Kadınım translate Spanish
22,258 parallel translation
Kadınım sende.
Tienes a mi chica.
Bir de kadınımın kız kardeşi.
Y a su hermana.
Onu kadınım olarak arzuluyorum.
Deseo que sea mi amante.
" Ray, bu arada, 1871 yılında tanıştığım kadın bendim ve bana aşkımızın mutlaka bir gün biteceğini söyledi...
" Oye, Ray, por cierto, la mujer que conocí en 1871 era yo, Y ella me dijo que nuestro amor estaba condenada al fracaso
1871'de tanıştığım kadın bendim.
La mujer a la que conoció en 1871, fui yo,
- İkinci kez bir kadının evinden atıldım.
Uh, por segunda vez,
Bir kadını yatağa atmak için yardıma ihtiyacım yok.
Desde luego, no necesito ninguna ayuda para las mujeres en la cama.
Aklını başından alırım ama kendine hakim ol kadın.
Bueno, soy soñadora, pero trata de contenerse.
Eğer ilk kadın Emniyet Müdürü olacaksam büyük bir davaya ihtiyacım var.
Si voy a ser la primera jefa de policía, Necesito un cierre grande.
Ölümlü bir kadını mı kıskanacağım?
Celosa de una mujer mortal?
Tam olarak kadın avındayım, o beni bulmadan benim onu bulmam lazım.
Necesito encontrarla antes que...
Yıllardır bu kadınla ilgili bir dava dosyası açmaya çalıştım ama ne zaman yaklaşmaya çalışsak anında avukatlarını üstümüze saldı.
He intentado abrirle un caso durante años, y cada vez que nos hemos acercado a ella, sus abogados la salvan de inmediato.
Kadın "yoğunluğa" yeni bir tanım getirmiş resmen.
Es decir, la mujer sin duda redefine "intensidad".
Bir çok şeyi dengede tutmaya çalışan bir kadın ve anladığım kadarıyla oldukça da başarılı bu konuda.
Ella es una mujer de equilibrio mucho en su plato, y, en lo que puedo decir, haciendo un trabajo fantástico.
Ben de ona söylemeye çalıştım ama ne yaparsam yapayım, kadın yine onu sevdi.
Y traté de propina ella fuera, pero no importa lo que hizo, ella todavía lo amaba.
Önceden onun içerideki kadınıydım, şimdi senin olacağım.
Bueno, yo era su mujer en el interior, y ahora soy tuya.
ABD olmak istediysen kadın takımını alsaydın, çünkü futbolda iyiler.
Sí, si querías ser EE.UU., debiste ser las mujeres, que son buenas futbolistas.
Bebeğin araba koltuğunun altında bulundu. Kadının aracını kenara çekseydik, uyuşturucu arayacağımız son yer orası olurdu.
Encuentra debajo del asiento de coche del bebé, que es el último lugar nos gustaría buscar drogas si se lo hicimos a un lado.
Huzuru korumayı denemekten memnun olurum, ama bu kadın ve çocuğun hedef mi alındığını yoksa rastgele bir olayda mı öldürüldüğünü bilene dek gerilimi hakikaten yatıştıramayacağız.
Me alegro de tratar de mantener la paz, pero, um, no estamos realmente va a ser capaz de calmar estas tensiones hasta que sepamos si esta mujer y niño fueron atacados o asesinados en algún evento aleatorio.
Şu Reese cinayetlerini çözerim ve bilirsin hem azınlığım hem de kadın, 35'imden önce komiser olurum.
Oh, voy a averiguar estos asesinatos Reese, y, uh, ya sabes, ya que soy una minoría y una mujer, Voy a hacer antes de teniente Tengo 35 años.
Çünkü tanığımız Tamika'nın katilinin bir kadın olduğunu söylüyor.
Porque el testigo dijo que el asesino de Tamika era mujer.
Bu dayanıklı, tekrar kullanılabilir plastik regl kupaları kadınlarınızın kullanımı için bir defaya mahsus bir harcama.
¡ LA COPA MENSTRUAL ES FÁCIL DE USAR! Estas copas menstruales de plástico son duraderas, reutilizables y representan un gasto único en su recinto de mujeres.
Bu endüstride çok kadın var mı?
¿ Hay muchas mujeres en la industria?
Sanırım ona bir anne bana da bir kadın bulma vaktim geldi.
Bueno, el punto es, Creo que es el momento he encontrado un bebé madre para ella y una mamá caliente para mí.
Mükemmel kadını bulman için sana yardım etmemi mi istiyorsun?
¿ Quieres que te ayude a encontrar a la mujer perfecta?
Ben 36 yaşındaki bir kadınım.
Tengo 36 años.
O kadın önemsemiyor, tamam mı?
A ella no lo importa, ¿ bueno?
Sonrasında şu kadın geldi ve "Fost ve Found"'da yatırım yapmak istediğini söyledi ve benden bu iş için sözcü gibi birşey olmamı istedi.
Luego de eso una mujer se me acercó diciéndome que quiere invertir en "Fost and Found", y que quiere que yo sea como una vocera o algo así.
Bu çok aşağılık bir davranış olmaz mıydı? Masum kadın ve çocukları öldürmek.
Eso sería... sería muy bajo, ¿ no?
Ben küçükken sokağımızda böyle bir kadın vardı.
De niño, en mi calle vivía una señora como ella.
Ben bir iş kadınıyım.
Soy una mujer de negocios.
"Böyle" derken senin ölmemi ve kadınını almamızı mı kast ediyorsun?
¿ "Así", queriendo decir que mueres y nos llevamos a tu mujer?
Yasalarımızda hamile kadınları dönüştürmekle ilgili sınırlama var.
Hay una restricción en la transformación de una mujer embarazada.
Kadın yeni ölmüşken, aniden büyük bir duygusal jest yapıp, önemseyen adam mı olsaydım?
Repentinamente, ahora esa mujer murió, Hago algún gesto sentimental para demostrar Que tipo tan grandioso y humanitario soy?
Bu kadın, bu hasta, yardım almak için senin özgürlük merkezine geldi.
Esta mujer, esta paciente vino a su centro pidiendo ayuda.
Buradayım çünkü özgür bir kadın olduğumu söyledin.
Estoy aquí porque dijiste que era una mujer libre.
Yetişkin bir kadın, ne yapsaydım?
Ella es una mujer adulta. ¿ Que se suponía que debía hacer?
Benden Joan Solodar'ın peşine düşmemi istiyorsunuz. Temiz bir geçmişi var, vergisini ödeyen yerli bir iş kadını. Rüşvetçi, itibarını kaybetmiş bir Şerif'in lafına dayanarak mı geliyorsunuz?
¿ Me piden que vaya tras de Joan Solodar, una mujer con un antecedente limpio, empresaria local, contribuyente, basándome en la palabra de un corrupto y deshonrado alguacil?
Ben bir kadınım.
Soy una mujer.
İki kadın mı?
¿ Dos mujeres?
Bir kadının yanlış ifade vermesi için düzmece bir oyunla her şeyi planlamak ve Lola'nın ifadesinin Valide Hanım'ı idama gönderebilmek ne suç ama.
Lo que comenzó como un inocente plan para atrapar a una mujer que no quiere ser cogida ha dado lugar a Lola dando falso testimonio y a una posible sentencia de muerte para la reina madre.
Geçen gece kadın polisleri yem olarak sokaklara mı çıkardın?
¿ Pusiste a policías femeninas como anzuelo en la calle anoche?
Lapointe, kadın şubesinden Montmartre civarında bu gece yalnız yürüyecek 12 gönüllü istiyorum. - Yalnız mı?
Lapointe, quiero a doce voluntarias de la sección de mujeres para que paseen solas por Montmartre esta noche.
Bu nasıl bir şey biliyor musun? Sanki, aynaya baktığım zaman diğer tarafta felaket güzel bir kadın var gibiydi.
Se siente como si mirara a un espejo, pero en el reflejo, veo a una mujer increíblemente hermosa.
Selena Callaway diye bir kadın hakkında bilgiye ihtiyacım var.
Necesito información... sobre Selena Galloway.
Bir kadın mı?
¿ Una mujer?
Aslında ben doğurtacaktım ama adam kadının bacaklarının arasına zıpladı hemen.
Debería de haber sido yo. Sólo fue que se metió entre sus piernas más rápido.
Kendime bazı avukat avukatları kiralardım. Ve 12 erkek ve kadın için umut, iyi ve gerçek, Daha iyi bir dünya hakkındaki vizyonumu kim takdir edecekti.
Contrataría unos buenos abogados y esperaría que 12 hombres y mujeres, buenos y honestos, valoraran mi visión de un mundo mejor.
Kendim de aslında kadın sayılırım.
Yo mismo soy básicamente una mujer.
Phil, sırf arkamdaki üstsüz kadınların bir pozunu yakalayacak diye sahilde 100 tane fotoğrafımı çekmişti.
Phil debe haber tomado cientos de fotos de mí en la playa solo para conseguir una de las mujeres en topless detrás de mí.
Ne yapayım vurayım mı kadını?
¿ Qué quieres que haga? ¿ Qué le dispare?