Imza translate Spanish
4,972 parallel translation
Siz psikopat orospu çocuklarına güvendiğim için imza attım!
Yo me enlisté porque confiaba en ti, maldito sociópata...
Önüne gelen her dosyaya imza atmışsın.
Te enlistas a lo que sea que venga hacia ti.
Binbaşı Kütle Spektrumu, C-4'ün üzerinde özel bir imza belirledi.
El espectrómetro de masas ha determinado la firma específica del C4.
Bugün imza vermiyorum dostum.
No voy a dar autógrafos hoy, amigo.
Senin yerine imza yetkisini veriyorsun yani?
Así qué, ¿ me autorizas a que firme en tu nombre?
Gelen mallar için imza atıp, sonra fabrikayı mı açacağım?
¿ Firmo para recibir la mercancía y, luego, abro la fabrica?
Ajan DiNozzo'dan imza almak için gelmiştim. Masasındaki bir şey dikkatimi çekti.
Acabo de llegar, uh, para una firma del agente DiNozzo y algo en su escritorio me llamó la atención.
İçeri gideceğiz ve imza atacağız.
Vamos a entrar y registrarnos.
200 imza.
200 firmas.
Tamamdır. Buraya ve bir de buraya imza atman gerekiyor.
Así que necesitaré su firma aquí y una más justo aquí.
- Mükemmel. Kaç imza topladın?
Eso es genial. ¿ Cuántas tienes?
Anca on tane imza toplamıştır.
Tiene como, diez firmas como mucho.
Bir imza gününden diğerine.
Firmando libro tras libro.
O bir imza var olduğunu M.O.
Su modus operandi tiene una firma.
Yani imza biliyordum.
- Así que, conocías su firma.
Ve kulüpte imza, bu bulduğumda bir şey söylemedi.
Y cuando encontramos esa firma en el club, no dijiste nada.
Ya da başka bir şey. Bir imza gibi mesela.
U otra cosa... una firma.
Ellis'in kan örneğini almak için evden 07 : 05'te çıkmış. Birkaç dakikada kağıtlara imza atmak için harcamış.
Salió de la casa para recepcionar la muestra de sangre de Ellis a las siete y cinco tardando un par de minutos en firmar e iniciar el papeleo.
Wendy Simms, DNA analisti. Kanı mühürlenmiş ve imza atılmış olarak almış.
La analista de ADN en ese momento era Wendy Simms, ella recepcionó la sangre e inició el proceso.
Hatta bazıları yaptıkları işlere imza bile atarlar.
Algunos incluso encuentran un modo de dejar su firma.
Bakalım, bizim Picasso bir imza bırakmış mı? Böylece kim olduğunu buluruz.
Veamos si nuestro Picasso dejó una firma con la que poder identificarle.
Ve imza bilgili hiper metini bağdaştırmak için aktarma kontrol protokolünü arıyor ve ondan sonra buyurun.
Y está buscando el protocolo para correlacionar el hipertexto con la información de la fuente y entonces...
Başka nasıl Şef Taylor'dan operasyona katılman için imza alacağız? Ya da ben nasıl izin vereceğim?
Pues, ¿ cómo firmará el jefe Taylor tu participación y yo mi consentimiento?
- Dijital bir imza yani.
Es una firma digital.
Ona imza atmasını söyleyen kimdi?
¡ Él perdió todos mis ahorros!
... imza MK.
- "M.K."
İsmin kâğıtta imza formunda yazılı.
Tu nombre está en la hoja de firmas.
Prens Mishari inceleme raporuna imza attı.
El Príncipe Mishari firmó el reporte de la inspección.
Müzisyenlere menajerlik yapıyorum,... yani onlardan imza almaya çalışıyorum, ama ona daha sonra dönerim.
Entonces estoy tratando de firmarles, Pero podría llamarlos de vuelta
Bu kesinlikle bir imza.
Bueno, está claro que eso es una señal.
Ne isim ne de imza var.
No tiene nombre ni firma.
Fitz ve ben son birkaç günde kampanya için imza atan herkese teşekkür etmek istiyoruz.
A Fitz y a mí nos gustaría agradecer a todos los que se unieron a la campaña en las últimas semanas.
Kaçırılan kurbandan önce gelen aramalar- -... nadir bir imza.
Las llamadas antes de un secuestro-asesinato... son una firma rara.
... ve buraya bir imza.
También tienes que firmar aquí.
Fotoğraf çektirmek ya da imza istemek yok ama.
Sin fotos ni autógrafos.
Bu kelimelere karşı koyamıyorum ; "imza yaprağı".
esas palabras, "la hoja de registro."
Herkes sürekli "iyi adam" dan imza istiyor.
¡ Sólo quieren... el autógrafo del "bueno"!
Matty imza istedi.
Matty quería una firma.
- Bir imza alabilir miyim?
- ¿ Me darías tu autógrafo?
"Bonfile Sandviç Yiyin" diye mi imza attın?
¿ Has firmado como Phil E Sándwich de queso?
Millet, sınır dışı edilecek Tunuslu öğrenci adına imza topluyorum.
Chicos, estoy juntando firmas para el estudiante tunecino que esta siendo deportado.
"Elindekini yarın gece 23 : 00'te 32 Cheltenham Bulvarı'na getir." İmza S.
"Trae lo que tienes al 32 de Cheltenham Avenue mañana por la noche, a las once en punto".
- İmza var mı?
¿ La firma?
İmza toplamak mı?
- Supongo que podemos firmar la petición.
İmza ikramiyesi.
Una bonificación por firmar.
İmza filan var mı?
¿ Había alguna firma?
Aynı imza.
La misma firma.
İzin gerçekti. İmza sahteydi.
La orden era verdadera.
- " İmza Sharkbit678.
- Firmado Sharkbit678 "
İmza Cha Eun Sang.
Cha Eun Sang.
- Çok güzelsiniz. Bir imza alabilir miyim?
- ¡ Es muy hermosa!