Ne duyuyorsun translate Spanish
203 parallel translation
Ne duyuyorsun?
¿ Qué puedes oir ahora?
Sen ne duyuyorsun?
¿ Cómo te sientes?
- Ne duyuyorsun, Vicki?
- ¿ Qué oyes, Vicki?
Ne duyuyorsun?
¿ qué oyes?
Ne duyuyorsun?
¿ qué es lo que oyes?
Ne duyuyorsun?
¿ Qué es lo que se oye?
- Ne duyuyorsun? - Hiçbir şey.
- ¿ Qué oyes?
Ne duyuyorsun?
¿ Qué estás escuchando?
Ne duyuyorsun?
¿ Qué oyes?
- Ne duyuyorsun?
- ¿ Qué oye?
Ne duyuyorsun çocuğum?
¿ Qué oyes, criatura?
Ne duyuyorsun?
¿ Y qué cosas oyes?
Ne duyuyorsun?
¿ Oye algo?
Ne duyuyorsun?
¿ Que oyes?
Radyoyu aç, ne duyuyorsun?
Enciende la radio, ¿ qué escuchas?
- Radyoyu aç, ne duyuyorsun?
- Enciende la radio, ¿ qué escuchas?
- Ne duyuyorsun?
¿ Que oyes?
- Ne duyuyorsun?
- ¿ Qué oyes?
Ne duyuyorsun?
¿ Qué oye?
- Ne duyuyorsun?
¿ Qué ves? ¿ Qué oyes?
Öyleyse sorun yok derken, altta ne duyuyorsun?
"No habrá problema alguno". ¿ Qué oyes en el fondo?
- Ne duyuyorsun Edson?
- ¿ Qué se oye, Edson?
Odaklan, Henry. Ne duyuyorsun?
Céntrate, Henry. ¿ Qué oyes?
- Ne duyuyorsun?
No estoy seguro. - ¿ Qué oyes?
Ne duyuyorsun?
¿ Qué escuchas?
- Başka ne duyuyorsun? Denizi.
- ¿ Qué más escuchas?
- Kasetlerde ne duyuyorsun Frank?
¿ Tú qué oyes en las cintas, Frank?
Ne duyuyorsun?
¿ Qué oyen?
Şimdi ne duyuyorsun?
¿ Qué escuchas ahora?
Marie, ben konuştuğumda, sen ne duyuyorsun?
Marie, cuando yo hablo, ¿ qué oye?
Ne duyuyorsun?
? Qué oyes?
Ne duyuyorsun?
- ¿ Qué ha oído?
Ne kadar acı çektirirsen o kadar zevk duyuyorsun.
Cuanto más hace sufrir, más disfruta.
Ne zamandan beri iyi duyuyorsun? Nasıl?
- ¿ Desde cuando escucha tan bien?
Ne olursa olsun, beni duyuyorsun :
Pero puedes oírme, así que escucha bien.
Ne zamandır bu sesi duyuyorsun?
¿ Desde cuándo ha oído la voz de San Miguel?
Kitaplara ne için gerek duyuyorsun?
¿ Para qué necesita los libros?
Hey, ne biliyorsun, ne duyuyorsun, ne diyorsun?
¿ Qué sabes? ¿ Qué oyes?
Ne, benimle görülmekten utanç mı duyuyorsun?
Es que tú te averguenzas de ser visto conmigo?
Ne hakkında bu kadar endişe duyuyorsun?
¿ Qué es lo que te preocupa tanto?
- Oh, ne yani "R'leri" "B" olarak mı duyuyorsun?
¿ Entonces oye mal las palabras?
- Ne duyuyorsun?
- ¿ Qué escuchaste? - Nada.
Ne lanet dediğimi duyuyorsun.
Yo sé que estás oyendo lo que estoy diciendo.
- Najara... ne kadar süredir Cin'i duyuyorsun?
- ¿ Desde cuándo escuchas a los jinn?
- Ne duyuyorsun?
- Que oyes? - Nada
Seni sen olduğun için seviyorum... ve ne olduğundan onur duyuyorsun diye.
Te amo por lo que tú eres. Y porque estás orgulloso de ser lo que eres.
insanların ne dediğini duyuyorsun... "Kötü bir evliliği fazla sürdürdüler."
Siempre oyes a la gente decir que se quedaron demasiado tiempo en un matrimonio infeliz.
Aşırı iffetli değilim ama benim zamanımda seks, kutsal ve gizemliydi. Artık televizyonu ne zaman açsan, "oh, ah" diye sesler duyuyorsun.
Actualmente, no puedes siquiera encender la televisión sin oír toda estas... cosas.
Ne zamandan beri başkalarına saygı duyuyorsun?
- ¿ Desde cuando respetas a alguien?
Seni çağırdığını duyuyorsun. Ama ne yapacağından emin değilsin.
Lo oyes llamándote, pero no estás segura de qué hacer.
Ne olacağını hiç bilemeyeceğinden gitmediğin için pişmanlık duyuyorsun!
¿ Que te arrepientes de no haber ido porque nunca sabrás que hubiera sucedido?
ne düşünüyorsun 2039
ne düsünüyorsun 18
ne düşünüyorsunuz 319
ne durumdayız 39
ne durumda 48
ne duruyorsun 61
ne durumdasın 24
ne düşündün 40
ne duruyorsunuz 21
ne duydun 57
ne düsünüyorsun 18
ne düşünüyorsunuz 319
ne durumdayız 39
ne durumda 48
ne duruyorsun 61
ne durumdasın 24
ne düşündün 40
ne duruyorsunuz 21
ne duydun 57