O zaman anlaştık translate Spanish
502 parallel translation
Pekala, o zaman anlaştık.
Muy bien, entonces está acordado.
O zaman anlaştık.
Entonces trato hecho.
- Güzel. O zaman anlaştık.
Pues está decidido.
- O zaman anlaştık.
- Entonces, decidido.
O zaman anlaştık.
Entonces estamos da acuerdo.
O zaman anlaştık mı?
¿ De acuerdo entonces?
O zaman anlaştık.
Entonces estamos de acuerdo.
O zaman anlaştık.
Entonces, decidido.
O zaman anlaştık.
Entonces de acuerdo.
- Ben kalkarım! - O zaman anlaştık, Scotty.
- Es un trato, escocés.
O zaman anlaştık.
Entonces aceptamos.
- Tamam. O zaman anlaştık.
- Entonces estamos de acuerdo.
O zaman anlaştık.
Entonces está arreglado.
O zaman anlaştık Aferin kızım bu cok iyi
Si. nadie lo sabrá entonces. Muy bien, querida
O zaman anlaştık, yarın başlıyor.
Estoy de acuerdo, empezarás mañana.
- O zaman anlaştık.
- Trato hecho.
- O zaman anlaştık yani? - Hayır, hayır, hayır.
- No, es una negociación.
- Bu fiyata anlaştık o zaman.
- Entonces estamos de acuerdo.
- Anlaştık o zaman.
Eso está arreglado.
"Anlaştık o zaman." dedi.
"Bien. Está arreglado".
Anlaştık o zaman.
Entonces estamos de acuerdo.
Anlaştık o zaman. Cumartesi burada buluşalım.
Pues entonces quedamos el sábado a mediodía.
- Tamam, anlaştık o zaman.
- Asunto terminado.
- Anlaştık o zaman.
Entonces, ¿ trato hecho?
Anlaştık o zaman beyler, tekrar barıstık.
Muy bien, caballeros, de nuevo somos amigos.
Anlaştık o zaman.
Muy bien.
Peki o zaman, anlaştık.
Bueno, entonces estamos de acuerdo.
Anlaştık o zaman.
Bueno, trato hecho.
- Anlaştık o zaman! Tamam mı?
- Entonces, trato hecho. ¿ De acuerdo?
Pekala o zaman, anlaştık. Başka mazeret istemem.
¡ Damas y caballeros, no más excusas!
Peki, o zaman, anlaştık gibi görünüyor.
Bueno, entonces, parece que tenemos un trato.
Anlaştık o zaman.
No se hable más.
Anlaştık o zaman.
Está bien, no se hable más.
Anlaştık. Hadi o zaman gidelim.
Trato hecho.
Anlaştık, o zaman buraya kadar boşuna geldin.
Así que estamos de acuerdo. De hecho, tu viaje aquí ha sido completamente inútil.
- Tamam o zaman, anlaştık.
- Bien, trato hecho.
O zaman, anlaştık.
Entonces, está decidido.
Tamam o zaman, Tripolina'yı getireceğim, Evet, anlaştık o zaman.
Bueno, está bien, entonces llevaré a Tripolina, Sí, está combinado.
Pekala, anlaştık o zaman.
Entonces, listo.
Anlaştık o zaman. Şimdi seni adam gibi giydirmeliyiz.
Tesoro, esto ya está, sólo falta vestirte bien.
Anlaştık o zaman.
¡ Qué bien!
Anlaştık o zaman.
Entonces, todo arreglado.
- Anlaştık o zaman.
- Así quedamos.
O zaman her konuda anlaştık mı?
Bueno, es todo?
Anlaştık o zaman.
Todo listo entonces.
İyi, anlaştık o zaman.
- Bien, ya está.
O zaman anlastık.
Entonces, ¿ estamos de acuerdo?
Anlaştık o zaman.
Entonces está dicho.
Peki. Anlaştık o zaman.
- Está bien.
- Anlaştık mı o zaman?
- ¿ Trato hecho?
büyükanne bundy yi içkili halde tankından çıkarmanın yanısıra tamam anlaştık o zaman.
Y me refiero aparte De sacar a la abuela Bundy del tanque de borrachos De acuerdo, entonces está decidido.
o zaman 2152
o zaman sen 17
o zaman görüşürüz 43
o zaman ben 17
o zaman git 34
o zaman bile 16
o zamanlar 81
o zaman konuşuruz 17
o zaman sorun yok 23
o zamandan beri 75
o zaman sen 17
o zaman görüşürüz 43
o zaman ben 17
o zaman git 34
o zaman bile 16
o zamanlar 81
o zaman konuşuruz 17
o zaman sorun yok 23
o zamandan beri 75