Iyi olacaktır translate Spanish
1,338 parallel translation
Ne olursa olsun, yarın sizi orada görmek Sean için iyi olacaktır.
Por si vale de algo, se que será bueno para Sean verlos mañana.
- Eminim, iyi olacaktır...
- Seguramente estará bien cuando- -
O iyi olacaktır.
Estará bien.
Mürettabat senin gözetimindeyken daha iyi olacaktır.
La tripulación estará mejor en tus manos.
Bir iki güne kadar iyi olacaktır.
Debería ponerse bien en otro día o dos.
Tamam bak, aramızda bir şey olmadığını görecektir ve üzülecek bir şey olmadığından da iyi olacaktır, tamam mı?
Bueno, mira, él verá que no hay nada entre nosotros y que no hay nada por qué preocuparse y ya estará bien, ¿ verdad?
Uzun dönemde herkes için daha iyi olacaktır, ne dersin?
A largo plazo, será mejor para todos. ¿ No crees?
Evet, evet, iyi olacaktır.
Sí, sí, estará bien.
- Kendi tahminin benimki kadar iyi olacaktır.
Sus suposiciones son tan buenas como las mías.
- Eminim kuşlar iyi olacaktır. - Hayır.
Estoy segura de que los pájaros estarán bien.
Oğlum iyi olacaktır...
Mi hijo podría salir haciendo volteretas.
Efendim, tüm saygımla, destek birliklerini beklememiz daha iyi olacaktır.
Señor, con todo el debido respeto, creo que es mejor que esperemos a nuestros refuerzos.
O iyi olacaktır.
Ella va a estar bien.
Evet, ve sizi temin ederim ki, sıfırdan başladığınızda bile kısmetiniz, eski çalışanlarınızınkine kıyasla çok daha iyi olacaktır.
Y les aseguro que aun empezando de cero, sus perspectivas son mucho mejores de lo que habrían sido las de sus ex trabajadores.
Burası Beverly Hills, yani buradaki pek çok çocuğun... zengin ve ünlü bir ailesi var, kimin kim olduğunu bilmen iyi olacaktır.
Esto es Beverly Hills, muchos de los chicos que asisten aquí tiene padres ricos y famosos, y es bueno saber quien es quien.
- Yani, EDİ eğer iyi insanlar tarafından kontrol edilirse, o da iyi olacaktır.
- Edi. Si lo controla gente moral, va a ser moral.
- O iyi olacaktır. Becerikli biri.
Él estará bien, tiene recursos.
Chloe ve Chris gibi anne-babası olduktan sonra bu çocuk aklına koyduğu her şeyde çok iyi olacaktır.
Con padres como Chloe y Chris, este niño podrá alcanzar cualquier cosa que se proponga.
Onu sadece becerseler çok daha iyi olacaktır. Anladın mı, onlarla düzüşmek Onları dinlemekden daha temizdir.
Es más limpio para ella cogérselos que escucharlos.
Sabah daha iyi olacaktır!
Por la mañana estará mejor.
Alarm durumuna geçip, hasar-kontrol birimlerini hazır bekletmemiz iyi olacaktır.
Será mejor que pasemos a situación de alerta y pongamos a nuestros equipos de control de daños en espera
Daha genç, iyi olacaktır.
Es joven, estará bien.
O iyi olacaktır.
Ella estará bien.
Boise iyi olacaktır.
"Boise" será perfecto.
Oh, hadi ama, daha iyi olacaktır.
Vamos, ya mejorará.
Eğer kendisi için neyin iyi olduğunu biliyorsa, yangın büyüdüğünde bizimle birlikte olacaktır.
Vaya y salve a esos irlandeses inocentes.
Sizin daha iyi yargınız olacaktır hernekadar argümanlar tahrik edici olsada. - Richard. - Görünen engel şu ki...
Tú serás mejor para juzgar si los argumentos son incendiarios un riesgo obvio al presentar una apelación contra mi ex esposa- -
Yara kabuğu olmayışı ve kansız oluşu Lazerin kullanımını teşvik eder, Bu yüzden kadının bir çeşit güzellik tedavisi gördüğünü söylemem en iyi tahmin olacaktır.
La ausencia de sangre y las costras confirman su uso, por eso supongo que ha sufrido una cirugía estética recientemente.
Sana söylemezsen, o zaman, iyi, muhtemelen ölüme beni şok olacaktır.
Sí, y si no te lo digo, bueno, entonces... Probablemente me estrangularás hasta la muerte
Sana haber yapmak ve cevap sevmiyorum Ve, iyi, o zaman muhtemelen ölüme beni şok olacaktır.
Y si te lo digo y no te gusta la respuesta, bueno, entonces... Probablemente me estrangularás hasta la muerte
Şu anda yapacağınız en iyi şey Bayan Boyen, eve gitmek olacaktır.
Lo mejor que puede hacer por ella ahora, Sra. Boyen es irse a casa.
Bu iyi, bulmamız kolay olacaktır.
Bien. Será fácil hallarlas. ¿ Y mi archivo de coincidencia?
İyi olacaktır.
Ella estara bien.
Tedavi semptomları ortadan kaldıracaktır ama şu an sizin için en iyi tedavi hayat tarzınızda radikal bir değişikliğe gitmek olacaktır.
Los síntomas se tratan con medicación pero el mejor tratamiento es un cambio radical en su estilo de vida.
İyi olacaktır.
Estará bien.
İyi olacaktır.
Pero diría que piensas en Candace.
Bir de şöyle düşünün bunu iyi bir teklif olarak görmeyen tek kişi hırsız olacaktır.
Y si lo piensan bien quien no considere esto como una gran oferta es el ladrón.
İyi bir koca olacaktır.
Será un estupendo marido.
Onların nesli 170 milyon yıldan fazla dünya üzerindeki egemen yaşam formu olacaktır, ve onların hepsinin daha iyi bilinen adı canavarlardır.
Sus descendientes empezaran a dominar la vida sobre tierra. Durante más de 170 millones años, Y serán conocidos como los Monstruos más conocidos de todos ellos.
Yüzbaşı, donanma için en iyi olan şey senin o uçağı bu gemiye geri getirmen olacaktır.
Teniente, lo mejor para la Marina es que traiga ese avión de regreso a este barco.
Senin ve bir öğrencin hakkında laf çıkması... idarenin seni kovması için iyi bir sebep olacaktır.
Si corre la voz sobre usted y una alumna... la administración inventará una razón para echarlo.
Hiç şüphesiz benim söylediklerimi dinleyip benim iyi biri olmadığımı savaç çığırtkanı, şu ya da bu olduğumu düşünen insanlar olacaktır. Oğlumun adını buna hiç karıştırmamalıydım. Oğlumun adını buna karıştırdığım için utanmalıyım.
Sin duda habrá gente que escuche lo que digo y piense que soy un mal tipo, un infeliz un belicista, o lo que sea que cómo usé el nombre de mi hijo que debo avergonzarme por poner su nombre ahí.
Görünüşe göre Milenyum Hedefleri pek gerçekleşecek gibi olmasa da... inanıyorum ki bunun ötesinde uğraşmamız gereken iyi bir anlaşma olacaktır.
Y en cuanto a los ahora infames Objetivos del Milenio, obviamente no ha sido fácil... pero creo que habrá un buen acuerdo y deberiamos aceptarlo.
Bu sefer yola çıkmaman, daha iyi bir karar olacaktır.
Admirable determinación. Pero no te metas en esto.
Neden ki? belki hayat böyle daha iyi olacak. Ve böylece Paris'te daha güzel vakit geçirmek için zamanımız olacaktır.
Así la vida sería más fácil y podríamos disfrutar de París.
- Hayır. İyi olacaktır.
Estará bien.
Fakat, yapabileceğimiz en iyi şey, onları çevreye yaymak ve Jack'in sinyalini beklemek olacaktır.
Pero lo mejor que podemos hacer es dividirnos alrededor del perímetro, y esperar por alguna señal de Jack.
Askerî bölge çok iyi korunuyor olacaktır.
Podemos suponer que el perímetro militar está fuertemente protegido.
En iyi ihtimalle Florida Barolar Birliğinin bu konu ile ilgili sana söyleyecek iki çift lafı olacaktır.
Y por último, la Asociación de Bares del estado de Florida..... tendrá algo que decir sobre esto.
- Onunla iyi şans olacaktır.
Buena suerte. ¿ Estaría mejor con ella, sabes?
Tamam, iyi, Ona bir büyü olacaktır.
Bien, le lanzaré un conjuro.
olacaktır 25
iyi o zaman 177
iyi ol 29
iyi olur 440
iyi olurdu 44
iyi olacak 228
iyi oldu 55
iyi o halde 26
iyi olacaksın 355
iyi olmuş 38
iyi o zaman 177
iyi ol 29
iyi olur 440
iyi olurdu 44
iyi olacak 228
iyi oldu 55
iyi o halde 26
iyi olacaksın 355
iyi olmuş 38