Pişman olacaksın translate Spanish
1,041 parallel translation
Doğduğuna pişman olacaksın.
Voy a hacer que desee no haber nacido.
Eğer yine o pencereden dışarı çıkarsan, buna çok pişman olacaksın delikanlı.
Y si te escapas, te arrepentirás.
- Buna pişman olacaksınız!
- ¡ Lo lamentarás!
Bu sözlerin için pişman olacaksın!
¡ Vivirás para lamentar esas palabras!
Ama buna pişman olacaksınız.
Pero será una victoria que lamentarán.
Mesleğine sarıl yoksa ileride çok pişman olacaksın.
- ¡ Esto solo puede acabar en miseria!
Eğer söylemezsen, gerçekten pişman olacaksın.
Si no hablas, pasarás muy mal rato.
- Geri döndüğüne pişman olacaksın.
Lo lamentará, Sr. Land.
Çok pişman olacaksın.
Vivirá para lamentar este día.
Bu yaptığına pişman olacaksın.
¡ Te arrepentirás de este comportamiento!
Bu kötü bir karardı ve buna pişman olacaksın.
Has hecho mal, Livia, y te vas a arrepentir.
Pişman olacaksın!
¡ Te arrepentirás!
Eğer bu bir şakaysa, sen ve halkın. buna pişman olacaksınız.
Si se trata de una broma, tú y tu pueblo lo lamentaréis.
Hesabınızdan yemeği çıkarmadığınıza da pişman olacaksınız.
Algún día se arrepentirá de no haber deducido esta comida.
Eminim bundan pişman olacaksınız.
Tarde o temprano, eso te haría sentir incómodo.
Her kim veya ne iseniz, projeye yaptığınızdan pişman olacaksınız.
Sean quienes sean, lamentarán lo que han hecho.
Böyle bir ilişkiyi sona erdirip ziyan ettiğiniz için çok pişman olacaksınız.
Y de haber despreciado un sentimiento así, se arrepentirá.
Pişman olacaksın.
Te arrepentirás.
Jim, bir hata yapıyorsun. Pişman olacaksın.
Jim, estás cometiendo un error que lamentarás.
Bir ay sonra pişman olacaksın.
Al cabo de un mes te irás.
Çıkmıyor musun? Buna pişman olacaksın!
- Lo lamentará si no se marcha.
Pişman olacaksın. Fena halde sıkılacaksın.
Te arrepentirás, te van a aburrir a muerte.
Çeneni kapatmazsan pişman olacaksın!
¡ O te callas o te arrepentirás!
Yalan söyledin, seni it, pişman olacaksın.
Has mentido, perro, y te vas a arrepentir.
- Pişman olacaksınız.
- Os arrepentiréis.
Şimdi böyle yaparsan, sonra çok pişman olacaksın.
Si eres débil ahora, te arrepentirás más tarde.
Buna bir son vermenizi isterim yoksa pişman olacaksınız...
No sigas haciéndolo o lo lamentarás.
Açın yoksa pişman olacaksınız.
Abran o se arrepentirán.
Pişman olacaksın.
Estarás arrepentido.
Eminim sen de pişman olacaksın, ama...
Y seguro que a ti te pesará, pero...
Pişman olacaksınız, sizi aptallar!
Van a lamentarlo, ¡ Ustedes tontos!
Bu yaptığına pişman olacaksın!
¡ Te arrepentirás de esto que has hecho!
Sanırım bu telgraf geldiği için tüm yaşamın boyunca pişman olacaksın.
Creo que vivirá para lamentar que haya llegado este telegrama.
- Her şey geçer, yarın sabah pişman olacaksın bak!
¡ Luego te arrepentirás! ¡ Escucha a un amigo!
Pişman olacaksınız.
Me las pagarán.
Bir gün pişman olacaksın.
Algún día te arrepentirás.
- Pişman olacaksın...
- Lo lamentarás...
Pişman olacaksın.
Ilamaré a la policía.
Başımıza bu kadar dert açtığınıza çok pişman olacaksınız.
Van a desear no habernos puesto jamás en tal aprieto.
Kapıyı açtığıma pişman olacaksınız.
Lamentará que le haya abierto la verja.
Çok pişman olacaksın!
- Llevo años queriendo hacer esto.
Pişman olacaksınız!
¡ Lo lamentarás!
Geri döndüğüne çok pişman olacaksın.
Se lamentará mucho de haber vuelto.
Ama buna pişman olacaksınız... ikiniz de.
Pero no crean que no van a arrepentirse. ¡ Los dos!
Pişman olacaksın, Giulietta!
- Te arrepentirás, Giulietta.
Buna pişman olacaksınız!
Os arrepentiréis de esto.
- Pişman olacaksın.
- Te arrepentirás.
Buna pişman olacaksın. Kuşku yok.
Se arrepentirá de esto.
Pişman olacaksınız. Bekleyin, sizi pişman edeceğim.
Ya verá, se arrepentirá de haberlo hecho.
Pişman olacaksınız.
Ya verá.
Buna pişman olacaksınız! Bakın!
- ¡ Es Mutsuwaka!