Tutunamıyorum translate Spanish
61 parallel translation
Bir türlü yol üzerinde tutunamıyorum.
- Por eso no quiero ir al hipódromo.
Tutunamıyorum. Kramp girdi.
Tengo las manos heladas, no puedo agarrarme.
Tutunamıyorum.
No puedo sostenerme.
Tutunamıyorum!
No puedo sujetarme.
Tutunamıyorum!
¡ No puedo sujetarme!
Tutunamıyorum!
¡ No, no puedo seguir!
Tutunamıyorum.
No puedo aguantar.
Tutunamıyorum.
No puedo aguantar...
Tutunamıyorum.
No puedo sujetarme.
Tutunamıyorum!
¡ No aguanto más!
- Tutunamıyorum!
- ¡ No puedo!
Tutunamıyorum.
No aguanto.
Tutunamıyorum.
No puedo agarrarme.
Tutunamıyorum!
¡ No resisto!
Tutunamıyorum! Kayıyorum!
¡ No resisto, me resbalo!
Gabe, lütfen acele et! Tutunamıyorum!
¡ Gabe, date prisa, por favor!
Burada hiçbir yönden tutunamıyorum da ondan.
Porque no hay nada en mi vida me va bien aqui.
Ama artık ona tutunamıyorum.
Pero ya no puedo verlo..
- Tutunamıyorum...
- Tengo que abrir esto.
Zeyna! Tutunamıyorum!
¡ Xena, no puedo sostenerme!
Muhtemelen bu yüzden bir işte tutunamıyorum yada bir erkeği elde tutamıyorum.
Seguro por eso no mantengo un empleo o a un hombre.
- Tutunamıyorum!
¡ No puedo sujetarme!
Zeyna, tutunamıyorum!
¡ Xena, no puedo sujetarme!
Size tutunamıyorum.
¡ No puedo sujetarlos!
Tutunamıyorum!
Oh, carajo. ¡ Me resbalo!
Yani, kocam, babam.... hiçbir yere tutunamıyorum.
Hablo de mi esposo, mi padre... Yo no encajo en ninguna parte.
- Tutunamıyorum.
- ¡ No puedo!
Havada tutunamıyorum!
Kann sie nicht halten!
- Tutunamıyorum!
No puedo! Aguanta!
Hiçbir işte tutunamıyorum.
Es decir, no puedo conservar un empleo.
- Tutunamıyorum! - Geliyorum!
Vamos Patricia.
Tutunamıyorum. Hadi ya!
Me estoy soltando.
- İpe daha fazla tutunamıyorum.
No me puedo sostener de la cuerda.
Tutunamıyorum.
No lo resisto.
Bir ilişkide tutunamıyorum.
No puedo mantener una relación.
- Tutunamıyorum.
- ¡ Ya no puedo!
Vücudumu hissetmiyorum. Tutunamıyorum.
No siento mi cuerpo, no me puedo agarrar.
Bulduğum şeylere neden tutunamıyorum?
¿ Por qué no me aferro a lo que he encontrado?
Tutunamıyorum.
No puedo alcanzarlo.
Bir yerde tutunamıyorum.
Si, bueno, no puedo decidirme en algo.
Tutunamıyorum.
¡ No puedo agarrarme!
- Tutunamıyorum!
No puedo.
Güzelce tutunamıyorum.
No puedo sujetarme.
Hızıma tutunamıyorum.
No puedo aferrarme a mi velocidad.
Yakışıklı, başarılı, müthiş bir kadınla evli bir kardeşim var ve ben hiçbir işte tutunamıyorum.
Mi hermano es apuesto, tiene éxito, está casado con una mujer preciosa y yo ni siquiera puedo mantener un trabajo.
Tutunamıyorum.
¡ No puedo aguantar!
Tutunamıyorum!
Sally, está llevando todas las cosas
- Neden bir işte tutunamıyorum?
¿ Por qué no puedo conservar un trabajo?
- Tutunamıyorum.
- No puedo sostenerme! - Si!
Tutunamıyorum!
¡ No me puedo agarrar!
Yeter artık, Malpa. Tutunamıyorum.
Me caigo, Malpa.