English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ T ] / Tanıyamadım

Tanıyamadım translate Spanish

1,013 parallel translation
Sizi tanıyamadım.
No os reconozco.
Onları tanıyamadım.
No los reconozco.
Onu tanıyamadım tabi ki.
No le había reconocido entonces, por supuesto.
Seni nasıl tanıyamadım inanamıyorum.
No puedo creer que no te haya reconocido.
İlk bakışta tanıyamadım seni.
Al principio no te he reconocido.
Pardon, sizi tanıyamadım.
Perdone, no le reconocía.
Kusura bakmayın, efendim. Karımın odası resimlerinizle dolu olmasına rağmen sizi tanıyamadım.
Mis disculpas, señor, no le había reconocido, aunque la habitación de mi esposa, está llena de retratos suyos.
Birden sesini tanıyamadım.
Es que no reconocía tu voz.
Hayatım, bir an için seni tanıyamadım.
Cariño. Por un momento no te reconocí.
Görünce bir dâhiyi tanıyamadım. - Afedersiniz, efendim.
No reconocí a un genio cuando lo tenía delante.
- Kusura bakmayın, sizi tanıyamadım Çavuş.
- Perdone, sargento, no le reconocí.
Bu halinizle sizi tanıyamadım ama tanıştığımıza memnun oldum.
No parece Ud. Con esa ropa, Dr. Forrester, es un gusto conocerle.
- Baba! Değişmişsin. Seni tanıyamadım!
Has cambiado, no te había reconocido.
- Bay Macdonald, sizi tanıyamadım!
Buenos días señor MacDonald no le reconocía.
Özür dilerim Bay Bob. Sizi tanıyamadım.
Perdone señor Bob, no le había reconocido.
Onu tanıyamadım.
Está irreconocible.
Seni tanıyamadım.
No le reconocía.
Giyinik tanıyamadım. Fena bir fare değil.
No está mal, la ratita.
Seni peruğun yokken tanıyamadım.
- Soy yo. No te reconocí sin peluca.
Affedersiniz Bay Schubert, Sizi tanıyamadım.
Disculpe señor Schubert, no le había reconocido.
Seni ben bile tanıyamadım.
Yo tampoco te habría reconocido.
Tanıyamadım.
No pude reconocerla.
Seni tanıyamadım.
No te había reconocido.
Ben de ilk başta tanıyamadım.
No lo reconocí enseguida.
Sinyor Bovie, üzgünüm, ben sizi tanıyamadım.
Señor Bowie. Lo siento, no lo reconocí.
Ah, Bayan Hartong, Sizi tanıyamadım.
Sra. Hartong, no la había reconocido.
- Sizi tanıyamadım.
- No lo había reconocido.
Hayır, onu tanıyamadım.
No, no lo reconocí.
ben... onu gördüm ve onu tanıyamadım.
Lo vi y no lo reconocí.
Seni tanıyamadım.
No os había reconocido.
- Patronun. - Sesinizi tanıyamadım Bay Webster.
Perdone, Sr. Webster, no le reconocí.
Seni neredeyse tanıyamadım.
Apenas te reconozco.
Televizyonda çok daha güzel görünüyorsunuz, sizi tanıyamadım.
Es mucho más guapa en la televisión, no la había reconocido.
İlk başta seni tanıyamadım.
No le reconocí al principio.
Beni tanıyamadınız mı?
¿ Es que no me reconoce?
Benim Dr. Edwardes olmadığımı, sesimi tanıyamadığını.
Que no reconocía mi voz, que yo no era el Dr. Edwardes.
Pearl, seni tanıyamadığım için özür dilerim.
Siento mucho no haberte reconocido.
Bob. Duke, Bob'u hatırlarsın, yoksa tanıyamadın mı?
¿ Te acuerdas de Bob, o no le reconoces?
Beni hiç tanıyamadın mı?
¿ Es que aún no me conoces?
Onu tanıyamadınız mı?
¿ No lo reconocen?
sizi daha çabuk tanıyamadığım için affedin... fakat sizi son gördüğümde bir çocuktunuz, nasıl da büyümüşsünüz.
Disculpa que no te reconociera antes... pero, la última vez que te vi eras un niño, y ahora eres un hombre.
Tanıyamadığım için affınıza sığınıyorum.
Habéis llegado hasta lo más alto.
O kaçığı hâlâ tanıyamadın mı?
¿ Todavía no conoce a ese lunático?
Kendi karını tanıyamadığını mı söylüyorsun yani?
¿ O sea que no reconoces a tu propia mujer cuando la ves?
Sakalım yüzünden beni tanıyamadı.
¿ No caes?
Prenses Yuki'yi tanıyamadınız mı?
Matashichi, Tahei. ¿ Acaso os habéis olvidado de mí?
Öyle iyi giyiniyordu ki, onu tanıyamadım. Anne!
¿ Qué será?
Ben benim, tanıdığınız ve bazı bazı tanıyamadığınızım.
A quien conocisteis y, a veces, mal reconocisteis.
Tanıyamadın mı, Tommy?
¿ No me reconoces, Tommy?
Bruno, yanıldın. Kızını tanıyamadın mı!
¡ Bruno, metes la pata, soy tu hija!
- Seni tanıyamadım.
- No te había reconocido.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]