English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ O ] / Oynamak mı istiyorsun

Oynamak mı istiyorsun translate Spanish

309 parallel translation
Oynamak mı istiyorsun?
¿ Quieres jugar así? .
Daha çok örümcekçilik oynamak mı istiyorsun, Virginia?
¿ Tan divertido es jugar a la araña, Virginia?
Oynamak mı istiyorsun? Desteyi getir.
Coge otra baraja.
- Bizimle oynamak mı istiyorsun?
- ¿ Quieres jugar con nosotros?
Bunu bildiğin hâlde yine de benimle oynamak mı istiyorsun?
Te debo más de lo que nunca podría pagarte y aún así quieres jugar.
Hala kumar oynamak mı istiyorsun?
Sé como es, aún quiere apostar?
Oynamak mı istiyorsun?
¿ Quieres jugar?
Oynamak mı istiyorsun?
¿ A qué juegas?
Oynamak mı istiyorsun?
¿ Quiere jugar?
- Konuşmak mı, oyun oynamak mı istiyorsun?
- ¿ Quieres hablar o jugar?
- Oynamak mı istiyorsun Davey?
- ¿ Así que quieres jugar, Davey?
Peki akıllı çocuk, oynamak mı istiyorsun?
¿ Así que quieres atraparme, chaval?
Bugün, birden fazla numarayla oynamak mı istiyorsun, tatlım?
Quieres jugar con mas de un numero hoy, querida?
Sert oynamak mı istiyorsun?
¿ Te estás haciendo el difícil?
Hey! Oynamak mı istiyorsun?
¿ Quieres jugar?
Benimle bilardo oynamak mı istiyorsun?
¿ Quieres disparar piscina conmigo?
Kağıt oynamak mı istiyorsun?
¿ Quieres jugar?
Oyun oynamak mı istiyorsun?
¿ Quieres jugar?
- Oyun oynamak mı istiyorsun?
- ¿ Quieres jugar?
- Oynamak mı istiyorsun?
- ¿ Quieres jugar?
İşte burada. Tamam mı? Onunla oynamak mı istiyorsun?
Toma, juega con esto.
Oynamak mı istiyorsun?
Quieres jugar?
- Oynamak mı istiyorsun? İyi o zaman.
¿ Quieres jugar?
Oynamak mı istiyorsun.
¿ Ganar tiempo?
Yapacağını yap. Bu oyunu oynamak mı istiyorsun Timmy?
Te toca. ¿ Quieres jugar a esto, Timmy?
Babayla oynamak mı istiyorsun?
¿ Quieres jugar con Papá?
Oynamak mı istiyorsun, sürtük?
¿ Quieres jugar, perra?
Oynamak mı istiyorsun?
¿ Quieres jugar al esprinbol?
Kumar oynamak mı istiyorsun?
¿ Hay que arriesgarse?
Tamam. Sert oynamak mı istiyorsun?
Bien. ¿ Quieres jugar rudo?
Oynamak mı istiyorsun?
¿ Así que quieres jugar?
- Oyun oynamak mı istiyorsun?
- ¿ Quieres jugar conmigo?
Sert oynamak mı istiyorsun?
¿ Quieres batallar esto?
" Sert oynamak mı istiyorsun?
" ¿ Quieres batallar?
Babayla mı oynamak istiyorsun?
¿ Quieres jugar con él?
Wilhelm, anladığım kadarıyla oynamak için küçük bir tank istiyorsun.
Tengo entendido, Wilhelm, que quieres un tanquecito para jugar.
Bu sevkiyatın saldırıya uğrayacağı konusunda kumar mı oynamak istiyorsun?
¿ Apuesta a que este embarque será atacado?
Madem oyun oynamak istiyorsun ben de oynarım.
Conforme, Uds. quiere hacer su número de negro. Yo voy a hacer el mio.
Sen kendi tarzında mı oynamak istiyorsun? Tamam.
- ¿ Y hay que hacerlo a tu modo?
Tekrar ördekler oynamak için babanı mı çağırmak istiyorsun?
¿ Quieres llamar a tu padre para jugar al pato?
Sessiz sinema mı oynamak istiyorsun?
¿ Quiere jugar a las adivinanzas?
bekle... yani o maymun çocukla oynamak mı istiyorsun?
Así que quieren jugar con ese niño mono?
Gerçekten oyun oynamak istiyorsun demek tatlım.
¿ De verdad quieres jugar, ¿ eh, carino?
Oyun oynamak istiyorsun. Seninle oynayacağım.
¿ Quieres jugar?
Tamam, aptalı mı oynamak istiyorsun?
Bien, ¿ quiere jugar a ser estúpido?
- Telefonla mı oynamak istiyorsun?
- ¿ Quieres jugar al teléfono?
Saklambaç mı oynamak istiyorsun?
¿ Quieres jugar al escondite?
Bart, John Wilkes Booth'u mu oynamak istiyorsun, yoksa bir manyağı oynamak mı?
Bart, ¿ interpretarás a John Wilkes Booth... -... o te comportarás como un maníaco?
Banyoya gitmek mi istiyorsun, yoksa poker oynamak mı?
- Al baño. ¿ Quieres ir al baño o jugar póquer?
Piç oynamak mı istiyorsun? Sana göstereyim.
¡ Furcia!
- Biliyor musun, doktor olmak senin için yeterli olmuyor şimdi de yüce Tanrı'yı oynamak istiyorsun. - Haklı mıyım?
Ahora quieres jugar al Todopoderoso, ¿ es cierto?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]