Kısa bir süre önce translate Spanish
1,012 parallel translation
Bu, kısa bir süre önce onun portresini çizen Jacoby idi...
Era Jacoby, quien había pintado su retrato recientemente.
Karınızın ölümünden kısa bir süre önce
¿ No es cierto que poco antes de que su esposa muriese
Kısa bir süre önce buraya bir bey geldi.
Ha venido un señor hace un rato. ¿ Cuánto le ha dado por el abrigo?
Ve kısa bir süre önce bir araç patlatıldı. Ağzına kadar benzin yüklüydü ve... demiryolu bölgesinden geçiyordu.
Y hace poco ha estallado un artefacto contra un vagón cisterna rebosante de gasolina en el cruce ferroviario de la zona.
Kısa bir süre önce Bayan Havisham... - beni çağırttı.
La Srta. Havisham
"Saat 8 : 00'den kısa bir süre önce, hapsi de... " işçi yaka kartı takan dört kişi... " gündüz vardiyası için gelen çalışanlara karıştı.
Poco antes de las ocho, 4 hombres que llevaban la placa de identificación de empleados se unieron al turno que entraba en la fábrica Prentiss.
- Kısa bir süre önce.
- ¿ Tienes un rancho? - Desde hace mucho.
Örneğin, Francesco Di Martino Amerika'ya göç etmişti, kısa bir süre önce öldü.
Francesco Di Martino, emigró a América y murió hace poco tiempo.
Kısa bir süre önce markette de rastladım.
Y hace un rato, me topé con él en el mercado.
Uçuşa katılacak olanların isimleri kura ile belirlenecektir. Dünyalar çarpışmadan kısa bir süre önce...
Pero los que hagan el vuelo serán seleccionados por sorteo antes del impacto.
Bu liste ise kalkıştan kısa bir süre önce yatakhanenin ilan tahtasına asılacaktır.
Esta lista será expuesta en el tablón de anuncios de los dormitorios poco antes de despegar.
- Şafaktan kısa bir süre önce bitirmiştik
Terminamos antes del amanecer.
Kuaförüm kısa bir süre önce işi bıraktı. Ne yapacağımı bilemiyorum.
Mi peluquero se retiró hace poco, así que no sé qué hacer.
Kısa bir süre önce biri sizin için bir paket bıraktı.
- Ha llegado un paquete del almacén... Takasjimaya, señora.
Kısa bir süre önce Stephen'i savunmuştun.
Recuerda que no hace mucho estabas defendiendo a Stephen.
Biz çok kısa bir süre önce evlendik.
Llevamos poco tiempo casados.
Kısa bir süre önce, beni yakaladıklarında, İtalya'da Amerikan sigarası kaçakçılığı yapıyordum.
Hace un tiempo, cuando me atraparon, pasaba cigarrillos americanos en Italia.
Galler Prensi kocası Edward'ı kısa bir süre önce Tewksbury'de kendime hâkim olamayıp hançerledim.
Eduardo, príncipe de Gales, a quien yo, no hace mucho tiempo, apuñalé con furia en Tewkesbury.
Ayrılmadan kısa bir süre önce onu görmüştüm.
La vi poco tiempo antes de irme.
Bu fotoğraflar bir toplu katliamdan kısa bir süre önce çekildi.
Estas fotos fueron tomadas poco antes de una exterminación.
Kısa bir süre önce oldukça şaşırtıcı göstergeler ortaya çıkardım. Yok olmalarından önceki son günlerinde Krell'ler ırklarının tüm enerjisini yeni bir projeye uyguluyormuş. Onları fiziksel araçlara bağımlı olmaktan ebediyen kurtaracağını umdukları bir projeye.
Recientemente he encontrado indicaciones que me han dejado perplejo... de que en esos días finales antes de la aniquilación... los krell habían estado aplicando toda la energía de su raza... a un nuevo proyecto... y por lo visto tenían la esperanza... de que los liberara de una vez por todas... de la dependencia a la instrumentación física.
Kısa bir süre önce, suç işlenirken bir film seyretmekte olduğunu iddia etmesine rağmen filmin detayları hakkında kesin konuşamadığı için polisin şüphelenmesine neden olan masum bir adamın hikayesini okudum.
Hace poco, leí que un hombre inocente se vio ante serias dificultades porque aunque dijo que había estado viendo una película mientras se cometía el delito en cuestión la vaguedad de los detalles que dio de la película hizo que la policía sospechara.
Bu şehre kısa bir süre önce tayin edildim.
Me enviaron a esta ciudad recientemente.
Kısa bir süre önce emekli oldu. Fakat Şu anda nerede olduğu hakkında hiçbir fikrim yok.
Se ha jubilado y no sé dónde está.
- Kısa bir süre önce.
- Sí, hace poco.
Kısa bir süre önce burada idi, Kölelik sorunu üzerine Dostlar Derneğinin toplantısında bir konuşma yaptı.
Estuvo aquí pero hace un rato, haciendo frente a una convocatoria de la Sociedad de los Amigos sobre la cuestión de la esclavitud.
Kısa bir süre önce, eh?
Hace poco tiempo, ¿ eh?
Her şey kısa bir süre önce parkta başladı.
No, hace un rato, en el parque, él estaba... Ligaste.
Çok kısa bir süre önce ikiniz onu incittiniz.
Hace poco los dos le ofendisteis.
Kısa bir süre önce bu adam büyük ve şanlı ülkemizin önde gelen beyin cerrahlarından biriydi.
Hace poco... era el mejor cirujano de este glorioso país.
Kısa bir süre önce Vatikan'da toplanan Hristiyan birliği konseyinde... bir İngiliz ve Amerikan piskopos şu görüşü dile getirdi... :
Durante un reciente encuentro del Concejo Ecuménico Vaticano, Un obispo americano y uno inglés expresaron la opinión de que :
Kısa bir süre önce Vatikan'da toplanan Hristiyan birliği konseyinde... bir piskopos, basın mensuplarına, "nükleer silahlarımızın aklıselim bir şekilde... kullanılacağından eminim." şeklinde beyanat verdi.
Durante un reciente encuentro del Concejo Ecuménico Vaticano, un obispo dijo a la prensa que estaba seguro de que "nuestras armas nucleares serán usadas con sabiduría".
Kısa bir süre önce, intihar etti.
Hace poco tiempo, se suicidó.
Onu kısa bir süre önce tren istasyonunda gördüm.
La vi hace poco en la estación.
Merhum eşinizle geçen yıl tanışmıştık, kısa bir süre önce...
Conocí a su difunto marido el año pasado, poco antes...
Yani onu kısa bir süre önce tanıdım.
Verá, le conocí durante muy poco tiempo.
Burada kısa bir süre önce çok yüksek ısı oluşmuş.
Se ha concentrado aquí un calor terrible hace poco.
Üzgünüm, kısa bir süre önce Paris'e gitmek üzere yola çıktı.
Dejó Rochefort. Fue a Paris por cierto tiempo.
Biliyorsun çok kısa süre önce bu ağaç sadece bir iskeletti.
¿ Sabe? , hace poco tiempo ese árbol era un esqueleto.
Kısa süre önce St. Louis'le bir görüşme yaptınız mı?
¿ Ha recibido una de Saint Louis recientemente?
Kısa süre önce bana yazan bir adam vardı... Tooting ya da öyle bir yerdeki annesini buraya gömmek istiyordu.
No hace mucho me escribió un tipo... que quería enterrar aquí a su madre, de Tooting o no sé dónde.
Şikago'da iyi bir yaşantısı varmış ama kısa süre önce eşi ile Evanston'a taşınmış.
Vivía en Chicago pero no hace mucho él y su mujer se mudaron a Evanston.
Bir kere, bu yaratıkların kısa süre önce oluştuklarını düşünüyorum.
Creo que se han desarrollado desde hace poco.
Onu son kez gördüğümde, yani bir aydan kısa süre önce, caddedeki en temiz ve kalabalık tezgahtı.
La última vez que la había visto, hace menos de un mes... Era la tienda más limpia y más activa de la ruta.
Bayan McKenzie, kısa süre önce Ulusal Sağlık Sigortası Kurumu'na bir başvuruda bulundunuz mu? - İşitme cihazı için.
Bien, Srta. McKenzie ¿ es verdad que hace poco solicitó al seguro un audífono?
Kısa süre önce bir erkekle ilişkiye girip girmediğine dair bir fikir edindiniz mi?
En su opinión, ¿ había mantenido relaciones recientes con un hombre?
Sperma bulunmadığına göre... kısa süre önce bir erkekle ilişkiye girmemiş gibiydi.
En la medida en que no había esperma presente, no parecía que hubiera tenido relaciones recientes con ningún hombre.
Kısa süre önce de bir tür şeytani ayinde kullanıldı.
Y no hace mucho, fue utilizada en una ceremonia diabólica.
Kısa bir süre önce sana ihtiyacım vardı. İhtiyacım vardı. Şimdi kimseye ihtiyacım yok.
Dame algo que me haga olvidar...
- 4 yıl önce. Babasının ölümünden kısa bir süre sonra.
Hace cuatro años, al poco de haber muerto su padre.
Kısa süre önce Battledore'a sürpriz bir ziyarette bulundu.
Acababa de hacer una visita sorpresa al Battledore.