English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ O ] / Olmayacaksin

Olmayacaksin translate Spanish

28 parallel translation
ASLA ZENGİN OLMAYACAKSIN
NUNCA SERÁ RICO
Bir üniforma giymeye layik degilsin ve hiç olmayacaksin.
Usted no está capacitado para llevar un uniforme, nunca lo será.
Ailemden degilsin ve asla da olmayacaksin.
Tú nunca serás de mi familia.
- Sen olmayacaksin, Steven.
No, no tú, Steven.
Fakat birinciligi kazandigimizda sen yanimizda olmayacaksin.
Pero la profesora no va a estar allá con nosotros, para llevar el premio. Venga.
Bahse girerim, hayal kurduğunda hayal kurmuş olmayacaksin.
- ¿ Crees eso? Apuesto a que cuando sueñas, no sueñas.
Onunla gercekten romantik bir ortamda olmayacaksin...
No es como si estuvieses en una situación real romántica con ella.
Ama sen burada olmayacaksin...
Pero no estarás aquí, así que...
Ve Frank, tum samimiyetimle soyluyorum, bize katilmak istersen, pisman olmayacaksin.
Y Frank, sinceramente, si decides unirte a nosotros, creo que será algo que nunca lamentarás.
Siki fiki olmayacaksin.
Ustedes quieren intimidad, olvídenlo.
KÖR FALAN OLMAYACAKSIN, EMMA.
No te estás quedando ciega, Emma.
- Arabayi gördügünde pek mutlu olmayacaksin belki, ama...
No te pondrás contento cuando veas tu auto, pero...
Sen bir baba degilsin. Asla da bir baba olmayacaksin.
No eres un padre y nunca lo serás.
Hic tanimadigin birine ici tamamen para dolu bir canta veriyorsun bize silah cekiyorsun ve adam kacip gidiyor. Gorunen o ki, bize pek yardimci olmayacaksin.
Entregas un bolso lleno de dinero a un extraño, sacas un arma para que pueda escapar, y no pareces interesado en ayudarnos.
Allah'in lütfü ile, sürgün ettiginiz kisileri dinlemek zorunda kalacaksiniz. Amerika, asla güvende olmayacaksin ta ki güvenlik bizim için gerçeklik olana dek.
Por la gracia de Alá, glorioso y exultado sea él EE.UU. nunca estará a salvo hasta que la seguridad sea realidad para nosotros.
Sen bana söz vereceksin. aday olmayacaksin., Sana biraz zaman vereceğim.
Me das tu palabra que no huirás, y te daré un poco de tiempo.
Bu yeni diyarda cezbedici birçok Sey olacak, Pinokyo ama sen cesur, dürüst ve özverili kaldigin sürece baSarisiz olmayacaksin.
Habrá muchas tentaciones en este nuevo mundo, Pinocho, pero mientras sigas siendo valiente, fiel y generoso, no fallarás.
- Hayir, olmayacaksin.
Mary Margaret estaba ansiosa por volver a su vida...
Öyle bir sey olmayacak tabii çünkü sen burada olmayacaksin.
No va a ocurrir, porque no estarás aquí.
Artik yalniz olmayacaksin.
Ya no vas a estar solo.
Aksi takdirde nefes aliyor olmayacaksin. Pekala, bu.. bu... Bu pek mümkün degil
Bueno, eso... eso... eso no es posible.
Ona yardim edersen kendine Silahsor demeye lâyik olmayacaksin.
Si vienes a ayudarla, ya no tendrás derecho a llamarte mosquetero.
Sen orada olmayacaksin.
Tú no estarás allí.
- Tesekkür ederim.Pisman olmayacaksin.
- Gracias. Usted no se arrepentirá.
Yeminini bozarsa etrafta olmayacaksin.
Pero tú no estarás vivo por mucho tiempo, si no los respeta.
Bir basina falan olmayacaksin.
Tú no estarás solo.
BİLİYOR MUSUN ASLA GERÇEK BİR KADIN OLMAYACAKSIN.
¿ SABES QUÉ? NUNCA SERÁS UNA MUJER DE VERDAD.
Özgür olmayacaksïn.
No serás libre.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]