Robertson translate Spanish
499 parallel translation
- Robertson?
- ¿ Robertson?
Bay Robertson'u bağlayın.
Quiero hablar con el Sr. Robertson.
Evet, ben Robertson.
Sí, habla Robertson.
Peder Logan..... Madam ve Mösyö Grandfort, Bay Robertson.
El padre Logan los Sres. Grandfort, el Sr. Robertson.
Willy Robertson aradı.
Willy Robertson acaba de llamar.
Bayan Robertson, Emin olun kocanıza hiç bir leke sürülmeyecek.
Señora Robertson... le aseguro que no se culpará a su esposo de nada.
- Lady Robertson.
Lady Robertson.
Nasılsınız Bay Robertson? FBI'dan geliyorum.
¿ Cómo está, señor Robertson?
Forbes-Robertson ve Modjeska ile geçti.
Forbes - Robertson y Modjeska.
Daha önce hiç Forbes-Robertson adını duymamıştım.
Nunca había oído hablar de Forbes - Robertson.
Bay Robertson, mükemmel bir kütüphaneciydi ama üç kişiyi öldürünce yok edildi.
El Sr. Robertson, su predecesor, un excelente bibliotecario... rescató a tres personas la semana pasada y tuvo que ser destruido.
Hayır, Robertson'du.
- No, era Robertson.
- Wilkins. - Robertson.
- Era Wilkins.
- Wilkins. - Robertson.
- Robertson.
- Bayan Robertson huzursuz.
- La Sra. Robertson esta agitada.
Peki o halde, nedir bu haliniz, bayan Robertson?
- ¿ Que ocurre Sra. Robertson?
- Hayır, Robertson'du.
- No, era Robertson.
- Hayır, Robertson.
- Robertson.
Herşey Kasım sonunda başladı... Çok saydığım arkadaşım ve meslektaşım profesör Robertson'ın beni ziyaret ettiği o uğursuz gün.
"Todo empezó el noviembre pasado, aquel día gris y patético en que me visitó mi amigo y colega el Profesor Roberson."
Robertson, profesör Robertson.
- Robertson, Profesor Robertson.
Robertson?
¿ Robertson?
Tüm bu uğursuz hadiseye Robertson'ın ihtarı yol açtı.
"Una observación casual de Robertson dio origen a todo este diabólico asunto."
Sana bunu göstereceğim. İşte.
Robertson, venga, quiero enseñarlo algo, venga.
Robertson, normalde doğumunun bir-iki saati içinde ölen bu böcek tam üç gün yaşıyor.
Robertson, este insecto, que suele morir a las 2 horas de nacer lleva vivo tres días.
Ama yaşama süresini uzatmayı başardım.
¡ Conseguí alargar su vida, Robertson!
Ama, Robertson, ben... Kaba olmak istemem, ama...
Dr. Robertson, no quisiera ser maleducado pero...
Profesör Robertson.
¡ Profesor Robertson!
Profesör Robertson'ın hiç huyu değildir.
Pero no lo sabrá el Profesor Roberson, no lo sabrá.
- Bay Robertson?
- ¿ Sr. Robertson? - Sí, soy yo.
- Albay Robertson'la geldim.
- Vine con el coronel Robertson.
Adım Robertson, David Robertson.
Mi nombre es Robertson. David Robertson.
- Robertson.
- Robertson.
Onunla ne yapabiliriz, Bay Robertson?
¿ Qué podemos hacer con él, Sr. Robertson?
Bay Robertson.
¡ Sr. Robertson!
- Bay Robertson.
- ¡ Sr. Robertson!
Ölü Bay Robertson.
Él está muerto, Sr. Robertson.
Bay Robertson?
¿ Sr. Robertson?
Bay Robertson.
Sr. Robertson.
Yardımınız için size minnettarız Bay Robertson.
Agradecemos mucho su ayuda, Sr. Robertson.
İlk ödeme Bay Robertson.
Aquí tiene la primera cuota, Sr. Robertson.
Sizin hakkınızda çok şey duydum Bay Robertson.
Oí hablar mucho de usted, Sr. Robertson.
Ben Bay Robertson.
Habla el Sr. Robertson.
Adım Robertson.
Mi nombre es Robertson.
Robertson diye birini tanıyor muyum diye sordular.
Me preguntaron si conocía a un tal Robertson.
Robertson'u bulmuş olabilir.
Quizá encontró a Robertson.
Size başka bir araba, verebilir miyiz Bay Robertson?
¿ Podemos darle otro auto, Sr. Robertson?
Bu arada Bay Robertson.
A propósito, Sr. Robertson.
Sayın Bay Robertson. David Locke ortak dostumuz. Sizinle onun hakkında konuşmak istiyorum.
Sr. Robertson, Tuvimos un amigo mutuo, David Locke del cual quisiera hablarle.
Eminim Bay Robertson.
Muy segura, Sr. Robertson.
- Böyle geldiğim için özür dilerim ama sanırım David Robertson'un arkadaşısınız.
- Disculpe la molestia pero entiendo que es amiga de David Robertson.
Bay Robertson, mükemmel bir kütüphaneciydi ama üç kişiyi öldürünce yok edildi. - Üzüldüm. - Üzülmeyin.
ESPECIAL NOCHE DE ELECCIONES