English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ T ] / Tıpkı babam gibi

Tıpkı babam gibi translate Spanish

286 parallel translation
Savaştan önce çiftlikte ortakçıydım, tıpkı babam gibi.
Antes de la guerra, era un aparcero, como mi padre lo fue antes que yo.
Onun tarafını tutun. Tıpkı babam gibi. Sonra da bana kızın!
¡ Póngase de su lado como mi padre y enójese conmigo!
Tıpkı babam gibi konuştun.
Hablas como solía hablar mi padre.
Çünkü tıpkı babam gibi kolay kanıyorum.
Porque también soy un tonto, como mi padre.
O bir kabadayı, tıpkı babam gibi.
Es un criminal. Como lo fue mi padre.
Tıpkı babam gibi konuşuyorsun.
¡ Ahora hablas como mi padre!
Tıpkı babam gibi, çocukmuşum gibi başımı okşayıp gitmemi söylüyor.
Es como papá, me da una palmadita y me dice que me vaya.
Çok şüpheci birisin, tıpkı babam gibi.
Eres muy suspicaz, como mi padre.
# Keşke kız olsaydım # # Tıpkı babam gibi # #
Ojalá fuera una mujercita igual que mi querido papá.
# Keşke kız olsaydım # # Tıpkı babam gibi #
Ojalá fuera una mujercita igual que mi querido papá.
Bundan sonra banyolarımı hamamda yapacağım, tıpkı babam gibi.
Desde ahora pienso bañarme siempre en el club.
Tıpkı babam gibi gözlerimin ölmesinden.
Tengo los ojos muertos, como mi padre.
Sen busun, lanet bir meraklı, tıpkı babam gibi.
Es un maldito metomentodo. lgual que mi padre.
Keşke tıpkı babam gibi Kadınsı olsaydım
Ojalá hubiera sido una chica, tal como mi querido papa.
Şimdi farkediyorum ki sen bir başka kurbansın, tıpkı babam gibi.
Ahora me doy cuenta que sólo es otra víctima, igual que mi padre.
Bu da tıpkı babam gibi, ondan da nefret ediyorum.
Es como mi padre y la odio.
Tıpkı babam gibi, bir lahana... satıcısı gibi yaşıyorum.
Vivo como un jodido vendedor de coles... justo como mi viejo.
Tıpkı babam gibi.
Como mi padre.
Tıpkı babam gibi.
Y también mi padre.
Bahse girerim Onları dolduranlar birer hayvan tıpkı babam gibi
El que la llenaba era un bestia como mi padre.
- Tanrım tıpkı babam gibi.
- Se ve como mi papa.
Ona Ted ismini verdim, tıpkı babam gibi.
Lo llamé Ted en honor de mi papá.
Tıpkı babam gibi çuvallarsın.
¡ Acabarás igual que papá!
- Yandı bitti kül oldu tıpkı babam gibi.
- Se hizo humo, igual que papá.
Anlıyorum, tıpkı annem ve babam gibi.
Lo sé. Como mamá y papá.
Babam hep "Para harcamak içindir" derdi. Tıpkı o parayı kazanmak için erkeğin gücünü ve aklını kullandığı gibi.
Mi padre siempre decía que el dinero era para gastarlo de igual modo que se gastaba la fuerza e inteligencia en ganarlo, y con el mismo buen grado.
Tane tane, parça parça... tıpkı babamın yarattığı gibi.
Trozo a trozo, pieza a pieza, como mi padre lo creó.
Ama annemi, tıpkı babamın onu resmettiği gibi gördüm.
Pero te lo dije, vi a mi madre justo como mi padre la pintó.
Tekrar yeşeriyor, tıpkı babamın söylediği gibi.
Está creciendo otra vez, como dijo Papá.
... tıpkı ben o gölde boğulurken annemle babamın olduğu gibi.
Igual que mis padres... cuando me estaba ahogando en aquel estanque.
Ve ben, tıpkı babam ve onun babası gibi burada doğdum.
Y yo, como mi padre y anteriormente su padre nacimos aquí.
Tıpkı babamın dediği gibi, esinti nehirden gelmezse, esinti değildir.
Ya lo decía mi padre. Si la brisa no viene del río, no es brisa.
Babam, annemin de tıpkı Rusya'daki gibi, doğal doğum yapmasında ısrarcı olmuş.
Mi padre insistió a mi madre, en el parto natural, como en la Unión Soviética.
Tıpkı babamı kaçırmaya çalıştığı gibi. - Harika.
Como trató de botar a mi papá.
Babam da tıpkı senin gibi ateş ederdi.
mi padre siempre hacia lo que has hecho tu.
Tanrı aşkına, tıpkı babamınki gibi gözlerim var.
Hasta tengo los ojos de mi padre.
Kasabadan sonsuza dek uzaklaşırdım... Tıpkı annem ve babamın yaptığı gibi Ben de kaçardım.
como mis padres a mí y huído de este pueblo para siempre.
Babam olsa seni çok severdi kesin. Tıpkı benim sevdiğim gibi.
Solo que mi padre te habría adorado... tanto como yo lo hago.
Tıpkı babam, büyükbabam ve onun büyükbabası gibi.
Como mi padre, mi abuelo y mi bisabuelo.
Babam da beni götürmüştü. Tıpkı babası Jebediah Bundy'nin onu götürdüğü gibi.
Mi papá me llevó lo mismo que su padre, Jebediah Bundy, le llevó.
Tıpkı babamınki gibi bir kamburum olacak!
¡ Como a mi padre!
Tıpkı, küçük bir çocukken babam şöyle dediğinde hissettiğim gibi hisettim :
Me siento como cuando era un niño y me dijo mi padre :
Bana zavallı, merhum babamı hatırlatıyor, tıpkı onun gibi.
Me recuerda a mi difunto padre. Es tal cual.
Tıpkı babam ve benim yaptığımız gibi.
Sí, justo como lo hacíamos mi papá yyo.
Tıpkı babamın bana öğrettiği gibi.
Como me enseñó mi papá.
- Düşmanlarını biliyor musun, peki? Babamın dostlarına yüreğim, kollarım açık tıpkı bir pelikanın yaptığı gibi kanımla beslerim onları.
A sus amigos les abro los brazos y, como el pelícano, generoso les daré alimento con mi sangre.
Tıpkı ben köşeyi dönmeden önce ölen babam gibi.
Típico del viejo, morirse antes de que yo tenga éxito.
Tıpkı 10 yaşındayken, babamın yatak odasında ağlayıp, annemin yüzü kan içinde mutfak masasın otururken bana babamın üzgün olduğunu, ve bir daha asla böyle bir şey yapmayacağını söylemesi gibi.
Es como si tuviera 10 años. Mi padre llorando en el dormitorio... mi madre sentada en la cocina con la cara ensangrentada... diciendo que papá lo lamenta y no volverá a hacerlo.
Babamın da tıpkı diğerleri gibi alışkanlıkları ve gariplikleri, inişli çıkışlı ruh halleri, iyi ve kötü kararları olan bir erkek olduğunu... söyleyemeden önce öldü.
Murió sin poder decirnos... que mi padre era sólo un hombre como los demás, con hábitos y rarezas, de humor cambiante, de buen y mal criterio.
Bana ihanet ettin Tıpkı babamın yaptığı gibi!
¡ Me traicionaste igual que mi padre!
Tıpkı benim babam gibi.
Mi papá era así.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]