English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ I ] / Ilgileniyorum

Ilgileniyorum translate Spanish

2,872 parallel translation
Sizi temin ederim efendim bununla ilgileniyorum. Başkentin göbeğindeki turistik bölgede adam kovalamak saygın bir çalışanın balkondan atlaması, haneye tecavüz...
Una persecución a través del principal destino turístico capitalino, un valorado empleado buscándose la ruina, un allanamiento chapucero.
Ben gelip giden belirli bir arkadaşı ile ilgileniyorum...
Estoy interesado en las idas y venidas de un amigo en particular...
Seninle ilgileniyorum.
Estoy contigo.
Larenjit olan bir keçi ile ilgileniyorum.
Mira, tengo a una cabra con laringitis esperándome,
Tamam ilgileniyorum.
Sí, ahora mismo.
Şarkı listemiz beni pek endişelendirmiyor, bu çocukları nasıl ezip geçeceğimize inandığımız ruh haline nasıl gireceğimizle daha çok ilgileniyorum.
Yo estoy menos preocupado de nuestra lista de canciones ahora y mas interesado en darnos la mentalidad correcta para aplastar a esos chicos.
Sana, bulman için 10 bin dolar vereceğimi söylemiştim ve bunu kastettim. Leo parayla ilgilenir. Ben bulma kısmıyla ilgileniyorum.
Te dije que te daría 10 mil dólares por encontrarlo y lo decía en serio.
Kurt, ben ilgileniyorum.
Kurt, estoy en eso...
Hala yaralılarla ilgileniyorum.
Estoy hasta arriba de lesiones en los codos.
Çoktan ilgileniyorum, Fury.
Ya estoy en ello, Fury.
June, dediklerinle ilgileniyorum.
June, estoy interesada en lo que estás diciendo.
Bu akşam gecikirsem haberin olsun kablosuz XD5 Intel ana kart sorunuyla ilgileniyorum demektir.
Si llego tarde hoy estaré enfrentando un problema con una placa madre inalámbrica Intel XD5.
Hemen ilgileniyorum.
Ahora mismo.
- İlgilenmediler! ... Ama ben ilgileniyorum.
- Ellos no están interesados pero yo sí lo estoy.
Ben ilgileniyorum! Lenny Lenford.
Yo me encargo.
Şu an bir şeyle ilgileniyorum. Bekleyebilir mi?
Estoy en medio de algo. ¿ Puede esperar?
Tamamdır, ilgileniyorum.
Sí. Estoy en ello.
- Öğrencilerimle her gün ilgileniyorum.
- Trato con mis alumnos a diario.
Lobilicilik ve müdafaa faaliyetleriyle ilgileniyorum.
Me interesan los grupos de presión, los grupos de apoyo.
- Benden bu durumla ilgilenmemi istemiştin... -... ben de ilgileniyorum işte.
Me pediste que me encargara, así que me estoy encargando.
Ay yükseldiğinde o 16 yaşındaki çocuğa ne olacağıyla ilgileniyorum.
Estoy interesado en lo que le ocurrirá a ese chico de 16 años cuando la luna llegue a su punto más alto.
- Oh, hemen ilgileniyorum.
- Estoy más que interesado.
Telefondayım. Durumla ilgileniyorum.
Yo estoy en el teléfono, cuidar de ella.
şuanda... şuanda işte bazı konularla ilgileniyorum. ve..
Estoy tratando... Estoy tratando con algunas cosas del trabajo justo ahora y...
Bildiğiniz üzere, Palm Springs'deki mülkünüzle ilgileniyorum.
Como sabrás estoy interesado en tus propiedades en Palm Springs.
Ya da seninle ilgileniyorum diye sana karşı bir şeyler hissediyor değilim.
Ni te estoy mostrando ninguna atención especial como una demostración de mis sentimientos por ti.
Ama şu anda Katherine, daha ziyade şimdi ile ilgileniyorum.
Pero ahora mismo, Katherine, estoy mucho más preocupado por el presente.
Pardon. Mahallenin kralı benim, çünkü insanlarla ilgileniyorum.
Soy el rey del barrio, porque cuido de la gente.
Az ilgileniyorum diye ön kapıdan çıkıp komşunun posta kutusunu devirmesi an meselesi diye mi?
¿ Le presto tan poca atención que podría salir por la puerta delantera y tirar el buzón de algún vecino?
Şimdi o iş ile ilgileniyorum.
Voy a comprarlos ahora.
Hemen ilgileniyorum. İlaç alıp geleceğim.
Estoy en ello. ¡ A por droga!
Sadece yöntem kısmıyla ilgileniyorum.
Sólo estoy interesado en la metodología.
Her ebeveyn gibi ben de oğlumuzun projesiyle ilgileniyorum.
Sólo estoy mostrando interés... por el proyecto de nuestro hijo, algo que cualquier padre haría...
Brant, sana söyledim, bu işle ilgileniyorum.
Brant, te dije que ya averigüé.
Ben daha çok bunu tam olarak nasıl yapmayı planladığınla ilgileniyorum, Mike.
Estoy más interesado en cómo planeas hacer eso exactamente, Mike.
Anladım, bakın muhtemel bir müşteriyle ilgileniyorum da.
Bien, está bien, vean, sólo tengo un prospecto en el horizonte.
- Hayır, ben ilgileniyorum.
- No, yo me encargo de esto.
Çok ilgileniyorum.
Me interesa.
Evet, hayır. Sanatla ilgileniyorum.
Sí, no, me interesa el arte.
- Ben ilgileniyorum.
- ¡ Lo tengo!
Nereden biliyorsun Frank? Her hafta buraya ona çorba falan getiriyorum, ilgileniyorum.
Vengo aquí todas las semanas y le doy sopa de comer, cuido de él.
İlgileniyorum.
Ya me encargo.
Kesinlikle ilgileniyorum.
- Me ocupo de certezas.
Ayrıca, elinde roket atarlar var. İlgileniyorum.
Además, tiene lanzadores de cohetes.
İlgileniyorum.
Voy para allá.
- İlgileniyorum.
Tony.
- İlgileniyorum.
- Estoy en ello.
- "İlgileniyorum" da ne demek?
- ¿ Qué significa que "estás en ello"?
İlgileniyorum.
- Sí.
İlgileniyorum.
Voy.
İlgileniyorum.
Estoy en ello.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]