English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ N ] / Nazikti

Nazikti translate Spanish

423 parallel translation
Adam çok nazikti.
El hombre era muy amable.
İkinci adamın vardır üç gemisi rıhtımda üçüncüsü ise deli olurdu bana ve vardı çokça paraları ve hepsi de çok nazikti ve hepsinin de yakası kar gibi beyaz idi ve bir bayana davranmayı hepsi de biliyordu.
El segundo tenía tres barcos en el puerto. El tercero estaba loco por mí. Y aunque tuvieran dinero, aunque fueran simpáticos, aunque llevaran la camisa impecable, aunque supieran tratar a una dama.
Bana karşı çok nazikti.
Estuvo muy bien.
Yolculardan biri bana karşı çok nazikti.
Un señor me ha ayudado.
O nazikti.
Era amable.
" Yaşamı nazikti, ve bütün unsurlar onda birleşmişti.
"Su vida fue apacible, " y las características tan dispares en él,
O çok nazikti, sayın yargıç
Fue muy dulce conmigo, Sr. Comisario...
Sör Humphrey çok nazikti.
Sir Humphrey fue muy generoso y muy caballero.
O zamanlar bana karşı nazikti.
Era amable conmigo entonces.
- Louisville'de bana karşı son derece nazikti.
Fue muy bueno conmigo en el Derby de Louisville.
Görgülü ve nazikti.
Y era tan educado.
Adli tabip ve polis bana çok iyi davrandı. Doktor çok nazikti.
El juez y la policía fueron muy amables y atentos.
Çok nazikti.
Ha sido muy amable.
Ama o özel sabah, onun dokunuşları biraz nazikti herhalde.
Pero aquel día debió hacerlo con demasiada delicadeza.
Bu konuda çok nazikti, fakat yine de kendimi üçüncü sınıf büyücü hekim gibi hissetmeme yol açtı.
Lo dijo con amabilidad, pero me hizo sentir como un médico de tercera.
Oldukça nazikti... ve çekici.
Era muy educado y encantador.
Çok nazikti. Bizimle yemek yer diye düşündüm.
Creia que le invitariais a almorzar.
Çok nazikti.
Era gentil.
Yüzü terli olan, sizden daha nazikti.
El hombre sudoroso era mas simpático
Babası ilk başlarda sakin ve nazikti.
Al principio su padre estaba calmado.
Gösterimi beğendiğinizi söylemeniz çok nazikti.
Agradezco infinitamente que haya venido.
Şu doktor vardı, Dr. Lennox. Bana karşı çok nazikti.
El médico que me trataba el doctor Lenox, era muy bueno conmigo.
Herkesi susturman çok nazikti.
Es estupendo cómo los hiciste callar.
Smollet çok nazikti, tatlım.
SmoIIett ha sido muy amable, querida.
Babamız çok nazikti.
Mi padre fue bueno.
Herkes o kadar nazikti ki.
Todos han sido muy amables.
Herkes birbirine karşı çok nazikti.
Y todo el mundo era tan simpático con todo el mundo.
Helene hep çok nazikti.
Hélène siempre ha sido muy dulce.
Sebastian hassas ve nazikti evrende, hassas ve nazik olmayan bir şey gördü.
Sebastian, quien era bueno, apacible veía algo que no era ni bueno, ni apacible en el universo.
Çok sert bir eli vardı, oh, çok nazikti.
Una mano muy áspera... muy dulce.
O bana karşı hep nazikti ve...
Me ha tratado muy bien y...
Çok nazikti.
Era tan bueno.
Özellikle bana karşı çok nazikti... sanki bir şey için benden... özür dilermiş gibiydi.
Estaba conmigo... como si ya quisiera hacerse perdonar algo
- Evinize almanız çok nazikti.
- Sois muy amables por acogernos.
Hayır, herkese karşı çok nazikti.
Oh, no. Ella era muy amable con todos.
Her ne kadar dev gibi ve iriyse de öylesine nazikti ki.
Era tan amable a pesar de ser un hombre tan grande y pesado.
Bir de sevimli bir Meksikalι kιz vardι, çok iyi ve nazikti, çok da gençti.
Y una chica mexicana encantadora, la amabilidad en persona, joven y dulce.
Oldu mu şimdi? Hem daha sempatik, hem daha nazikti.
Si, era más simpático, más gentil, y muy alegre.
Gangster olduğunu söylüyorlardı ama bana karşı çok nazikti.
Decían que era un pandillero, pero fue muy amable conmigo.
Raymond bana karşı çok nazikti.
Raymond fue muy gentil conmigo.
Liderimiz sevecendi, nazikti, iyiydi.
¡ El Führer era dulce! ¡ El Führer era amable! ¡ Era bueno!
- Tanışmamama imkan yok ki. - Louisville'de bana karşı son derece nazikti.
Tropecé con él en Louiseville, en el derby.
Nazikti.
Era considerado.
Ne kadar nazikti! Komikti, ama etkileyiciydi.
Era tan cortés que me hacía reír, pero me conmovía.
Hayır, oldukça nazikti.
Qué va. Ha sido encantadora.
Bazı insanlar çok nazikti, bazıları ise aksi. Bazıları bir şeyler verdi, bazıları ise vermedi.
Algunas personas eran gentiles, otras no tanto y algunos contribuían y otros no.
O ne çok komikti ne zekiydi ne de nazikti.
No era, uh... sobre todo divertido o inteligente o especial o...
Nazikti, evet.
Bueno, sí.
Bayan Melville çok nazikti.
La Sra. Melville ha sido muy generosa.
Yolculuk boyunca pek nazikti.
Lo conocí en el barco viniendo de Nueva York.
- Yeterince nazikti.
Fue muy amable.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]