Olacaktır translate Spanish
13,059 parallel translation
Bir süre baygın olacaktır ama onunla çalışmamız için rahatsız edilmeyecek, özel bir yer lazım.
Debería estar inconsciente por un rato, pero necesitamos un lugar privado para trabajar con él sin que nos molesten.
Bunu yaparsak karşılıkları sert olacaktır.
Si hacemos esto, nos van a golpear de vuelta muy fuerte.
Eminim onlar da bizim kadar mutlu olacaktır.
Estoy seguro que estarán tan felices como nosotros.
Tek dertleri olayların üstünü örtmek olacaktır.
Su único objetivo será ocultarlo.
Evet. Seni ölü görmek isteyecek birkaç yüz tane Vago olacaktır.
Habrá cientos de Vagos deseando matarte.
Yani acısız olacaktır.
Eso no puede dañarte.
Görürsen de, büyük ihtimal sen görüşün olacaktır.
A menos que tú lo hagas, y esa probablemente será la última vez.
Fotoğrafa inanmayacak ve senden gelen her bir bilgi kasten yanlış bilgi verme olacaktır.
Desacreditará la foto y cada pedazo de inteligencia que venga de ti como mala información.
Christoph'ın resmi özel tim'e ulaşsa bile diğerlerinin arasında güvenilmez olacaktır.
Incluso si la foto de Christoph llega a la fuerza especial, será desacreditada, junto con los otros.
Bayan Blye'ın nişancılık geçmişi var inandırıcı bir hasta olacaktır.
EL historial de francotiradora de la Sr. Blye la hará una gran paciente.
Annesine birazcık olsun benziyorsa en az onun kadar heybetli olacaktır.
Si es como su madre, será formidable.
Yine de Dedektif Diaz'ın yetenekleri bu sorunu halletmede yeterli olacaktır...
Pero es lo bastante complicado como para necesitar que entre en juego el talento de la detective Diaz...
Laboratuvarda olacaktır birazdan.
Va a llegar al laboratorio pronto.
Federaller seni yakaladığında daha da acı verici olacaktır.
Va a doler más aún cuando los federales te echen el guante.
Ağır olacaktır.
Va a ser pesado.
Eminim eski erkek arkadaşın yerini bilmekten memnun olacaktır.
Estoy seguro de que tu ex-novio se emocionará de saber donde estás.
Eğer bu gezegene ya da insanlarına zarar vermeye niyetliysen beni öldürmek yapacağın en iyi hamle olacaktır.
Si piensas hacer algún daño a este planeta, o a su gente, entonces matarme es de lejos tu mejor jugada.
Hastane işiyle ilgili olacaktır.
Debe ser sobre el asunto del hospital.
Eminim iyi bir referansı vardır. Sör John Darnley de yardımcı olacaktır.
Estoy segura de que tiene buena reputación, y que Sir John Darnley ayudará.
Çok eğlenceli olacaktır.
Debería venir. Creo que será divertido.
Sismik hareket için daha fazla zamana sahip olacaktır tahmin.
Y prediciendo estos micro sismos, fácilmente podemos usar esos datos en predicciones más exactas de sismos más fuertes
Otellere depreme dayanacak olacaktır.
Sé que parece algo desorganizado, pero estamos en plenas remodelaciones
İki sevimli bir çift olacaktır.
Ambos harían una hermosa pareja - Tengo hambre
Bu sefer 10 olacaktır. 0.
Este será un terremoto10.0
Malibu'da merkeze 1. Olacaktır.
Y a partir de ahora habrán réplicas suaves
Bu sefer çok büyük olacaktır.
Esto será grande
Hayır. O toplantı oldu. Ama yarın iki doktor görmekten mutlu olacaktır.
No, está en una conferencia, pero estoy segura de estará feliz de verlos mañana
- I arabayı geri çalmak olacaktır?
No creo que nadie le de mejor uso de todas formas
Ho gider. Bu yararlı olacaktır.
Tose, tose, eso ayuda
Bir sonraki sismik dalgalar tahmin kentte birçok bina tahrip edebilir. Şimdi biz sarsılmaların hakkında tahminlerde doğrulamak aldık. Bir sonraki sismik dalgalar 10 şiddetindeki yoğunluğu sahip olacaktır.
La magnitud de los próximos terremotos están pronosticados ser más de lo que podrían soportar todas las infraestructuras en el área y tenemos la información confirmada por el Centro de Investigación Geológica el cual ubica a los siguientes terremotos hasta una magnitud de 10.0
İyi olacaktır.
Él estaría bien.
Ben her zaman olmuştur ve her zaman olacaktır.
Siempre he sido y siempre seré.
Ben Oval Ofis'te burada kadar çember dizi olacak Ve ben sadece bu durumda, benim çekim uygulama olacaktır.
Voy a tener un aro establecido aquí en la Oficina Oval y voy a practicar mis fotos, por si acaso.
Hiçbir sorun içine almak Ancak, sahip olacaktır.
Usted, sin embargo, no tendrá problemas para meterse dentro.
Bu bizim için son derece faydalı olacaktır, senin için de.
Sería muy beneficioso para nosotros, y para ti.
Eğer haklarını okumadıysalar itiraf yasa dışı olacaktır.
Debido a que la confesión es ilegal si nunca le leyeron sus derechos Miranda.
Çöl daha güvenli olacaktır. Her şey altüst olacak çünkü.
El desierto será más seguro porque las cosas se desmoronarán ahora.
İlk yapacağı şey polisi aramak olacaktır.
Será el primero en llamar a la policía.
Doktor Ryder'ı arayacağım, gece için bir telefon hattı olacaktır.
Llamaré al Dr. Ryder, habrá una línea telefónica nocturna.
Sana yardımcı olacaktır Şey...
Le será útil cuando...
Ama bunun sonuçları olacaktır.
Pero habrán consecuencias.
Ona götürdüğümüz para biraz olsun yardımcı olacaktır.
El dinero que vamos a darle debería ayudarla un poco.
Dışarıda bekleyeyim. Bu da bir başka hoş süpriz olacaktır.
Esperaré afuera, y será otra bonita sorpresa.
Benim param iyi olacaktır.
Mis huevos estarán bien.
Oldukça faydalı olacaktır.
Que va a ser un activo.
O manyak, bütün polisleri cebinde taşıyor. Bakacağı ilk yer, burası olacaktır.
Sicko que tiene la policía en el bolsillo, este será el primero de los lugares que va a buscar.
Aynısı Kaliforniya'da da olacaktır.
También sucederá en California.
Evet zayiatlar olacaktır ama şu durumda, bu savaşı kazanmamızın tek yolu bu.
Sí, va a haber bajas, pero ahora mismo, es la única forma en la que vamos a ganar.
Bu yüzden burada takılmamız daha iyi olacaktır.
Por eso que mejor no perdamos el tiempo.
Alacağımı size yardımcı olacaktır.
Ayúdame
- Hayır, çizelgelerim olacaktı.
- No, tengo gráficos.