English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ I ] / Içinde ne vardı

Içinde ne vardı translate Spanish

318 parallel translation
- Teneke kutunun içinde ne vardı?
¿ De ortigas?
Burada... avucumun içinde ne vardı biliyor musun?
¿ Sabes lo que he tenido aquí... en la palma de la mano?
Tıraş bıçağı kutusunun içinde ne vardı?
¿ Qué había en la caja de afeitar?
Peki sisin içinde ne vardı?
¡ Sí, pero, ¿ qué había en esa niebla? !
Bir de Lüders ona paket bıraktı demiştin,... içinde ne vardı?
Y el paquete que dejó Lüders, ¿ qué era?
- Simidin içinde ne vardır?
- ¿ Qué hay en medio de un tubo?
.ıçtık, acaba yağmurun içinde ne vardı.
- Me pregunto qué habrá en esa lluvia. - ¡ Maldición!
Bunun içinde ne vardı Doktor?
¿ Qué me ha inyectado ahora?
Senin içinde ne vardı böyle?
Que diablos pasó aquí?
Soğuk çorbanın içinde ne vardı?
¿ Qué tiene este gazpacho?
O kovanın içinde ne vardı hakikaten?
¿ Qué había en ese cubo?
- Peki içinde ne vardı?
- ¿ Qué contenía? - Monedas de 10 centavos.
Dondurucu sıvının içinde ne vardı bilmiyorum, ama çözüldüğümde yün örmek istedim.
No sé qué había en mi criofluido, pero tengo ganas de hacer punto.
O kargo sandıklarının içinde ne vardı?
¿ Qué carga había en los contenedores?
Bana verdiğin o çayın içinde ne vardı, Lidell.
¿ Qué había en el té que me diste, Lidell?
İçinde ne vardı?
¿ Qué había?
- İçinde ne vardı?
- ¿ Qué decía la carta?
- İçinde ne vardı?
¿ Qué tenía dentro?
Setin içinde başka ne vardı, Johnny?
¿ Qué más cosas había en el juego?
- İçinde ne vardı?
- ¿ Qué había adentro?
İçinde her ne vardıysa, alınmış.
El lateral de esta colina ha sido excavado. Y hay como media hectárea de tela cubriendo la excavación. A saber qué hay dentro.
- İcinde ne vardı?
- ¿ Qué contiene?
Son 24 saat içinde ne kadar madara olduğunun farkına vardın mı?
¿ Tienes idea de lo ridícula que pareces estas últimas 24 horas?
- İçinde ne vardı?
- ¿ Y qué contenía?
- İçinde ne vardı?
- Qué hay dentro?
- İçinde ne vardı?
- ¿ Que tenía dentro?
Vasiyetnameyi gördün mü? İçinde ne vardı?
¿ Qué le deja?
Bu arada, o Arap çarşafının içinde ne işin vardı?
A propósito, ¿ que hacía con esa sábana árabe?
- O arabanın içinde ne işim vardı?
- ¿ Cómo acabé en aquel coche?
Ve herşey bir anda anlam kazanır... zira her ne kadar sevilmek istese de... sevilmek için can atsa da... onda topluluk içinde yok olmayı,... anonimleşmeyi arzulayan bir yan da vardı.
Tenía mucho sentido entonces. Porque aunque sólo quería amor deseaba amor también había algo en él que deseaba la inmersión en las masas y el anonimato.
Ne kadar güzeldir. Sonra Rus çavdarı vardır. O kadar çeşit üzüm vardır ki içinde...
Y el pan ruso, con las pasas...
Ne geçmiş, ne şu an, ne de gelecek kendi içinde vardır.
Ni el pasado, ni el presente, ni el futuro... existen por sí solos.
Hayır. İçinde ne vardı?
¿ De qué era?
Hadi, ne vardı içinde?
Vamos, ¿ de qué era?
İçinde ne vardı sanki?
¿ Y sabes lo que había dentro? Seis cucharillas de plata.
Ne yazık, öyle değil mi ne tatlı bebeklikleri vardı bir örnek giysileri içinde otururlardı benim küçük bebeklerim, Natalie ve Nicola...
Qué pena, ¿ no? Eran unas muñequitas tan preciosas cuando las compramos. Sentaditas con sus vestidos idénticos.
Artık fark etmez. İçinde ne kadar vardı, şimdi bilemeyeceğiz.
Ya es muy tarde porque no sabemos si faltan sobres.
İçinde ne vardı?
¿ Qué había en ella?
Yemegin içinde ne vardı acaba?
¿ Qué tenía ese guisado?
Valizi açtım ve içinde böcekler vardı. Ne?
- Te digo, que abri esa maleta y estaba llena de cucarachas
İçinde ne vardı?
¿ Que contiene? - Es para Melinda.
- Öyleyse ne olmuş? İçinde ne vardır ki?
- Esos documentos son basura.
- İçinde ne vardı?
- ¿ Para qué era?
İçinde ne kadar vardı?
¿ Cuánto perdiste?
Ne vardı içinde?
¿ Qué había en el?
Öyle bir saray ki, içinde ne kral, ne kraliçe, ne dükler, ne kontlar ne de prensler vardı, hepsi birer vatandaştı.
Un palacio sin rey ni reina... ... ni duques ni príncipes, todos ciudadanos.
İçinde ne vardı?
¿ Qué había dentro?
- Ne kadar vardı içinde?
- ¿ Cuánto había?
- Onun içinde ne vardı?
¿ Y que es lo que tenias ahí?
- Sizce ne vardır içinde?
- ¿ Qué cree que haya adentro?
- İçinde ne vardı?
- ¿ Qué llevaba?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]