Kardesi translate Spanish
10,240 parallel translation
Kont'un çocuklari. Lord Tristan ve kardesi Leydi Aurora.
Son los hijos del conde, lord Tristan y su hermana lady Aurora.
Görünüşe göre küçük kardeşi Jordan kayıp.
Parece que su hermano menor, Jordania, ha desaparecido.
Redheugh Boys Club'a gidiyorduk onunla. Bir de küçük kardeşi Steven.
Y él y yo solía ir a Redheugh Boys Club, y su pequeño hermano, Steven.
- Çok tehlikeli ama kardeşi hasta ve görünüşe göre benim söz hakkım yok.
Pero su hermano está enfermo, y aparentemente no tengo opinión sobre eso.
- Kardeşi olduğu için saygı duyarım.
Yo... Respeto que sea su hermano.
Bay M, Cal, Bayan M, ağır psikopat kardeşleri Fraser ve Norrie,.. ... küçük kız kardeşi Grier ve tabii, Ellie hayatımın aşkı.
El Sr. M, la Sra. M... sus dos, siempre un poco psicóticos, hermanos, Fraser y Norrie, su hermana Grier y claro, Ellie... el amor de mi vida.
Dosyasından bir kardeşi olduğunu hatırlarsınız, Violet.
Puede que recuerdes que su ficha decía que tiene una hermana, Violet.
Diğer ihtimal, daha muhtemel olanı kardeşi, eczanenin müşterisi olan bir hastayı bulmasını istemiştir.
Otra posibilidad, más plausible, es que su hermana le enviara en dirección a otro paciente que también es cliente de la farmacia.
Kardeşi için üzüldüğünü düşündüm.
Pensaba que solo estaba enfadada por su hermano.
Dahası, kendisi Kral Charles'ın kız kardeşi.
Además, es la hermana del rey Carlos.
Bu görevde onun kardeşi değilsin. Veya kardeşimin karısı.
En esta misión, no eres su hermana ni la esposa de mi hermano.
Victor'un bir kardeşi var mı?
¿ Victor tiene un hermano?
Bir kardeşi var, evet.
Tiene un hermano, sí.
Kız kardeşi olacak.
Tendrá una hermana.
"Sylvie, biz oda kardeşi olduk"
"¡ Sylvie, somos sirenas!"
Pekala, kardeşi olup olmadığı belli olmayan Leo.
De acuerdo. Leo, que puedes tener o no un hermano.
Çocuğun kardeşi kör olduğu için üzgünüm.
Lamento oír que el hermano de ese niño se quedara ciego.
Erkek kardeşi nerede?
¿ Dónde está su hermano?
Anton'un erkek kardeşi Oscar da birkaç saat önce kaybolmuş.
El hermanito de Anton, Oscar, desapareció hace unas horas.
Bu ve üzey kardeşi hakkındaki merakı.
Eso y curiosidad por su hermanastro.
ne üvey kardeşi?
¿ Qué hermanastro?
Eğer bu Thorvin'in üvey kardeşi ise aynı zamanda katili de olabilir.
Si es el hermanastro de Thorvin, también puede ser su asesino.
Sence Thorvin Hampton ona üvey kardeşi olduğunu söyleseydi kötü tepki verir miydi?
¿ Cree que su padre pudo reaccionar mal si Thorvin Hampton le hubiera dicho que eran hermanastros?
Sonra Thorvin Hampton ortaya çıkıp, babamın üvey kardeşi olduğunu oraya atıp bunun derdini bana bıraktı.
Y entonces Thorvin Hampton se entromete, anuncia que es el hermanastro largo tiempo perdido de mi padre, y me deja para que haga frente a los daños.
Kardeşi kaybolan çalışanlardan biri.
Su hermano es uno de los hombres perdidos aquí abajo.
Çerçeve kız kardeşi Louise'in düğün hediyesiydi.
El marco fue un regalo de boda de su hermana, Louise.
Belki kardeşi Joey.
Quizá su hermano Joey.
Tamam, küçük kardeşi ile geçinemeyen ağabey arabasını kullandığı için öfkelenmiş.
Muy bien, así que el hermano mayor no se llevaba bien con el hermano menor, estaba enojado porque estaba conduciendo a su "nena".
Julie Billy'nin asker kardeşi Joey'i tanıyor muydu?
¿ Julie conocía a Joey, el hermano de Billy, el soldado?
Billy'nin bir kardeşi olduğunu bile bilmiyordum.
Ni siquiera sabía que Billy tenía un hermano.
Dersinizde Poe'nun, kardeşi öldükten sonra kendisin yazmaya adadığında bahsettiniz.
- ¿ Sí? Mencionó en su lección que Poe destinó su vida a escribir luego de la muerte de su hermano.
Mary'nin üvey kardeşi James'in feragat etmesine karşı çıkmasından bu yana hep gerginsin.
Has estado tensa desde que el medio hermano de María, Jacobo, rehusó presionar para su abdicación.
Üvey kardeşi, Katolik Lordları.
Su medio hermano, sus lores católicos.
Erkek kardeşi Kral'ın Amerikan Alayı'nda yüzbaşıydı ama trajik bir şekilde aniden öldü.
Su hermano mayor era un capitán en el regimiento del Rey pero murió de repente, trágicamente.
Kız kardeşi mi? Kız arkadaşı mı?
¿ Una hermana o una novia?
- Çünkü o Walter'ın kardeşi.
Porque es la hermana de Walter.
Kardeşi Jake, geçen hafta kayıp bildirimi yapmış.
Su hermano Jake informó la semana pasada de su desaparición.
Şuradaki de Mary Healy'nin kardeşi Robert.
Y ahí está el hermano de Mary Healy, Robert. - Gracias, detective.
Morris hapisteyken kardeşi Sid hep ziyaretine gelmiş.
Mientras Morris estaba en prisión, su hermano Sid jamás se perdió una visita.
Durum şu, adamın kız kardeşi avukatmış, ve şimdi itfaiye istasyonu 51, ihmal suçlamasıyla soruşturma geçirecek.
Bueno, su hermana es abogada, y ahora la estación 51 está bajo investigación por negligencia.
Bir anne, bir koca ve bir kardeşi ölmüş.
Mató a una madre... a un padre y a un hermano.
Tony'nin kardeşi ölmüştü.
El hermano de Tony está muerto.
Tony'nin kardeşi misin?
¿ Tony es tu hermano?
Kız kardeşi öldü. İyi bir kız.
Ella es... ella es una buena persona.
- Amcan elijah ve üvey kız kardeşi, They're - nasıl ı bu diyelim?
Tu tío Elijah y tu hermanastra, son... ¿ Cómo lo diría yo?
Babası ve kardeşi de bir fabrikada çalışıyor.
Su hermano y su padre trabajaban juntos en una fábrica.
Kardeşi iş yerindeki sorunlardan bahsediyor.
Su hermano hablaba de su jornada :
- Galavan ve kardeşi.
- Galavan y su hermana.
Cezayı Celestine'in kardeşi Jonathan Wayne kesti.
Jonathan Wayne, hermano de Celestine, ejecutó el castigo.
- Carfin'in kız kardeşi kim?
- ¿ Quién es la hermana de Carfin?
O Brad değil. İkiz kardeşi Tad.
Ese no es Brad, es su hermano gemelo Tad.
kardeşim 1451
kardeşin 74
kardeşi 30
kardeşim mi 18
kardeşiniz 23
kardeşim nerede 29
kardeşin mi 42
kardeşin nerede 46
kardeşlerim 273
kardeş 422
kardeşin 74
kardeşi 30
kardeşim mi 18
kardeşiniz 23
kardeşim nerede 29
kardeşin mi 42
kardeşin nerede 46
kardeşlerim 273
kardeş 422