English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ U ] / Uyandır

Uyandır translate Spanish

4,458 parallel translation
Bu gece uyuyamazsan beni uyandır da sana eşlik edeyim.
Bueno, si no puedes dormir esta noche, despiértame, y voy a hacerte compañía.
Paketinizin içindekiler merak uyandırıcı, Peder Brown.
Es intrigante el contenido de su paquete, padre.
Van Gogh'un intiharının şüphe uyandırıcı olduğunu biliyor muydun?
¿ Sabías que el suicidio de Van Gogh también ha sido puesto en duda?
- Fakat şüphe uyandırıcı.
Pero sí sospechoso.
- Onu uyandır.
- Despiértala.
Onu uyandırın.
Despiértala.
Hiç bu kadar güzel uyandırılmamıştım.
Es la mejor forma en que nadie me ha despertado jamás.
Uyandır onu şimdi.
Despiértale, despiértale.
Sanırım Nick'in Yüzbaşısı Juliette'i uyandıran kişi olmalı.
Creo que el Capitán de Nick debe haber sido el que despertó a Juliette.
Polly sadece insanlar tarafından uyandırılabilir ve ateş veya kükrtle serbest kalabilir.
Polly solo puede ser despertada por humanos y puesta en libertad entre fuego y azufre.
Abdullah Hıdır Şayi saldırıdan hemen sonra El-Majalah'a gitti ve yaptığı haber ulusal çapta bir öfke uyandırdı.
Shaye viajó a Al-Majalah inmediatamente después del ataque y su reportaje encendió la ira nacional.
Ve bu diğeri, bir tabanca kabzası ama tabanca yok, oldukça merak uyandırıcı.
Y este otro, con un mango de la pistola, pero ningún arma, muy curioso.
Evet tamam ama Iütfen uyandır.
Podríamos, relacionarnos más.
Acı vücudu uyandırır.
El dolor despierta al cuerpo.
Olay yeri, kötü sonuçlanan bir soygun fikri uyandırıyor.
Ahora, la escena del crimen sugiere un robo que salió mal.
Hepsini uyandırırız.
Los despertaremos.
Emma, Henry ve o iki aptalı da uyandırıp yalan söylediğini itiraf edersin.
A Emma y Henry y a los dos idiotas y puedes contarles cómo mentiste.
Onunla ilgili bir şey var, bir nevi merak uyandırıcı. Ama...
Es... hay algo sobre él que es un poco irresistible.
Ben içimizdeki hayvanı uyandırırım.
Y yo despierto al animal que llevamos dentro.
Çünkü benim kurşunlarım sadece öldürmez o aynı zamanda içindeki hayvanı da uyandırır.
Porque, mis "balas" no matan sino que despiertan el animal que otros llevan dentro.
Tiberius ve Caesar'ı uykularından uyandırın.
Levante y Tiberio César de sueño tranquilo.
Birbirimizi öldürmemiş olmamız hayret uyandırıcı.
Es increíble. Que no nos hayamos matado ya el uno al otro.
Burada olmak bende dans etme isteği uyandırıyor.
Algo aquí me hace querer bailar.
- Beni uyandır.
- Despiértame.
Uyutmaya devam ediyoruz, yavaşça uyandırıp şişkinliği azaltmak için.
Nosotros mantenemos sedado, despierto lento, ayudar con la hinchazón.
Git ve onu uyandır!
¡ Ve a despertarlo!
Erik, bu gizlilik hiç hoş değil, farkındayım ama bunu bir süre daha gizli tutmamız gerekecek. Senin konumundaki bir adam istifasını açıklarsa bu çok fazla şüphe uyandırır.
Sé que andar en juegos es incómodo, pero hay que mantenerlo así sólo un poco más.
Eğer onları uyandırır veya yüzünü gösterirsen, evet vururum.
Si les avisas o muestras tu cara, sí, te dispararé.
Uzayın hayranlık uyandırıcı mucizelerini görmek için tek şansımız bu.
Sabes, esta es nuestra única oportunidad de experimentar las maravillas del espacio de primera mano.
Sonra, sıra tatlıya gelince salona dinlenmeye geçip uyandırıcı Celebrity oyunu oynayacağız!
Y luego, de postre, vamos a retirarnos al salón para un juego emocionante : ¡ Celebrity!
Kör olası devi uyandırıp sorsana madem.
¿ Por qué no despiertan al maldito gigante y le preguntan?
Beni uyandır da izleyebileyim.
Despiértame para poder verlo.
Beni gitme zamanı geldiğinde uyandırın.
Despiértame cuando sea la hora de ir.
Sabahın 4'ünde yatakodamı tuvalet zanneden sarhoş bir Rus kız tarafından uyandırıldım.
Me levante a las 4 de la mañana porque alguna chica rusa borracha estaba pensando que mi habitación era el inodoro.
Senin o misafirin gecenin bir yarısı beni uyandırdı hem de çamaşır sepetime işemeye çalışırken.
Tu alojada me despertó a medianoche intentando orinar en mis ropas sucias.
Davranışların merak uyandırıcı olduğunu siz bile itiraf edersiniz -
Aunque hay que admitir, inspector, que su comportamiento es más bien
Biliyorum. Ama öyle bir his uyandırıyorlar bende.
Pero dan esa impresión.
Sen işini yaparken ben gelip seni uyandırıyor muyum?
¿ Acaso yo voy a tu trabajo y te despierto?
Bir bebek için her şey yeni ve merak uyandırıcıdır.
Para un bebé, todo es nuevo y asombroso.
Yani arkadaşını uyandırıp ona ölmek üzere olduğunu mu söyleyeceksin?
¿ Y le devolverás la memoria a tu amigo para decirle que va a morir?
Ev kalabalık hissi uyandırıyor mu?
¿ No se siente la casa llena?
Bu sence de şüphe uyandırıcı değil mi?
¿ No te parece sospechoso?
Uyandığında bıraktığı izleri hissedebildiğin rüyalar vardır.
Hay sueños tan reales que puedes sentir las marcas de los dientes cuando te levantas.
Gece dişlerini gıcırdattığını biliyorum, beni uyandırıyor.
Sé que rechinas los dientes por la noche, no me deja dormir.
Olivia da babasının çığlıklarını duydu ve uyandı,... yani kolları ölmeden önce kırılmıştı.
Y despertó porque lo escuchó gritar, así que sus brazos fueron quebrados antes de morir.
Sen istediğin için mi? Bir şekilde bu olay da Grant'in uyandığı yalanını inandırıcı kıIsın diye mi?
¿ O estás diciendo esto porque este show alimenta la charada de que Fitzgerald Grant está despierto?
Umarım bu içimde bir şeyleri uyandırmamıştır.
Será mejor que esto no despierte nada en mí.
Bunu o kadar güzel ve yumuşakça yaparım ki uyandığın sırada boşalmanın sınırında olursun. Sonra ise dururum.
Y te lo haré tan lento y suave... que vas a estar a punto de correrte cuando te despiertes, y luego me detendré.
Sonra ise hatırladığım... Uyandım, sanırım böyle denebilir... ellerim büyük kızım boğazındaydı, kocam bana bağırıyordu, kızlarım ve arkadaşları bağırıyordu.
lo siguiente que recuerdo es... despertarme, creo que lo llamarían así... con mis manos alrededor del cuello de la mayor, mi esposo gritándome, mis hijas, sus amigas gritando.
Uyandığında siparişleriniz alır.
Cuando se despierte, les tomará la orden.
Bence bu şüphe uyandırıyor.
En lo que a mí respecta, eso arroja una duda.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]