Saklanıyorum translate Spanish
384 parallel translation
Ben öteki odada saklanıyorum.
Me esconderé en el otro cuarto.
Saklanıyorum.
Me esconderé ahí.
- Saklanıyorum.
- Me estoy escondiendo.
Ben de saklanıyorum ki öldüğümü sansınlar.
Se sentirán fatal si creen que estoy muerto.
Kendi kapıcımdan saklanıyorum!
¡ Escondiéndome de mi propio portero!
Pencereden dışarı atlayıp yere düşüyorum ve en yakındaki meyve bahçesinin sık otları arasına saklanıyorum.
Me escondo en los arbustos del huerto.
Onları görünce kaçıp saklanıyorum.
Te hace sentir fatal cuando pasan.
Dentsuin Tapınağı yakınlarındaki eski bakıcımın evinde saklanıyorum.
Me escondo en casa de mi antigua enfermera cerca del templo Dentsuin.
Buraya getirme, ben saklanıyorum.
Estoy escondiendome. ¡ Oh, Michael!
Dinle, Castle Beach'te bir bardayım, ama erkekler tuvaletinde salak bir polisten saklanıyorum.
Escucha, estoy en un bar de Castle Beach, pero me estoy escondiendo de un poli tonto en el baño. Eso sí es gracioso.
Saklanıyorum.
Voy a cubrirme.
- Kanunun arkasına saklanıyorum.
- Trabajo para la ley.
Bir çantadan ötekine, bilmem ki nerede saklanıyorum?
DE UN BOLSO VIEJO A OTRO ¿ DÓNDE SUPONES QUE ME OCULTO?
3 yıldır burda saklanıyorum!
He estado aquí durante casi tres años,
Yahudi dostlarımın yanında saklanıyorum.
- Escondido entre unos amigos judíos.
Kimden saklanıyorum?
¿ Cómo que "escondido"?
Saklanıyorum.
Me escondo de él.
Yıllardır mağaralarımda ondan saklanıyorum.
Por años, me he escondido de él en mis cuevas.
Saklanıyorum.
Escondido.
Dorothy Vallens'in dairesinde saklanıyorum
Estoy escondido en el apartamento de Dorothy Vallens.
Dedektif Williams, köşedeki odada saklanıyorum
Detective Williams, estoy escondido en la recámara de atrás.
Bakamam, saklanıyorum.
No puedo. Me estoy escondiendo.
Dünyadaki savaş kininden uzak kalmak için bu cehennem gibi yerde saklanıyorum.
Me escondo en este lugar infernal para alejarme del odio y de las luchas del mundo.
- Gün ışığından saklanıyorum.
Ocultándome de la luz del día.
Şimdi rüyalarımda kaybolmuş durumdayım, Dünya'dan saklanıyorum
Ahora estoy perdido en mis sueños, me oculto del mundo
Claire'in yerinde saklanıyorum.
Me he estado ocultando en casa de Claire.
Senden saklanıyorum.
Me he estado ocultando de ti. ¿ Ocultando?
- Kanun görevlilerinden saklanıyorum.
- Me busca la policía. - Genial.
Ondan sürekli saklanıyorum ama beni illa ki buluyor.
Siempre me escondo de él, pero logra hallarme.
Burada saklanıyorum. Burada kalmama izin verdiler.
Me esconderé aquí, me han ofrecido un techo.
Çitlerin arkasına saklanıyorum.
- Me escondo detrás del seto....
Üstelik ben de Honduras'ta saklanıyorum.
Me refugio en Honduras
Bu palavraları düşündükçe o kadar kötü oluyorum ki gelip buraya saklanıyorum.
Pensar en esa mierda me hace sentir tan horrible que tengo que venir aquí a ocultarme.
Herkes gidene kadar burada saklanıyorum.
Me escondo aquí hasta que todos se marchan.
Saklambaç ve önce ben saklanıyorum.
A las escondidas. Yo me escondo primero.
Saklanıyorum!
¡ Estoy escondido!
- Hayır ben havalandırma sisteminde saklanıyorum.
¿ Te están molestando? Estoy oculto en la ventilación.
Tamam, dinle George kana susamış bir suikastçı grubundan kaçıyorum kırsalda saklanıyorum.
Vale... Mira hermana, estoy huyendo de un grupo de asesinos sedientos de sangre y me estoy escondiendo en el campo
Hastahanedeyim, saklanıyorum.
Estoy en el hospital, escondiéndome.
- Arkadaşından saklanıyorum.
- Estoy escondido.
Söyle ona... ben fareyim... şahinlerden saklanıyorum... bir kuzgunun yuvasında.
Dile... que soy un ratón... que se esconde de los halcones... en el nido de un cuervo.
- Evet. Teyzemden saklanıyorum.
- Si, me escondo de mi tía.
Anne! Ben saklanıyorum. Kimse beni bulamaz.
¡ Estoy escondida y nadie puede encontrarme!
Saklanıyorum.
Estoy de incognito.
Saklanıyorum.
Sí, me estoy escondiendo.
Kapının arkasına saklanıyorsun, ve ben açıyorum.
Si se esconde detrás de la puerta yo abriré
Saklanıyor ama nerede olduğunu hatırlayamıyorum.
Anda escondido, pero no recuerdo dónde.
Ben hatırlıyorum. Nester'lar çamurla kaplı çukurda saklanıyordu ve kötü çiftçiler onları dışarı çıkarmak için Sam Bass'ı tutmuşlardı.
Los ocupantes estaban levantando chozas y Sam Bass fue contratado para echarlos.
- Sence kimden saklanıyorum?
- ¿ De quién estoy huyendo?
Sonra gidip duşu açıyorum ve Al, hızla yukarı çıkıp yatağa giriyor. Ben yatağa gelmeden önce uyuyor numarası yapıyor. Aslında, karanlık odada saklanıp yatağa yattığı an üstüne çullanmak lazım.
Abro el grifo de la ducha y Al se mete en la cama corriendo para fingir que está dormido antes de que yo salga pero yo estoy escondida en la oscuridad y lo agarro en cuanto cae en la cama.
Bu yüzden bu tapınakta saklanıyorum.
Por eso me oculto en el templo.
sakla 24
sakla onu 19
saklan 141
sakladım 23
saklanıyor 39
saklanın 104
saklayacak bir şeyim yok 31
saklanıyor musun 18
sakla onu 19
saklan 141
sakladım 23
saklanıyor 39
saklanın 104
saklayacak bir şeyim yok 31
saklanıyor musun 18