Mesgulsün translate Spanish
957 parallel translation
Selam, Peggy. Hala annene pansiyon işlerinde yardım etmekle meşgulsün?
"Hola, Peggy... ¿ sigues ayudando a tu madre con la pensión?"
Herzaman meşgulsün.
Siempre ocurre lo mismo.
- Bu akşam meşgulsün.
- Gran noche para ti, ¿ eh?
- Ne işle meşgulsün.
¿ A qué te dedicas? ¿ Yo?
Ne işle meşgulsün?
Entonces, ¿ a qué... ¿ A qué te dedicas?
Yeni aşıkların evlerini dekore etmekle mi meşgulsün?
¿ Decorando hogares para nuevas parejas?
Her zaman çok mu meşgulsün?
¿ Siempre te mantienes tan ocupada?
Çok meşgulsün.
Esta muy ocupado.
Meşgulsün anlaşılan Cigolini.
Veo que esta ocupado.
Çok meşgulsün.
- Ya veo. Está muy ocupada.
- Oldukça meşgulsün ha?
- Te tienen muy ocupado, ¿ eh?
- İşle mi meşgulsün?
Ven, ven.
- Her zaman meşgulsün! - Niçin böyle yaşamıyorsun?
¡ Siempre estás ocupado!
Sen meşgulsün, ben de iş programımı değiştiremem.
Tú estas ocupado, y yo no puedo cambiar siempre mi horario de trabajo.
Çok meşgulsün anlaşılan.
¿ Tan ocupado estás?
Hep meşgulsün.
Estás ocupado.
- Meşgulsün, patron? - Hayır.
- ¿ Estar ocupado jefe?
Yapacak işi olmayan bir adam için küçük, çalışkan bir arı kadar meşgulsün.
Para un hombre que no tiene nada que hacer, has estado ocupado.
Çok mu meşgulsün?
¿ Tú qué crees?
Peki madem meşgulsün...
Bueno, si estás ocupado...
Hep meşgulsün Polly.
Mantente ocupada, Polly.
Hem sen bu işlerle ilgilenemeyecek kadar genç hanımlarla meşgulsün.
Debes estar muy ocupado con jovencitas para pensar en eso.
Her zamanki gibi meşgulsün ha? Sanırım dışarı çıkıyorsun.
- Perdone. ¿ Está ocupada?
- Meşgulsün sanıyordum.
- Como estabais tan ocupadas...
Bir sürü antika işle meşgulsün anlaşılan.
Trabajillos para ir tirando ¿ Eh?
Çok meşgulsün.
Estás demasiado ocupado.
Bakıyorum da meşgulsün.
Veo que estas ocupado.
Ne işle meşgulsün?
¿ A qué se dedica?
- Ama sen her zaman meşgulsün. Bu durumu hiç önemsedim mi?
Siempre lo estás y nunca me ha importado.
Ne kadar meşgulsün?
¿ Estás muy ocupada?
Ne işle meşgulsün.
¿ Qué hace usted?
Bu ihtimali düşünemeyecek kadar meşgulsün.
Estás demasiado ocupado para considerar esa posibilidad.
- Hangi işle meşgulsün?
- ¿ En qué trabaja Ud?
Çok mu meşgulsün?
¿ O estás muy liada?
O kadar meşgulsün ki olan biteni görmüyorsun.
Estás siempre tan ocupado que no te enteras de nada.
- Meşgulsün, ama 10 dakika ayırabilirsen, iyi olurdu
Sé que está ocupado, pero si me concede 10 minutos... -... se lo agradeceré.
Bu ihtimali düşünemeyecek kadar meşgulsün.
Demasiado ocupado para considerar la posibilidad.
Hep işle meşgulsün.
Demasiado ocupada, siempre trabajando.
Pis işini yapmakla o kadar meşgulsün ki kimin kötü adam olduğunu göremiyorsun.
Estás tan liado con el trabajo sucio que no ves quiénes son los malos.
Şimdi meşgulsün, öyle mi?
¿ Ahora estás ocupado?
Sen meşgulsün.
Estás muy ocupada.
Meşgulüm. Meşgulsün... O zaman şöyle yapa...?
Bueno, perfecto, ¿ y si- - Te llamaré.
Ne işle meşgulsün?
Que hace usted?
Hep meşgulsün.
Está siempre ocupado.
Neyle meşgulsün canım?
¿ En qué estás trabajando?
Kendi düşüncelerinle meşgulsün. Ama öğretmenlerinden bile akıllısın, ha?
Estás siempre ocupado pensando en tus cosas pero eres mucho más listo que tus profesores, ¿ no?
Çok meşgulsün, ha? Şu ajansın senin peşinde olduğunu duydum.
Si, muy ocupado, ¿ verdad?
Hep akıllı olmakla meşgulsün gibi.
Es que a veces estás tan ocupada siendo lista que no...
Çok meşgulsün.
Estás muy ocupado.
- Hatırlıyorum. Baksana, şimdi çok meşgulsün.
- ¿ Cuándo podemos charlar?
Sanırım düşünmedin, evin işleriyle ilgilenmekle ve kız kardeşine göz kulak olmakla çok meşgulsün, değil mi evlat?
Supongo que no. Has estado muy ocupado cuidando de la casa. Cuidando de tu hermana, ¿ cierto hijo?
meşgulsün 16
meşgulüm 281
meşgul 95
meşguldüm 69
meşgulüz 22
meşgul müsün 55
meşgul mü 20
meşgul olduğumu görmüyor musun 21
meşgulüm 281
meşgul 95
meşguldüm 69
meşgulüz 22
meşgul müsün 55
meşgul mü 20
meşgul olduğumu görmüyor musun 21