derdin, konuşabilirsin. Hiç sorun değil, anlayabilirim.
Abby, escucha, si hay algo... si hay algo de lo que quieras hablarme, alguna clase de problema, puedes hacerlos.
Cidden, hiç sorun değil. Biliyor musun, bende öyle düşünüyorum.
No hay problema, pienso lo mismo.
Benim için hiç sorun değil.
No es ningún problema para mí
Hiç sorun değil. Finansman müdürümüz Greg Humphrey'le mi görüşmek istemiştiniz?
Oh, de nada. ¿ Y querían reunirse con mi director financiero, Greg Humphrey?
Hiç sorun değil, bayım.
- No hay problema, señor.
Hiç sorun değil.
Está bien.
Hiç sorun değil Bayan Smith.
No hay problema, Srita. Smith.
Hiç sorun değil, büyükanne.
No hay problema, abuela.
Hiç sorun değil.
No debería se problema.
Tamam, hiç sorun değil.
De acuerdo, no hay problema.
Rebecca, sorun değil. Hiç sorun değil.
Rebecca, esto no tiene importancia, no tiene importancia.
Hiç sorun değil Üstad.
- No sería molestia para nada, maestro.
- Hayır, hiç sorun değil.
- Está bien.
Şu andaki teminat oranınızı arttırmak istiyorsanız hiç sorun değil.
Si quieres cambiar tu actual cobertura mejor.
Hiç sorun değil.
Eso está bien.
Kesme şeker mi? İstediğin şeker olsun, hiç sorun değil.
Claro, cubos, los tendrás, no hay problema.
Hiç sorun değil.
Sabés qué, no es nuestro problema.
Hiç sorun değil.
Bien, no me importa.
- Hiç sorun değil.
- Sí, no hay problema.
Hiç sorun değil.
No hay problema.
Gerçekten çok açlar bizim hiç paramız kalmadı, ama sorun değil.
Hola, Susan. Ellas son mucho hambre, lo que con nosotros no tener dinero y todo, pero es genial.
Şey, hiç sorun değil.
Oh, hey, esta bien.
Çünkü öylece çekip gitmen ve sorun yokmuş gibi davranman hiç iyi değil.
Porque no está bien irse así no más y fingir que no importa.
hem de hiç, yatağımı haftada 2-3 kez paylaşıyorum ama esas sorun... hiç bir zaman aynı erkekle değil.
Joder, comparto mi cama dos, tres veces por semana. Sólo que... nunca con el mismo tío.
- Hiç sorun değil.
- No será un problema.
Sorun olmayacaktır, değil mi? - Hayır, hiç de bile.
No será un problema, ¿ verdad?
Bu meseleyi kendi aramızda bir sorun haline getirdik, Ve bu hiç doğru değil.
Y ambos nos hemos estado haciendo esto a nosotros mismos, y no es justo para ella.
- Hiç sorun değil.
¡ No es nada!
Getirdiğin kızların yaşı sorun değil de hiç kendi yaşından dolayı sıkılmıyorsun.
Sin importar lo jóvenes que eran nunca parecías estar afectado ni un poquito por tu edad.
Sorun değil. Peki sonra hiç haber almadın mı?
Está bien. ¿ Y no volviste a oír de él?
Nicki : hic sorun degil, bunu biz hic bir zaman yapmayiz.
No se preocupe, eso no se nos ocurriría jamás.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]