Yaklaşıyorlar translate Spanish
718 parallel translation
{ \ 1c00FFFF } Ve yavaş yavaş, onlar Kuh Zardeh zirvesine yaklaşıyorlar...
Y, poco a poco, se acercan a la cumbre de Zardeh Kuh...
Arkamızdan yaklaşıyorlar.
Pero los Alemanes están cerca detrás de nosotros.
Yaklaşıyorlar, Yoldaş Kumandan!
Se están aproximando, camarada Comandante.
Yaklaşıyorlar.
Nos están alcanzando.
Evet, yaklaşıyorlar.
Tratan de cercarlo.
Yaklaşıyorlar.
Van a empezar a cruzarlo.
- Sizce dostça mı yaklaşıyorlar?
- ¿ Cree que son amistosos?
Ve her dakika daha da yaklaşıyorlar.
Y más cerca a cada minuto.
Yavaşça eve yaklaşıyorlar.
Se arrastran lentamente hasta la casa.
Piste yaklaşıyorlar.
Se están acercando al campo.
Yavaş yavaş yaklaşıyorlar, iki boksör de birbirinin temposunu seziyor.
Los dos salen despacio, ambos tantean al enemigo.
av tüfeği yok ölmüş olmalı her taraftan yaklaşıyorlar ona yaklaşık 5 dk daha vereceğim.
Han debido de matar a los guardas. Llegan por todos lados. Les doy cinco minutos.
Biz daha hızlıyız, onlar hızla yaklaşıyorlar.
Movámonos, se acercan rápido.
Gittikçe yaklaşıyorlar.
Es el camión de Jo, date prisa.
Yaklaşıyorlar.
están acercándose.
Düzenli bir biçimde giderek yaklaşıyorlar.
Están viniendo muy seguido.
Giderek ona yaklaşıyorlar.
Están cada vez más cerca.
Sizinkiler bir saat arkamızdalar ve yaklaşıyorlar.
Los suyos están a una hora de nosotros y vienen avanzando rápido.
Yaklaşıyorlar William!
¡ William, están cada vez más cerca!
Yaklaşıyorlar.
¡ Ahí vienen!
Giderek yaklaşıyorlar.
Se están acercando.
Vay canına, yaklaşıyorlar.
Guau, siguen viniendo.
Şu anda Hoover Barajı'na yaklaşıyorlar.
En estos momentos, se aproximan a la presa Hoover.
Yaklaşıyorlar!
¡ Nos están cercando!
Bize yaklaşıyorlar!
Ellos están acercando a nosotros!
Yaklaşıyorlar!
¡ Ya vienen!
Britanya askerleri Metemma'da çölü geçtiler.Nehre yaklaşıyorlar.
Los británicos han cruzado el desierto en Metemma.
Daha da yaklaşıyorlar! Ateş etmeye hazır olun! 300 metre!
Cada vez se acercan más. ¡ Listos para disparar, 300 metros!
- Sanırım şu an temastayız. - İki yönden de yaklaşıyorlar.
- Creo que hemos establecido contacto.
Gittikçe yaklaşıyorlar.
Los han visto bajar de la montañas y dirijirse hacia aquí.
Haydutlar yaklaşıyorlar!
¡ Vienen los bandidos!
- Ağa yaklaşıyorlar.
- Van a cerrar la red.
Tanrılar bu birlikteliğe olumlu yaklaşıyorlar.
Los dioses favorecen esta unión.
Hâlâ yaklaşıyorlar.
- Ninguna, señor. Todavía se acercan.
- Yörüngede olduğumuzda bildir. - Belirledikleri gibi yaklaşıyorlar.
- Avísame cuando orbitemos el planeta.
Birbirlerine temkinli yaklaşıyorlar.
Se acercan con precaución el uno al otro.
Giderek yaklaşıyorlar, eminim.
Estoy seguro de que se aproximan.
Yabancı gemiler 14.2 hızında yaklaşıyorlar.
Naves aliens aproximándose a una velocidad de 14.2.
Şahinler 3-1-9'dalar ve yaklaşıyorlar.
Halcones a 3-1-9 y aproximándose.
Gittikçe yaklaşıyorlar, ama hâlâ çıplak gözle görülmüyorlar mı?
Están avanzando, ¿ pero son invisibles?
Yaklaşıyorlar!
¡ Se acercan!
Gittikçe yaklaşıyorlar, üç adet!
¡ Se acercan! ¡ Son tres!
Yaklaşıyorlar.
No disparéis, pase lo que pase, hasta que estén cerca.
Her kafadan farklı bir ses çıkıyor. Rüzgârın esiş hızını hesaplayarak bir sonuca varmaya çalışıyorlar. Buraya ulaşmadan önce yaklaşık 5 ay var.
Los sabiondos, y los muchachos del tiempo dicen, que han calculado por la inyección de las corrientes o lo que sea... que dentro de 5 meses lo tendremos aquí.
Yaklaşıyorlar.
Se están acercando.
Gezgin bir masör arıyorlar, yaklaşık 26 27 yaşlarında.
Están buscando un masajista viajero de 26 ó 27 años.
Yaklaşıyorlar.
Se acercan.
Optimum düzeye yaklaşıyorlar.
Cerca de la distancia óptima.
- Yaklaşıyorlar.
- ¡ Miren, se acercan!
Yaklaşıyorlar.
Se han dividido y están acortando distancias.
Yaklaşık olarak şu an Renge hamamı civarında çarpışıyorlar.
- ¡ ¿ Qué? !
yaklaşık 83
yaklaşıyor 99
yaklaşın 139
yaklaş 303
yaklaşma 142
yaklaşıyoruz 63
yaklaştık 32
yaklaşıyorum 20
yaklaşmayın 75
yaklaştın 55
yaklaşıyor 99
yaklaşın 139
yaklaş 303
yaklaşma 142
yaklaşıyoruz 63
yaklaştık 32
yaklaşıyorum 20
yaklaşmayın 75
yaklaştın 55