Umarım değildir translate Spanish
2,017 parallel translation
- Tanrım, umarım değildir.
- Dios, espero que no.
Umarım değildir.
Espero que no.
Umarım değildir çünkü Sen konuşurken, tükürüğün benim dudağıma geldi, yani... öyle mi?
- Ojalá que no porque me escupiste un poquito de saliva al hablar.
- Umarım değildir.
- ¿ Un poco de acción? - Espero que no.
- Umarım değildir.
- Espero que no. - ¿ Qué?
Umarım sandığım kişi değildir.
Espero que no sea quien creo que es.
Umarım hala suratına barut attığımız için kızgın değildir.
Espero que no siga enojado por todo el asunto de la pólvora en la cara.
Umarım yine resimlerle ilgili değildir. - Evet.
Espero que no sea eso de las fotos otra vez.
Umarım dağınıklık sorun değildir.
Espero no hayas perdido la cordura.
Umarım beni aramanın sebebi bu değildir.
Espero que esta no sea la razón por la que me llamaste. Ese es Florí.
Umarım sorun değildir.
Espero que vaya bien.
Umarım sorun değildir.
Espero que no te moleste.
Umarım sorun değildir.
Espero que no te importe.
Umarım sizi buraya getiren acı bir olay değildir.
Espero que no sea una tragedia lo que te haya hecho volver.
Umarım senin için sorun değildir.
Espero que no te moleste.
Umarım öyle değildir.
Espero que no sea así.
Umarım benim yüzümden değildir.
Espero que no haya sido por mí.
Umarım bir uzaylının evi değildir.
Espero que no sea la casa de un alienígena.
Umarım o bir Ted Bundy değildir.
Sólo espero que no sea un Ted Bundy, sabes.
Umarım kötü bir şey değildir.
Espero que no sea indecente.
- Umarım öyle değildir, hayır saçın böyle güzel görünüyor.
- Espero que no. Le queda bien el peinado.
Umarım gelen onlar değildir.
Espero que no sea que están viniendo.
Umarım sizin için sorun değildir.
Espero que no te importe.
Umarım aranızdan biri değildir çocuklar.
Espero que no haya sido uno de ustedes.
Umarım bu bir tehdit değildir.
Espero que no sea una amenaza.
Umarım jöle değildir.
Espero que no sea gelatina.
Umarım bizim yüzümüzden değildir.
Espero que no seamos nosotros.
Umarım çok geç değildir.
Sólo espero que no sea demasiado tarde.
- Umarım hasta değildir.
Espero que no esté enferma.
Zor duygular değildir umarım.
Espero que no haya resentimientos.
Haberleri her izlediğimde "Umarım bu benim silahım değildir" derdim.
Cada vez que veía las noticias decía : "Espero que esa no haya sido mi arma".
Birazcık ılık, umarım sorun değildir.
Sí, está... está un poco tibia. Espero que eso no sea problema.
Fleinhardt mecazı değildir umarım.
Espero que no sea una metáfora a lo Fleinhardt.
Umarım sorun değildir.
¿ Eso es un problema?
Hayır Max, umarım öyle değildir.
- Dios, Max, espero que no.
Umarım bu olan olay bu yüzden değildir.
Sólo espero que nuestro error no tuviera nada que ver con bueno, con lo que pasó.
Umarım beni değildir.
Espero que no sea a mí.
Yani istediğiniz her neyse umarım çok uzun sürecek bir şey değildir.
Así que sea lo que sea lo que necesite espero que no lleve mucho tiempo.
Bunlar yemekten kalanlar değildir umarım.
Dios. Mejor que no sean las sobras.
Umarım büyük sürprizin bu değildir.
Espero que esa no sea tu gran sorpresa.
Umarım bütün bunlar benim gibi yaşlı biri için değildir.
Espero que no se hayan tomado toda esta molestia por un viejo como yo.
Umarım sorun değildir.
- Ojalá no te importe.
Haddim olmadan biraz kahve yapayım dedim. Umarım sorun değildir.
Me tomé la libertad de hacer algo de café, espero que esté bien.
Umarım benimki değildir.
Será mejor que no sea por la mía.
Umarım fazla geç değildir.
, espero que no sea muy tarde.
Bu Meksika boku değildir umarım?
Esto no es esa mierda mejicana, ¿ verdad?
Umarım iade değildir.
Espero que no fuera una devolución.
Umarım bu, beni hatırlamanı sağlayacak, en kötü şey değildir.
Es feo saber que no te acuerdas de mi pero yo te recuerdo siempre y
Umarım porno değildir. Öyleyse ben de geliyorum.
Mejor que no sea pornografía, si lo es, quiero ver.
O kadar da değildir umarım.
Espero que sólo un poco.
Umarım, seninki değildir.
Espero que sean tuyas.