Yaklaştık translate Spanish
1,881 parallel translation
- Yaklaştık mı dersin?
¿ Crees que estamos cerca? - Sí...
Sanırım çok yaklaştık
Creo que estamos cerca... muy cerca
Mağarasına yaklaştık.
Estamos cerca de su celda.
- Neyse, geldiler size yardımcı olmak için onlara yaklaştık birden bize ateş etmeye başladılar.
- En fin, entraron y nos acercamos para ayudarte y de repente, empezaron a dispararnos.
Çok yaklaştık.
Estamos muy cerca.
Çok yaklaştık, Amanda panzehir'i geliştirdi, ters işlem yapabiliriz,
Estamos muy cerca ; Amanda tiene el antídoto. Podemos revertir la ingeniería.
Fakat, çok yaklaştık, yakında, işimiz bitecek.
Pero somos parientes. Muy pronto nuestro trabajo estará completo.
- Sandra, yaklaştık mı?
Sandra, ¿ estamos cerca? Es allá.
Çok yaklaştık
Está cerca.
Oh, dostum, çok yaklaştık.
Podemos lograrlo.
Suç mahalline yaklaştık.
¡ Estamos muy cerca!
Bu sefer gerçekten yaklaştık.
Esta vez estamos cerca.
- Çok yaklaştık.
- Estuvimos cerca.
Ethan, çok yaklaştık.
- Ethan, estábamos tan cerca.
Sona çok yaklaştık Hugo.
Estamos muy cerca del final, Hugo.
Yaklaştık galiba.
Nos estamos acercando, creo.
Altıncı günde finalimize yaklaştık.
Estamos con nuestros últimos seis.
Çok yaklaştık, şüphelenecekler.
Si actuamos demasiado pronto levantaremos sospechas.
Kurtarmaya çok yaklaştık.
Estamos más cerca de salir de aquí.
Çok yaklaştık, Mark.
Estamos muy cerca, Mark.
Çok yaklaştık, Corrine.
Estamos cerca, Corrine.
Çizgi romanı ararken biz konuşuyorduk ve hepsi gerçekten doğru uzun zamandır yollarda olması ve stres altında olması nedeniyle sanırım birbirimize biraz fazla yaklaştık.
Cuando estábamos siguiendo una pista de la historieta lo cual era verdad, y aún es totalmente verdad ella y yo hablamos sobre el hecho de que estaba muy estresada por estar viajando durante tanto tiempo. Y supongo que estaba tan compenetrado en mis asuntos que no me di cuenta que estaba tan cerca de mí.
Columbia'ya bayağı yaklaştık.
Nos acercaremos a Columbia.
Millie, yaklaştık.
Millie, estamos cerca.
Yaklaştık, fakat ne yapacağımızı bilmiyoruz.
Estamos cerca, pero no sabemos hacia dónde.
Sanırım çok yaklaştık.
Creo que estamos cerca.
- Ona yaklaştık.
Hemos venido por él.
Ona yaklaştık.
Hemos venido por él.
Demek ki yaklaştık.
Significa que nos acercamos.
Yaklaştık.
- Estamos cerca.
İrlanda Cumhuriyeti sınırına yaklaştık.
Cercano a la frontera de la República.
- Yaklaştık.
- Estuvimos cerca.
Büyücüler, eğitimlerinin sonuna yaklaştıkça hafıza kayıpları yaşamaya başlar ve tuhaf rüyalar yüzünden rahatsızlık çekerler.
Cuando los magos están a punto de terminar su entrenamiento algunas veces sufren amnesia y sueños extraños.
Yaklaştık demek ki.
Quiero decir, estamos acercándonos.
Çözüme çok yaklaştık.
Estamos más cerca que nunca.
Milyonlara yaklaştık.
Estamos hablando de millones.
Bu konuda herkes yan çizdi ve sanki kutsal bir şeymiş gibi davrandı, ancak ben birazcık farklı yaklaştım.
Todos los demás habían bailado alrededor de ella y tratado como algo sagrado, pero me tomé un enfoque ligeramente diferente.
Aile arazisine yaklaştığımda, her şeyin doğal olmayan bir şekilde karanlık ve sessiz olduğunu gördüm.
En cuanto llegué a la finca familiar, He encontrado todo demasiado oscuro e inerte.
Yatar vaziyette kal, ve yaklaştığında da, anlamamız için zayıf bir ıslık çal.
Permanezca con su ardor estomacal y cuando te acerques, haz un lento silbido para identificarte.
yani... yani, dönmek için yaklaştığımda, belki biraz erken kırdım, olabilir, ama benim dönüşümdü o.
Ya había girado la curva quizá algo anticipado, si quieres, pero era mi curva.
6 aylık takibi mahvetmeye ne kadar yaklaştığınızı biliyor musunuz?
¿ Tienes idea de cómo de cerca estuvisteis de joder una vigilancia de seis meses hoy?
Kendine kimseyi yaklaştırmayan... -... birinin kalbini kırdın.
Quebraste el corazón de alguien la que no deja a la gente acercarse a ella.
Evet yaklaşmadık ama kız yaklaştı.
No, no lo estamos. Pero ella lo está.
Kız yaklaştı mı?
¿ Lo está?
Kız yaklaştı.
Lo esta.
Artık sona yaklaştığım ve bir erkek vârisim olmadığı için sizleri buraya kızıma bağlılık yemini etmeniz için topladım.
Debido a que estoy mayor y que no tengo heredero varón les he reunido aquí para que juren lealtad a mi hija.
Hasatların sona erip, kışın yaklaştığı bu günde yaslı olsak da, kutlama yapmak için bir sebebimiz var.
Hoy, cuando la vendimia acaba y se acerca el invierno hay una razón para celebrar así como para llorar.
Yaklaştık.
Estamos cerca.
Yaklaştığımı söylediler ne demekse artık.
Me dijeron que estuve cerca, signifique lo que signifique.
Sana yaklaştı çünkü kıçını göğüslerini ve yüzünü gördü. Aynı bu sırayla.
Fue a por ti porque vio tu culo, tus tetas y tu cara... en ese orden.
Artık yüzeye daha da yaklaştılar.
Ya están cerca de la superficie.
yaklaşık 83
yaklaşıyor 99
yaklaşın 139
yaklaş 303
yaklaşma 142
yaklaşıyoruz 63
yaklaşıyorum 20
yaklaşıyorlar 62
yaklaşmayın 75
yaklaştın 55
yaklaşıyor 99
yaklaşın 139
yaklaş 303
yaklaşma 142
yaklaşıyoruz 63
yaklaşıyorum 20
yaklaşıyorlar 62
yaklaşmayın 75
yaklaştın 55