Pişmanlik translate Spanish
19 parallel translation
İlk kez hayal kırıklığı ve pişmanlik içinde kayalıklara vurmasına neden oluşum değil.
No es la primera vez que aumento las esperanzas de alguien y luego les dejo en las escarpadas orillas de la decepción y el arrepentimiento.
Kanunun elinden kurtulamayacagini anlayip... yaptigi terörist faaliyetlerden pismanlik duyunca... kendisini öldürdü.
Sintiendo sobre él la inquebrantable mano de la ley... y lleno de remordimientos por su actividad terrorista, acabó con su vida.
Bir kez olsun, hiçbir pismanlik duygusu göstermedin.
Nunca diste señales de remordimiento, ni una.
- Bunu senden ötürü yapmazsam yani sana karsi kizginlik ve pismanlik hissetmek istemiyorum.
- Vince, si no hago esto debido a ti es... no quiero estar enojada ni lamentar cosas por ti.
Sende bilirsin Jan, sadece yapmadiklarimizdan pismanlik duyariz... yaptiklarimizdan degil.
Verás, Jan, nunca lamentamos las cosas que hacemos en la vida solo las que no hacemos.
Bilirsin günlük hayatta bazi seyleri yapamamaktan pismanlik duyariz, yaptiklarimizdan degil.
¿ Sabes qué? Nunca lamentamos las cosas que hacemos en nuestras vidas solo las cosas que no hacemos. Así que...
Neden minibüsün beni ezmesine izin vermedin ki? Böylece pismanlik duygusundan kurtulurdun.
Me hubieras dejado morir y te ahorrabas todo este remordimiento.
Beni ölümle karsi karsiya getiren kararimdan pismanlik duymayacagim.
No puedo arrepentírme de las decísíones que me trajeron a esto,
Pismanlik gibi bir seçenek yok.
- No es una opción.
itiraf edecegima artik, bu pismanlik yüregimi daraltiyor
Voy a confesar y arrepentir mi corazón.
Gençligimde hiç riskli seyler yapmamis olmaktan pismanlik duyuyorum.
No, me arrepiento de haber sido tan sano en mi juventud.
Madem siz hiç pismanlik duymuyorsunuz, bizim oğlumuz neden duysun?
Si no tienen remordimiento, ¿ por qué sí nuestro hijo? ¿ Sabes qué?
Hiçbir yükümlülük, beklenti ve pismanlik olmayacagina garanti veriyorum.
No hay obligación, ni expectativas y te garantizo que no te arrepentirás.
Burada kalmali ve sayisiz masumun hayatini çaldigin için pismanlik duymalisin.
Tienes que quedarte y arrepentirte... por las innumerables vidas inocentes que has robado.
Ve hayatim boyunca bundan pismanlik duyacagim.
Y voy a arrepentirme de eso para el resto de mi vida.
Sen hala gencsin ve pismanlik duyacak cok az seyin var.
Usted es todavía joven. Con algunos resentimientos...
Pismanlik hissediyorum.
Remordimiento.
Ben pismanlik aramiyorum.
No quiero remodelar.
Ya da ailemizdeki tüm kadinlar gibi sikici, güvenli, geleneksel hayatlarimizi yasayarak evde kalmaliydik ki orada hiçbir sey için pismanlik duymazsin çünkü zaten sahip olduklarindan daha iyisi diye bir sey yoktur.
O quizá deberíamos habernos quedado en casa... en nuestras aburridas, seguras, normales vidas... como todas las mujeres en nuestra familia... donde nunca tengas que arrepentirte de nada... porque no hay nada mejor que lo que ya tienes.