Mâl translate Spanish
972 parallel translation
Daha şimdiden, tek sevdiğim insanı kaybetmeme mâl oldu.
Ya me ha hecho perder a la única mujer que he amado. "
En ufak bir heyecan dalgası hayatına mâl olabilir.
La mínima inquietud la mataría.
Bana Waterloo'ya mâl olan şey korumasız bıraktığım kıçımdı.
PERDIO EN WATERLOO POR NO TENER LA RETAGUARDIA BIEN CUBIERTA
Oraya gitmek ne kadara mâl oluyor?
¿ Cuânto costará regresar ahí?
İnsan hayatına mâl olacak faaliyetlere bulaşmayacağım.
No quiero tener nada que ver con muertes.
Bana 15 şiline mâl oldu, bu sebeple...
con los que puedo ganar 15 chelines. Así que...
- Bu size, 25 $'a daha mâl oldu.
- Eso le costará 25 dólares más.
Dünyaya verdiğimiz sözü tutacağız. Her neye mâl olursa olsun.
Cumpliremos la promesa que hicimos, cueste lo que cueste.
- Bana çok pahalıya mâl oldu.
Me sale muy cara.
Neye mâl olursa olsun.
El coste no debe ser un obstáculo.
Müzik de çalmamız gerekiyor ve yalnızca 85 dolara mâl oluyor. Yalnızca 85 dolar mı? Yalnızca 85 dolar.
Mientras mi secretaria repasaba la lista de invitados, yo repasé las facturas.
Yalnızca 15 dolara mâl olacakları hiç aklına gelmezdi, değil mi?
- ¿ Los qué? - Los cubiertos de plata para Kay.
- Ne kadara mâl oldu?
¿ Cuánto han costado?
Hadi para neyse, bana 20 yıla mâl oldu. Avukatlarına para yedir, annesine para yedir.
Con lo que me costó en 20 años... pagué los abogados, mantuve a su madre.
Kendin monte edersen daha ucuza mâl olur ancak, enflasyon yüzünden kimse bunu karşılayamaz.
Es más barato si te lo fabricas tú mismo sólo que nadie nos las enviaría a día de hoy, por culpa de la inflación.
Halka mâl olmuş biriyim ben.
Mi vida privada en un asunto público...
Bu adamlarımızın yarısına mâl olacak.
Podría costarnos la mitad de los hombres.
Çünkü görev yerimden ayrı geçirdiğim her dakika 2 mark bahşişe mâl oluyor.
Porque cada minuto que estoy fuera de mi puesto... me cuesta 2 marcos en propinas.
Bu iş bize borsaya yatırdığımız hisselere mâl oluyor.
Y nos está costando hasta el último penique que ganamos en la bolsa.
Sana servete mâl oluyorum.
Te estoy costando una fortuna.
Bunu onarmak bir servete mâl olacak.
Eso te puede costar caro...
Demek şu şey sana 1000 ryo'ya mâl oldu.
Así que el asunto te ha costado mil ryo.
İşe yaramaz fotoğrafın bize üç güne mâl oldu!
Tu pésima foto nos ha costado 3 días.
Bana bundan daha iyi yalanlar söyleyecek bir hanım bulabilirim. Bana sadece 1,5 dolara mâl olur.
Puedo conseguir una mujer que me cuente mentiras mejores que ésa... y sólo me costaría un dólar y medio.
Bana 2 saniyeye mâl oldu.
Me ha costado dos segundos.
- Bu pahalıya mâl olur.
- Eso será muy caro. - Sí.
Onun çabaları sayesinde ateşkes yaptık ki şimdiye kadar 200 Alman askerinin hayatına mâl oldu.
Gracias a él, firmamos una tregua... ¡ que de momento ha costado la vida de 200 soldados alemanes!
Sana 50 bin dolara mâl olacağını biliyorsun.
Porque con uno es más fácil entenderse.
Ama oyunun prodüksiyonu sadece 60.000 dolara mâl oldu.
Pero la obra sólo me costó $ 60.000.
O bana daha pahalıya mâl oldu : 15,000.
Para mí vale más que eso. Digamos que 15.000.
Bu şeref bize çok pahalıya mâl oldu. Ülkemizi denetleyecek, kontrol altına almaya çalışacak her girişimi kati surette reddediyoruz.
... nosotros rechazamos terminantemente todo intento de fiscalización, todo intento de inspección de nuestro país.
Peki, Jason. Bu sefer bize ne kadara mâl olacak?
Jason, ¿ Cuánto nos va costar esta vez?
Bu altın pahalıya mâl oldu.
Ese oro costó mucho.
Bu sana çok paraya mâl oluyor.
Esto va a costar un montón.
Bana 35 dinara mâl oldu.
Me costó 35 denarios.
Yavru bir domuz onunla aynı ağırlığa sahip olmasına rağmen bana daha pahalıya mâl oldu!
¡ Una cría de puerco del mismo peso costaría mucho más!
Dünyanın gözünde daha doğrusu Nathan olarak bilinen Tannenzaft Fransız sinemasının mutlak sembolüydü ve topluma 700 milyon franka mâl oldu.
Tannenzaft, más conocido como Nathan, quién a los ojos del mundo, era el último símbolo del cine francés, le ha costado al público cerca de 700,000,000 francos.
- Tüm bunlar bir servete mâl oluyor.
- Todo esto está costando una fortuna.
Boşanma işlemini de evliliği hallettiğin kadar ucuza mâl edebiliyor musun?
Dime, ¿ tú arreglas divorcios tan barato como lo haces con los matrimonios?
Yaptıklarınızın bize neye mâl olduğunu gördünüz!
¡ Vea lo que ha originado con su protesta!
Avukatlar bir servete mâl olur! Hukuki yardım alan avukatlar her zaman bir anlaşmaya varmaya çalışırlar : Büyük bir suçtan aklanmak karşılığında küçük bir suçu kabullenme.
Los abogados cuestan sumas prohibitivas... y los de oficio buscan llegar a un compromiso ( declararse culpable... de cargos menores a cambio de un acuerdo de no-culpabilidad... con las autoridades del Estado por una acusación más grave ).
Yeterince zamana ve paraya mâl oldu. Rey'in Paris'e döndüğüne eminim.
Estoy seguro de que Rey regresó a Paris.
Zengin bir şekilde yaşıyorum. Bu yaşayış tarzı bana çok paraya mâl oluyor.
Me cuesta un montón de dinero vivir como vivo.
Böyle bir bina ne kadara mâl olur?
¿ Cuánto cuesta un edificio así?
Sıcak suyla banyo yapmak size iki tekliğe mâl olur.
EL baño les costará dos centavos por el agua caliente.
Bir vizon'u beslemenin ne kadara mâl olduğunu biliyor musun?
¿ Sabes lo que cuesta hoy alimentar a un asqueroso visón?
Bu size, 25 $'a mâl oldu.
Y nunca supieron si dormía con la barba bajo o sobre las mantas. Eso le costará 25 dólares.
Üstelik bana pahalıya mâl oldu.
Y puede costarme caro.
Kanun tasarısı geçmedi, ve ona bir servete mâl oldu. Kelly'nin "ödünç alma" dediği bu durum, bal gibi şantajdı.
Kelly lo llamó préstamo, pero era chantaje.
Bu şapka bana epey bir paraya mâl oldu.
Me costó un buen dinero.
# Ona bir peruk fiyatına mâl oldu #
Entregaron su pelo a un barbero de perros,