O zaman ne yapacağız translate Spanish
365 parallel translation
Diyelim ki Çin'e vardığımız zaman Japonlar üssü ele geçirmiş. O zaman ne yapacağız?
¿ Y si los japoneses han tomado la pista cuando llegamos a China?
Diyelim ki, bizim çocuklar davayı çözemezse, o zaman ne yapacağız?
¿ Y si la policía no resuelve el caso? ¿ Qué haremos entonces?
O zaman ne yapacağız?
¿ Pero qué podemos hacer?
O zaman ne yapacağız? Albay bir şekilde kandırmayı başarmış.
Ya probaste con el coronel.
O zaman ne yapacağız?
¿ Entonces qué hacemos?
O zaman ne yapacağız?
¿ Y qué hacemos?
O zaman ne yapacağız?
¿ Qué hacemos?
O zaman ne yapacağız?
Así que, ¿ qué hacemos?
- O zaman ne yapacağız?
- Bueno, ¿ qué vamos a hacer?
- O zaman ne yapacağız? Bilmiyorum!
- ¿ A dónde ha ido?
O zaman ne yapacağız?
¿ Entonces que podemos hacer?
Peki o zaman ne yapacağız?
Entonces, ¿ qué hacemos?
Peki, o zaman ne yapacağız?
- ¿ Entonces qué haremos?
O zaman ne yapacağız?
¿ Qué hacemos entonces?
O zaman ne yapacağız?
¿ Qué vamos a hacer?
- Ee, o zaman ne yapacağız? 6.
- ¿ Y entonces?
- Peki o zaman ne yapacağız?
- ¿ Y entonces qué vamos a hacer?
O zaman ne yapacağız?
¿ Qué vamos a hacer al respecto?
O zaman ne yapacağız?
¡ Entonces, ¿ qué podemos hacer? !
Ona ne kadar kazandığınızı söylediğimde biraz endişelendi ama sonra size zam yapacağıma söz verdim ve o zaman biraz rahatladı.
Cuando le informé cuál era su salario, se mostró algo preocupado pero después le prometí que le daría un aumento y se sintió mejor.
- Ne yapacağız o zaman?
- ¿ Qué hacemos entonces?
Ne yapacağız o zaman?
¿ Qué hacemos?
Ne yazık. O zaman yeni elbiseni giy, gidip kutlama yapacağız. Tamam.
Ponte el vestido nuevo y vamos a divertirnos.
Peki ne yapacağız o zaman?
- ¿ Y qué?
O zaman size ne yapacağınızı söyleyeyim.
En ese caso, le diré qué hacer.
Zamanı gelince ne yapacağınızı bilirsiniz ya da ne yapmayacağınızı.
Sabrá lo que hacer cuando llegue el momento... o lo que no hacer.
Ne yapacağız o zaman?
¿ Que hacemos?
Nazaret'li İsa'ya ne yapacağız o zaman
¿ Qué hacemos entonces con Jesús de Nazareth?
Bu İsa çılgınlığını ne yapacağız o zaman
¿ Entonces qué hacemos con esta Jesús manía?
Ne yapacağız o zaman?
¿ Qué vamos a hacer?
Aksi halde yaklaşıp "Merhaba" dersiniz ve ne yapacağınızı size o zaman söylerim.
Si no, me dirá hola sencillamente... y luego yo le diré lo que debe hacer.
Ee, ne yapacağız o zaman?
Entonces, ¿ cuál es la solución?
Yatak odasının arkasına geçtiğimiz zaman, ne yapacağımızı o söylerdi.
Pero una vez que llegamos a la habitación, él called los disparos.
Şimdi ne yapacağız o zaman?
¿ Y ahora, qué haremos?
O zaman ne yapacağız?
¿ Qué hará entonces?
Güzel o zaman, ne yapacağız?
¿ Bien, entonces, qué podríamos hacer?
Peki, o zaman, ne yapacağız?
¿ Qué hacemos entonces?
Peki, o zaman, ne yapacağız?
ṡQué hacemos entonces?
O zaman ne yapacağız?
Mientras esté sano. ¿ Y qué hacemos?
O zaman ne yapacağız?
No vendría. ¿ Qué haríamos entonces?
O zaman bu şekilde yapacağız. Ana saptırıcıyı, yeniden düzenlemek, ne kadar sürer?
- ¿ Cuándo tendrá listo el deflector?
O zaman biz ne yapacağız?
¿ Entonces qué haremos?
- Ama bunu nasıl yapacağız? - O zaman ne?
¿ Qué haremos cuando él llegue a ese punto?
Ne yapacağız o zaman?
¿ Qué haremos?
- Ne yapacağız o zaman?
- ¿ Y cómo?
Para kazanmak için ne yapacağız o zaman?
¿ Y de qué vamos a vivir? Que no se te ocurra volver a levantarte.
Ne zaman seks yapacağımız ya da yapıp yapmamız sorun değil.
¿ Cuándo no fue un problema tener o no tener sexo?
Ne yapacağımızı o zaman konuşuruz sanırım.
Dígale al doctor Greene que volveré mañana.
Şimdi şu hale bak. — O zaman şimdi ne yapacağız?
También vendí mi pueblo, y ahora mírenlo.
Ne yapacağız, o zaman?
¿ Qué va a pasar, entonces? .
O zaman ne yapacağız?
Entonces, ¿ qué?
o zaman 2152
o zaman sen 17
o zaman görüşürüz 43
o zaman ben 17
o zaman git 34
o zaman bile 16
o zamanlar 81
o zaman konuşuruz 17
o zaman sorun yok 23
o zamandan beri 75
o zaman sen 17
o zaman görüşürüz 43
o zaman ben 17
o zaman git 34
o zaman bile 16
o zamanlar 81
o zaman konuşuruz 17
o zaman sorun yok 23
o zamandan beri 75