Kardeş mi translate Spanish
824 parallel translation
- Sıçan kardeş mi
¿ Hermano Rata?
- Mösyö Henri de öteki kardeş mi?
- ¿ Y el señor Henri es el otro hermano?
Kardeş mi?
- ¿ Tu hermano?
- Kardeş mi?
- ¿ Hermanos?
Ve nerede dinlenirsem dinleneyim, ve nerede ölürsem öleyim, daima arkamda biri olacak, yabancı bir adam, siyahlar içinde, bir kardeş gibi.
Y donde reposo y donde moriré, allí estará siempre a mi lado, un hombre extraño, vestido de negro, como un monje.
" Dikkat et küçük kardeş, dikkat et.
" Ten cuidado, mi pequeña hermana.
Bev'i annem büyüttü, o yüzden abi kardeş gibiyizdir.
Sabes, mi mami crió a Bev, somos como hermanos
- Vârisiniz oldu, ve bir de erkek kardeş.
- Un heredero, mi lord, y un hermano para él.
İddia ediyorum, üvey bile olsalar Tom ve Sid'in kardeş olduğunu asla bilemezsiniz, değil mi?
Nunca podrías pensar que Tom y Sid son medio hermanos, ¿ verdad?
Şu kırılası ellerin üstünde kardeş kanı bir parmak kalınlığında da olsa, hiçbir yağmur, hiçbir rahmeti göklerin, yıkayamaz mı, bembeyaz edemez mi bu elleri?
Si esta mano maldita está manchada con sangre de un hermano, ¿ no hay lluvia suficiente en el cielo para dejarla blanca como la nieve?
Tut telefonu kardeş Woolworth Kulesi mi dedin?
Cuelga el teléfono, Joe ¿ Has dicho la Torre Woolworth?
Bir gün senin ve benim halkımın kardeş gibi birlikte ve bir arada yaşaması mümkün değil mi?
¿ Sería posible que tu pueblo y el mío algún día viviesen como hermanos?
Kardeş domuz, lütfen dinle.
Tú, el más hermoso, ¿ quieres complacer a mi hermano enfermo?
Tanrının güzel ormanı! Kardeş domuz için üzülmemelisin çünkü hasta kardeşime yardım etti.
Métete a fraile porquero y laméntate junto con el cerdo, porque yo he satisfecho la petición de mi hermano enfermo.
Sen benim için neredeyse bir kardeş oldun.
Eres lo mas cercano a un hermano para mi.
Kardeş öğrendim mi?
Y vaya si he aprendido.
Kardeş olmak için başkalarının ya da her birinin ismini bilmeli miyiz? Hayır, değil mi?
Tal vez necesitamos conocer los nombres los unos de los otros...... ¿ para ser hermanos?
Barndollar kardeş, bu ruh araştırma bölümünü etkiledi mi?
¿ Ha conmovido el espíritu el departamento de investigación?
Onunla kan kardeş olduk.
El ahora es mi hermano de sangre.
Kahince söylerim yaraların önünde, o yaralar ki sessiz birer ağız gibi açıp yakut dudaklarını biraz ses, biraz söz dileniyorlar benden derim ki lanet yağacak dört bir yanına insanların kardeş kavgaları, azgın iç savaşlar saracak İtalya'nın dört bir yanını.
Sobre tus heridas vaticino... que como bocas mudas abren sus labios rojos... para pedir la voz y las palabras de mi lengua... caerá una maldición sobre los cuerpos de los hombres. Furia interna y una gran lucha civil afectarán a Italia entera.
Pek sayın kardeş, bana haksızlık ettin.
Mi noble hermano, me has ofendido.
Rufe kardeş ziyaretine geldi.
Mi hermano Rufe ha venido a visitarte.
Rufe kardeş seni görmek istiyor.
Mi hermano quiere verte.
Öteki eleman, benim kardeş yönetmenim, onun en büyük oğluydu, Juliano
El otro, mi compañero a la dirección, era su hijo mayor, Juliano.
Arvide Kardeş'e bu akşam davulu taşımama izin verir mi diye sormaya gelmiştim.
Iba a pedirle al Hermano Arvide que me dejara llevar el tambor... cuando volvamos a salir esta tarde.
Hakan ve babam, ikimiz gibi kan kardeş değil miydi?
¿ Mi padre y Wang Kan no eran hermanos de sangre como nosotros?
- O ve babam kardeş gibiydiler.
- Bueno, él y mi padre eran compinches.
Şu an kardeş saydığım bir balığı öldürdüm.
He matado a este pez que era mi hermano.
Bana kalırsa, Frank kardeş çok geride olmasa gerek.
A mi modo de ver, el hermano Frank no debe estar muy lejos.
Yani üç kardeş gibiyiz, değil mi?
Entonces somos tres hermanos, eh?
Garip değil mi senin ve benim kardeş olmamız?
No es extraño que tú y yo... ¿ Hermano?
Doğru değil mi, kardeş Andrei?
¿ Sí, hermano Andrei?
Doğru değil mi, kardeş Ostap.
Sí, hermano Ostap.
Kardeş gibi mi?
¿ Como hermanas?
Aşırılıklarını bırakamayan biriydin, değil mi kardeş John?
Eres una criatura de extremos, ¿ verdad, Hermano John?
Ayrıca sizden son isteğim, eski hizmetkarım, kardeş John'un da benimle gelmesine izin vermenizdir.
Os pido solo que a mi antiguo sirviente, el Hermano John, se le permita acompañarme.
Neşeyle dolu kalbim biliyor ki bir kız kardeş her gün okuldan sonra ağabeyine mektup yazacak.
Sabiendo, en mi dichoso corazón que una hermana escribirá a su hermano todos los días después de clases.
Kardeş Cicillo, biz bu işin altından kalkamayız.
¿ Qué le pasa a mi cara? Hermano Cicillo, ¿ por qué no hacemos una cosa?
Sanki ani öfke nöbetlerim beni temizlemiş içimdeki umudu alıp götürmüştü ve o gece gökyüzüne bakarken kalbimi ilk kez kâinatın tatlı kayıtsızlığına açtım ve tıpkı benim gibi neredeyse bir kardeş gibi olduğunu hissettim ve mutlu olduğumun farkına vardım ve öyle de kaldım.
Era como si mi gran ráfaga de ira me hubiera limpiado, purgado de esperanza, y mirando al cielo de la noche, por primera vez abrí mi corazón a la dulce indiferencia del universo y sentí que era como yo mismo, como un hermano, y me dí cuenta que había sido feliz, y que yo todavía era feliz.
Onun için gerçekten iyi bir kardeş olup olmadığını, sizin için de bana değer verip vermeyeceğinizi, doğru eş olup olmayacağınızı bilmem gerekir.
Yo puedo saber con seguridad si él es mi hermano o no. Mientras que usted, ¿ me estima usted, me aprecia, es mi esposo?
- Götürelim mi, kardeş? - İstemez!
¿ Un carro, hermano?
- Şarabından içeyim mi, Cabbar kardeş?
- ¿ Me das un poco de tu vino, hermano Cabbar?
- Yav Hasan kardeş, burası Ceyhan Irmağı, değil mi? - He ya.
- Hasan, ¿ éste es el río Ceyhan?
Bir beyaz palyaço olarak onun kardeş düşmanıydım. Kafaya baltayla vurma, ayak hileleri boyuna yapılan darbe hilelerini ona öğretmeye çalıştım.
Yo, en mi calidad de clown blanco, su fraternal enemigo, he intentado en cierto modo inculcarle una educación civil a base de leñazos en la cabeza, de pisotones en los pies, de tortazos en la nuca.
Sizce ülke kardeş katilliğinin eşiğinde mi?
¿ Piensas que el país está al borde del fratricidio?
Kız kardeş Hyde'in beni tamamen ele geçirmesinin an meselesi olabileceğini biliyordum.
"Sabía que solo era cuestión de tiempo antes de que mi hermana Hyde acabara con ella."
O Lung kardeş için mi?
¿ Es para el hermano Lung?
Ne üzücü değil mi, küçük kardeş?
¿ No es triste, hermanito?
Karanlıktaydım. Ama, Erkek Kardeş Güneş ruhumu aydınlattı.
Yo estaba en la oscuridad, pero el hermano Sol iluminó mi alma.
" Curtis, içeri mi giriyοrsun kardeş?
¡ Eh Curtis!
Ενet, ο da bir kardeş tabii, ama benim böyle kardeşim οlamaz.
Eso es un hermano, muy bien. Pero me maldeciré si eres mi hermano.