English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ S ] / Sarhoştum

Sarhoştum translate Spanish

972 parallel translation
Ben mi sarhoştum?
¿ Borracho?
Sanırım olduklar çünkü bir polisin yalan söyleyeceğine inanmıyorum ama ben sarhoştum.
Ocurrirían así porque no creo que vaya a mentir un policía. Estaba borracho.
Sarhoştum!
¡ Estaba borracho!
"Ah, Walter!" Teklifi yaparken sarhoştum.
"¡ Oh, Walter!" Y yo borracho, me declaré.
Ben sarhoştum.
Estaba borracho.
- Sarhoştum Bay Manning. - Gördün mü?
Anoche me emborraché, Sr. Manning.
Ameliyattan hemen önce. Sarhoştum.
Estaba bebido.
Önceki gece de sarhoştum
La noche antes estuve borracha
Önceki gecede sarhoştum Ama eğer beni affedersen, anne Bir daha asla sarhoş olmayacağım
La noche antes estaba borracha pero si me perdonas, madre no me emborracharé más
Sanırım ben de en az düşündüğüm kadar sarhoştum, değil mi Charlie?
No estoy tan viejo como pensaba, ¿ eh Charlie?
Sarhoştum.
Yo había bebido.
Sarhoştum diyor, ayrıntıları da hatırlamıyormuş. Ama biz hatırlıyoruz, bu da yeterli.
Dice que estaba borracho y no recuerda los detalles, pero nosotros sí.
- Ben sarhoştum ama, oradaydım da.
Estabas bebido. Estaba bebido, pero estaba allí.
Direksiyonda olan bendim ve sarhoştum.
Yo conducía e iba borracho.
- Dün gece çok sarhoştum.
- Anoche estaba borracho.
Sarhoştum.
Estaba un poco cargado.
Çok sarhoştum.
Sí que estaba de celebración.
Affedersin. Biraz sarhoştum.
Iba algo cargado cuando le pegué.
Sarhoştum.
Iba borracho.
- Sarhoştum.
- Estaba borracho.
- Çok sarhoştum?
¿ Tan borracho estaba?
- Kazandınız mı bari? - Sarhoştum.
- ¿ Resultó victorioso?
Biraz sarhoştum, aslında hala öyleyim.
Estaba algo borracho, todavía lo estoy.
Eve döndüğümde yorgun ve biraz da sarhoştum.
Cuando vuelvo a casa del trabajo estoy completamente borracha.
Sandy, bekle. Sarhoştum, yemin ederim, ne yaptığımı hatırlamıyorum.
Sandy, estaba borracho y no sabía qué hacía.
- Sarhoştum.
- Me emborraché.
Dün gece gerçekten çok sarhoştum.
Realmente la fastidie anoche.
Bir kavga çıktı ve ben sarhoştum.
Hubo una pelea y yo estaba bebido.
Sarhoştum.
Estaba borracho.
Söyledim ya... Taksiye bindiğimi bile hatırlamayacak kadar sarhoştum.
Se lo he dicho, estaba muy borracho para saber que iba en taxi.
Hatırlamayacak kadar sarhoştum.
- Tanto como para no acordarme.
O zaman sarhoştum.
Entonces estaba borracho.
Hayır, sarhoştum.
En verdad no, estaba borracho.
Zil zurna sarhoştum.
Ebrio...
Sarhoştum, fıçı gibi içkiliydim.
Estaba borracho, lleno de whisky.
O sırada çok sarhoştum, ve onu yanlışlıkla öldürdüm!
Estaba borracho, y le maté accidentalmente.
Bu yüzden sarhoştum.
Por eso yo estaba curao.
Hatırlamıyorum, çok sarhoştum.
No me acuerdo, estaba muy curao.
Bilmiyorum, sarhoştum.
Estaría borracho.
Güney Braintree'de kimseye ateş etmedim, sarhoştum.
Yo no disparé en South Braintree estaba bebido
- O sırada biraz sarhoştum.
Estaba ebrio.
- Nasıl? - Sarhoştum.
Y quedé ciega.
Sarhoştum ve böyle bir şey insanı fena etkileyebilir.
Escuchen chicos. He estado muy enfermo recientemente, y este tipo de actividad puede ser muy pesado para mí.
Çok sarhoştum. Süremeyecek kadar alkollüydüm.
Estaba muy ebria para conducir.
Öyle sarhoştum ki uyuyakaldım.
Estaba tan ebrio que me caía de la cama.
Sarhoştum. - Kaç gün...?
- ¿ Cuántos días?
Körkütük sarhoştum.
Estaba demasiado borracho.
Bak, ben sarhoştum.
Mira, estaba borracho.
Her zamanki gibi yarı sarhoştum.
Yo estaba bebido, como siempre.
Sarhoştum, ve sizi korkuttum.
Estaba borracho y...
Çok sarhoştum.
Estaba borracho.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]