Onu suçlayamam translate Spanish
384 parallel translation
Bu kadar gürültünün içinde onu suçlayamam.
Se ha desmayado. No me extraña con todo este jaleo.
- Sanırım, onu suçlayamam.
- Creo que no le puede culpar a ella. - Eso es exactamente lo que ella dijo.
Sana söylemediği için onu suçlayamam.
Entiendo que no te lo haya dicho.
Çıkan yemekleri düşününce onu suçlayamam.
Por la comida que nos han dado, no lo culpo.
- Seni avladığı için onu suçlayamam.
No puedo culparla por cazarte.
Onu suçlayamam doğrusu.
Y no se lo reprocho.
Gerçi onu suçlayamam, ben de aynısını yapardım.
No me extraña. Yo haría exactamente lo mismo.
Onu suçlayamam.
Pero no puedo culparle.
Onu suçlayamam doğrusu.
Le entiendo. ¿ cuál es ese favor?
Onu suçlayamam.
No la culpo.
Onu suçlayamam.
Y con razón.
Eğer bir daha senin yüzüne bakmazsa onu suçlayamam.
Si no volviese a dirigirte la palabra, no se lo reprocharía.
İnsan doğası. Onu suçlayamam.
Le encanta la naturaleza.
Bunun için de onu suçlayamam.
Y no la culpo en absoluto.
Onu suçlayamam.
No le culpo.
Gerçi, onu suçlayamam.
No puedo culparlo.
Onu suçlayamam.
No puedo decir que le culpe.
Babam ve senin arandaki olan etkileşimi gayet iyi anlıyorum..... ve ben onu suçlayamam.
Sé perfectamente qué misterio ve en ti mi papá. Y no puedo culparlo.
Bunun için onu suçlayamam.
Oh, estás deseando deshacerte de ella.
Onu suçlayamam, kız bir gece histerik sonraki gece kendini balkondan dışarı atıyor.
Es comprensible, la chica, la primer noche se puso histérica, y la siguiente se arroja por el balcón.
- Onu suçlayamam.
- Habrá que ir a su tienda.
Onu suçlayamam, ya sen?
No lo culpo, realmente.
Bana bir şey söylemedi. Ama yine de onu suçlayamam.
No puedo decir que sea culpa suya, sin embargo.
Ne yapsaydı yani. Onu suçlayamam.
Le entiendo.
Onu suçlayamam.
Tiene razón.
Şayet içmezse de onu suçlayamam.
Yo no lo culparía si no quisiera.
- Bu konuda onu suçlayamam tabii.
- No se lo reprocho.
Bunun için onu suçlayamam.
No podía reprochárselo, realmente.
- Onu suçlayamam.
- No me extraña.
Onu suçlayamam.
Yo lo comprendo.
Bakın Bayan Blaylock eminim kocanız bana karşı çok öfkelidir ve onu suçlayamam. Gerçekten.
Mire, Sra. Blaylock... estoy segura que su esposo está furioso conmigo y no lo culpo, de verdad.
Sanırım, tutuklu olmayı seviyor. Onu suçlayamam.
No se preocupan por nadie, ni ellos mismos.
Onu suçlayamam, fakat keşke başında bana anlatmış olsaydı.
No puedo culparlo, pero deseo que él me hubiera hablado acerca de ello desde el principio.
Ama onu suçlayamam.
Pero no es un defecto.
Eminim beni defterden silmiştir. Onu suçlayamam.
Sé que él me da por perdido y no puedo culparlo.
- Bunun için onu suçlayamam.
- Desde luego, no le culpo.
Onu suçlayamam.
En realidad es difícil culparlo.
Onu suçlayamam.
No puedo demandarle
Onu suçlayamam.
No puedo culparla.
Onu suçlayamam.
No me extraña.
Onu suçlayamam.
No la puedo culpar.
- Onu suçlayamam.
- No la culpo.
" Onu suçlayamam!
¡ No la culpo!
Onu suçlayamam.
La entiendo muy bien.
- Seni suçlayamam. Sözleşmelerden, hedeflerden ve onu zorla öldürmekten söz ediyor.
Es raro, habla de contrato, de objetivo, que tuvo que matarla y no hay cadáver.
- Onu dinlemeden suçlayamam.
- No condeno a un amigo sin escucharle.
Sizi tamamiyle kendine sakladığı için onu da suçlayamam.
No puedo culparle por querer guardársela para él solo.
Kimse onu bir şeyle suçlayamamış.
Parece que nadie puede pescarlo en nada.
Onu suçlayamam.
No lo culpo.
Onu suçlayamam gerçi.
No puedo culparla.
Onu suçlayamam.
- No la culpo.
onu severim 35
onu sevdin mi 31
onu sevmiyorum 46
onu seviyorum 468
onu seviyorsun 78
onu seviyor musun 173
onu sevdim 104
onu seviyor 24
onu seviyordum 30
onu seveceksin 42
onu sevdin mi 31
onu sevmiyorum 46
onu seviyorum 468
onu seviyorsun 78
onu seviyor musun 173
onu sevdim 104
onu seviyor 24
onu seviyordum 30
onu seveceksin 42