English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ M ] / Mele

Mele translate Spanish

64 parallel translation
Sadece bir mele...
Pensaba que, siendo un áng...
Bu bir mele...
¿ Es parte de las labores normales de un...
Onu evden arayın.
Llá mele a su casa.
Benim problemim Shannon'unkinden daha kötü olmalı.
Oh, hai. Problemele mele ttrebuie sa fie mai maridecat ale lui Shannon.
- Hı hı. Tamam. Bu Earl.
- Nu, fetele mele sunt afara.
Malekaleke maka Bob.
Mele Keleke Maka, Bob.
Kesin şunu!
¿ Mele?
Ya da, her önüme gelene hayır dersem, ve sen geriye bir Tonga prensesine aşık biri olarak dönersen?
¿ Así? Si, Kolipoki? Tu hija Mele...
Kızın, Mele neden bu kadar sessiz? O, benim kızım değil. Annesi, vaftiz edilmeden önce kocamla kaçan kötü bir kadındı.
Kolipoki... el ministro le ha dicho a su gente que lo de tus pies es un castigo de Dios por predicar doctrina falsa.
Üç kişilik yerimiz var.
Por favor, no lo hagas, Mele.
Ulu Tanrım!
Mele.
Mele.
Mele.
Tanrım! Mele!
¡ Oh Dios, Mele!
Komutan Mele-On Grayza.
Comandante Mele de Grayza
Oradan kanoyla, Afrika'nın esrarengiz Hanimi insanlarının hiç kalkık beyaz penis görmemiş çocuklarının bulunduğu Mele nehrinin verimli kıyılarına geçeceğiz.
Luego iremos a las costas del rió Mele, en África, donde la tribu Hanini tiene niños que nunca vieron un pene blanco erecto.
Millet, Ölüm Mele...
Chicos, el shinigami...
Koyun gibi mele!
¡ Bala como oveja!
"Mele Kalikimaka!"
Mele Kalikimaka.
"Mele Kalikimaka!"
¿ Has oído eso? ¡ Santa! ¡ Mele Kalikimaka!
Mele Teyze...
Es tía Mele. Llamaron a la residencia.
Amcam, Mele Teyzenin geceye çıkmayacağını söylüyor.
Tío dice que tía Mele no pasará la noche.
Yerlilerin gittiği bütün mekanları gösteririm sana. "Mele Kalikimaka."
Te enseñaré los lugares a los que los lugareños van.
Merhaba. Bu Mele ve Jill, söylediklerine göre onlar en sevdiği işi yapıyor.
Hola, hola, estas son Mele e Jill haciendo lo que más les gusta.
Burada özel bir parti var! - Mele?
Hay aquí una fiesta privada!
Mele, gidelim hadi.
¿ Mele?
- Mele, yapma ama orada kimin olduğunu bilmiyorsun.
Ven, no sabes quién está ahí. Ven.
Mele!
¡ Mele!
Gördüğünüz gibi Hull Kingston Rovers hayli önde.
Como ven, los Hull Rovers van ganando... y ahora hay una melé.
Colyer'ı koyuyor. Karısı gruba giriyor.
Y su mujer entra en la melé.
Topuk kafada. Bu grupta çok iyi.
Tenemos una melé preciosa.
10 yıl sonraki halimi düşününce merak ediyorum bir tek Loren ve ben... Clark kardeşler, Frick ve Frack mi olacak diye.
Me imagino a mí mismo dentro de 10 años y me pregunto si seremos Loren y yo, los hermanos Clark o Pelé y Melé.
Buna "saldırı" deniyor.
Eso se llama la melé.
Balık yağı gibi olan bir sal mı?
¿ Y es una melé al estilo Pelé?
Ross. Haydi, kalabalığın içine gir!
¡ Vamos, entra en la melé!
Venela, geri dön.
¡ No Melé! por favor, ¡ perdóname mis errores!
Mele? Mele! Lütfen gitme, Mele!
Mele.
Mele.
Mele...
Bu sıkışık duruma rağmen penguenler çok uyumlular.
Apretados en estos melé, muestran ser extraordinariamente afables.
- Minik bir sürü gibi.
- ¡ Como una mini melé!
- Evet, tıpkı bir sürü gibi.
- Sí, no, solo... solo como una melé.
Çok iyi bir atıştı.
Buena apertura desde la melé.
Çok iyi bir atış.
Buena apertura desde la melé.
Bundan olsa olsa bal'ayı'hediyesi olur.
¿ Te consiguió esto en la melé?
Balayı.
Melé.
Hücum!
¡ Melé!
Arbedede şu çocuğun gözü çıktığında istifra etmiştin.
Vomitaste cuando se le salió el ojo a ese chico durante la melé.
Nasıl dövüşüleceğini bilmiyorsa arbedeye dahil olmamalıydı.
Si no sabía luchar, que no se metiese en la melé.
- Bu Mele'nin cep telefonu.
Es el móvil de Mele.
Mele Kalikimaka.
Mele Kalimaka.
Üzerine yığılma taktiğinin hiçbir zaman işe yaramadığını söylemiştim!
¡ Ya os dije que una melé a saco nunca funciona!
İtip kakmayı yapın!
Hagan la melé!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]