Persephone translate Spanish
108 parallel translation
Phaethon, Persephone'si ile yaramazlık mı yapıyor?
¿ Es Faetón portándose mal con su Perséfone?
Persephone V yörüngesinde, Amiral Mark Jameson'la fevkalade bir durumla ilgili olarak... görüşme emri aldım.
Viajamos alrededor de Persephone V para tratar con el almirante Mark Jameson sobre una situación extraordinaria.
Bu sene ki müzikalin adı "Proserpina". Yunanların kendine verdiği isimle, Persephone'un tecavüze uğramasının dramatik hikayesi. Ölüler diyarının Tanrı'sı Plato'nun kaçırdığı güzel Tanrıça'nın hikayesi.
Este año, el musical se llama "Proserpina" la dramática historia de la violación de Persephone definida por los Griegos una hermosa diosa que fue secuestrada por Plutón el Dios del mundo subterráneo.
Ama neden Hekate ve Persephone yada bilmem kimleri örnek gösterip...
Pero, ¿ por qué mostrar a Ecate y Perséfone?
- Bunu seveceksiniz. Persephone!
- Le encantará. ¡ El Persefone!
Persephone?
¿ Persefone?
Persephone adındaki gemi sizi İngiltere'ye götürecek.
Un barco llamado Persephone la llevará a Inglaterra.
Persephone adında bir gemi var.
Hay un barco llamado Persephone.
Sen Persephone'yle tanışmıştın değil mi?
Yo soy Perséfone.
Persephone'nin öyküsünü biliyorsun, değil mi?
Sabes su historia, ¿ no?
Yeryüzünden ayrılmadan önce Persephone'u ele geçirmek için Theseus ie Pirithous Helen için çok mücadele ettiler.
Antes de partir para los infiernos afín de raptar Perséfone, Teseo y Pirítoo se la jugaron.
- Persephone'a ulaşmamız ne kadar sürer?
- ¿ Cuándo llegaremos a Perséfone?
Yolcuları Persephone'dan mı alıyoruz?
¿ Levantaremos pasajeros en Perséfone?
Badger'la konuştuktan sonra, onu Persephone'dan acilen ayrılabileceğimiz konusunda bilgilendir. Inara'da programımız mevcut.
Después de hablar con Badger, avísale que nos iremos pronto de Perséfone.
eğer onlara para sağlarsam, onu gizlice çıkarabilecekler, ve Persephone'ye getireceklerdi, bende onu oradan alabilecektim.
Si los financiaba, podían sacarla en estado de criogenia... llevarla a Perséfone, y desde allí. a cualquier parte.
Ama Persephone'de bir süre kalacağımızı duydum.
Sin embargo... nos quedaremos un tiempo en Persephone.
Şahsi Dam'ım olarak burada, Persephone'da yaşayabilirsin.
Puedes vivir aquí. en Persephone. como mi acompañante personal.
Bayan Persephone güzellik yarışmasını kazanmıştır belki.
Quizá ganó el concurso para "Miss Persephone".
Persephone benim evim.
Persephone es mi hogar.
Badger'la konuştuktan sonra, onu Persephone'dan acilen ayrılabileceğimiz konusunda bilgilendir. Inara'da programımız mevcut.
Luego de hablar con Badger, avísale que nos iremos pronto de Perséfone.
Bu eşim, Persephone.
Mi esposa, Perséfone.
Aman Tanrım. Persephone, bunu nasıl yaparsın?
Dios mío, Perséfone, ¿ cómo pudiste?
Kontrol, Persephone hakkında endişeliyim.
Control, estoy preocupado por Perséfone.
Persephone'den Kontrol'e durum raporu.
Informe de Perséfone a Control.
Persephone'ye yemin etmiştin.
Se lo juraste a Perséfone.
Persephone.
Perséfone.
- Persephone mi?
- ¿ Perséfone?
Persephone aradı.
LLAMÓ PERSÉFONE.
Persephone kuyruklu yıldızı İngiltere'nin gökyüzünde en son görüldüğünde...
EI cometa Perséfone no se ha visto en cielo inglés desde...
Oh, Persephone!
¡ Oh, Persephone!
Aventine'in, Persephone meşesinin üzerinde kalan her yeri, artık benim bölgem.
Todo en los Aventinos sobre el roble de Persifone es mi territorio ahora.
Yapma. Persephone's'in şef garsonuyla ilişkimi oturtmak için yıllarımı verdim.
Por favor, he pasado años cultivando mi relación con el maître de Persephone's.
Persephone's'i ara.
"Llamar a Persephone's." Ya está.
Persephone's'de onu çok güzel yaparlar.
En Persephone's hacen maravillas con el marisco.
Yani planınız Persephone's'dekileri yağlayıp, iyi masanızı kaybetmemek mi? Ve cildinizin parlaması için bir ton kılıçbalığı ve somon ısmarlamak mı? Ve Quentin'le babamın hayata döndürülüp döndürülmemesini konuşmak mı?
Ya, y el plan consistía en llamar a Persephone's para no quedarte sin mesa especial, en pedir toneladas de emperador y salmón para que siga brillándote la piel, y en comentar alegremente con Quentin si hay que reanimar o no a papá, ¿ no?
Garip. Sanırım bu odaya Persephone olmadan ilk gelişim.
Es curioso, creo que es la primera vez que vengo a esta habitación sin Persephone.
Ben, Persephone kendini ruhları iyileştirmeye adamış kişi kurtuluşun doğuşunu hastalarımın birinin bedeninde gördüm.
Yo, Persephone, que dediqué mi vida a curar almas, fue en el cuerpo de unos de mis pacientes donde encontré la salvación.
Söylesene Persephone için ilk izlenimin nasıl?
Dígame... su primera impresión de Persephone...
- Persephone nerede?
- ¿ Dónde está Persephone?
Üzgünüm Persephone, senin için yapabileceğim bir şey yok.
Lo siento, Persephone, no hay nada que pueda hacer.
Persephone'ye bu kadar yüklenme.
No sea muy dura con Persephone.
Persephone Burls?
¿ Persephone Burls?
" Sevgili Persephone, umarız sen de derslerin de gayet iyidir.
" Querida Persephone : Espero que estés bien y estudiando mucho.
Alexa, Persephone'nin nöbetini mi aldın?
Alexa, ¿ estás cubriendo el turno de guardia de Perséfone?
Bizi yüzüstü bırakan Persephone'dir.
Es Perséfone quién nos ha fallado.
Şimdi, Persephone, bir kez daha senin yardımını istemek zorundayım.
Ahora, Perséfone, tengo que pedirte tu ayuda una vez más.
Kusura bakma ama Persephone'u çoktan temizledim.
Lo siento, ya he limpiado a Perséfone.
¶ Paula, Stella ve Stephanie ¶
# Paula, Persephone, Stella y Stephanie #
Persephone, yeryüzü ve ateş, su ve duman adına yalvarıyorum. Persephone, yeryüzü ve ateş, su ve duman adına yalvarıyorum. Persephone, yeryüzü ve ateş, su ve duman adına yalvarıyorum.
Perséfona, te invoco en la tierra y el fuego y el aire y el humo.
- Persephone yuvamız değil.
- Persephone no es un hogar.
Kılıcım çok susadı, Persephone.
Mi espada está sedienta, Perséfone.